5
Mayıs
2024
Pazar
KARS

KAÜ'de yeni akademik yıl açıldı

Kars Kafkas Üniversitesi (KAÜ) 2008-2009 Eğitim-Öğretim ve Akademik Yılı açılış töreninde konuşan Rektör Prof. Dr. Abamüslüm Güven, Anadolu'nun tarih boyunca diğer toplumların hep hedefi olduğunu söyledi. 

Prof. Dr. Necdet Leloğlu Konferans Salonu'nda düzenlenen törene Vali Mehmet Ufuk Erden, 14. Mekanize Piyade Tugay Komutanı Tuğgeneral Şeref Oguş, KAÜ Rektörü Prof. Dr. Abamüslüm Güven, Uluslararası Stratejik Araştırmaar Kurumu (USAK) Başkanı Doç. Dr. Sedat Laçiner, Emniyet Müdürü İbrahim Demirci, öğretim üyeleri ve öğrenciler katıldı.

KAÜ Rektörü Prof. Dr. Abamüslüm Güven, burada yaptığı konuşmada, "Bugün daha çok etnisite ve laik-antilaik ayrışması üzerinde çalışan grupların faaliyetlerini üniversitelere de sokma çabası içerisinde olduklarını görüyoruz. Ancak büyük Atatürk'ün önderliğinde bir ulusun yeniden doğuşunu içine sindiremeyen bu güçler unutmamalıdır ki, çekilen bütün sıkıntılara ve ödenen bedellere rağmen Türk halkının sağduyusu her zaman galip gelmiştir. Kendisine yapılan haksızlıklara, dayatmalara, ulusal birliğini ve benliğini tehlikeye düşürebilecek tuzaklara düşmeden varlığını sürdürmüştür. Üniversiteler, bir taraftan en üst düzeyde mesleki bilgiyle donattığınız, diğer taraftan ise kendinizi sosyal-kültürel, sanatsal ve sportif açıdan geliştirebileceğiniz yerlerdir. Sizlerin en iyi şekilde ve en üst düzeyde eğitim almanız bizim burada ki varlığımızın temel nedenidir" diye konuştu.

Vali Mehmet Ufuk Erden, üniversitelerin ülkelerin uygarlık yarışındaki itici gücü ve vazgeçilmez kurumlarından biri olduğunu vurgulayarak, "Bilgi ve teknoloji üreten, ülkemizin ihtiyaç duyduğu nitelikli insan gücünü yetiştiren, üretilen bilgileri insanlığın yararına sunan ve evrensel düşünce yapılarıyla toplumu çok kısa zamanda etkileyen, topluma yön veren kurumlar olan üniversitelerimize, çağı yakalayabilme hedeflerimizde büyük görevler düşmektedir" dedi.

USAK Başkanı Doç. Dr. Sedat Laçiner, açılış konuşmalarından sonra 'Kafkasya Güvenliği ve Türkiye' konulu ilk dersinde, Kafkasya'nın Asya ile Avrupa arasındaki bariyer-geçiş noktalarından önemli biri olduğunun altını çizdi. Bölgenin dağlık ve zorlu bir coğrafyaya sahip olmasının onu doğal bir üs haline getirdiğini de kaydeden Laçiner, "Birçok kaynakta bölge için 'kartal yuvası' deyimi kullanılır. Osmanlı-Rusya ve Rusya-İran arasındaki rekabetin en yoğun olarak Kafkasya üzerinde yaşandığını görmekteyiz.

Çünkü buranın kaybı geride kalan toprakların tehlikeye düşmesi anlamına gelmiştir. Çarlık rejimin yıkılması ile birlikte Kafkasya'da Ruslar bir nebze gerilemiş, Türkler de bir kısmı kayıp toprakları geri alabilmiştir. Ancak Rus genişlemesi Sovyetler ile birlikte zirvesine ulaşmıştır. Sovyet dönemde Kafkasya'nın tamamı Rus etkisi altındadır ve Karadeniz neredeyse Rus gölü haline gelmiştir. Sovyetler'in çöküşü ile birlikte Rus gücü gönüllü olarak geri çekilmiştir. Türkiye ile Rusya yüzlerce yıl sonra
ilk defa olarak doğrudan komşu olmaktan çıkmışlardır. Araya Güney Kafkasya ülkeleri bariyer olarak girmişlerdir" dedi.

iha
Yayın Tarihi : 16 Eylül 2008 Salı 09:14:28
Güncelleme :16 Eylül 2008 Salı 09:16:18


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?