Köylüler kendi köylerini satışa çıkardı

Kars'ta, 7 bin 500 dönüm tapu tahsisli meralarının Ardahan'ın Göle ilçesine bağlı Çobanköylüler tarafından gasp edildiğini ileri süren Kars merkeze bağlı Küçük Boğatepe köylüleri, köylerini satılığa çıkardıklarını söylediler.

Köyün girişine 'Satılık' levhaları asan köylüler, adaletin bir an önce tecelli etmesini isteyerek aksi takdirde daha önce de yaşanan olumsuzlukların yeniden yaşanabileceğini savundular.

50 hane 250 nüfuslu Kars Merkez Küçük Boğatepe köyü ile 250 hane bin 100 nüfuslu Ardahan'ın Göle ilçesine bağlı Çobanköy arasındaki anlaşmazlık, 2005 yılında başlayan kadastro çalışmalarıyla kendini gösterdi. 27 Mayıs1958 tarihli Toprak Komisyonu kararıyla verilen tapuda 9 bin 969 dönüm arazilerinin 7 bin 500 dönümüne Çobanköylülerin sahiplendiklerini ve kadastro çalışmalarından sonra arazilerinin gasp edildiğini ileri süren Küçük Boğatepe köylüleri tehdit bile aldıklarını iddia ettiler. 2005 yılından sonra Çobanköylülerin, sahiplendikleri 7 bin 500 dönüm arazilerine çadır kurdukları sırada iki köy arasında olayların olduğunu ve birçok kişinin yaralandığını da hatırlatan Küçük Boğatepeliler, kurumların sorunlarıyla ilgilenmediğini de ileri sürerek, adaletin bir an önce tecelli etmesini istediler.

'Sahipsiz kalan köy', 'Adalete güveniyoruz', 'Devlet bizlere sahip çıksın' ve 'Topraklarımız işgal edildiği için köyümüz satılıktır" levhalarını köy girişine asan Küçük Boğatepeliler, haklarının iade edilmemesi durumunda köyü satacaklarını söylediler.

MAHKEMENİN VERECEĞİ KARARA SAYGILIYIZ

Boğatepe köyü Muhtarı Süleyman Karayazı, "2005 yılında başlayan kadastro çalışmaları nedeniyle Göle Çobanköy bu çalışmaları bahane ederek tapulu ve tahsisli meramızı işgal etmiş bulunmaktadır. Biz olayı hukuka taşıdık ve bu amaçla Kars Asliye Hukuk Mahkemesi'nde dava açtık. Mahkeme henüz sonuçlanmamıştır. Mahkemenin vereceği karara saygılıyız. Ancak, Çobanköy halkı köyümüzün 5 metre yakınına kadar meramızı işgal etmiş, zor kullanmaktalar ve köyümüz halkını göçe zorlamaktadırlar. Ben bu hususta 2 köy arasında büyük olaylar çıkmaması için defalarca Kars Valiliği'ne ve Ardahan Göle Kaymakamlığı'na yazılı ve sözlü başvuruda bulundum. Buna rağmen hiçbir idari ve kolluk önlemi alınmamış ve hiçbir çareye başvurulmamıştır. Bu durum karşısında köy halkımız hayvanlarını dışarıya çıkaramamakta hatta başlarına gelebilecek kötü olaylardan korkmaktadırlar. Bu nedenle köyde birçok kişi evlerini, hayvanlarını ve traktörlerini satarak köyden göç etmişlerdir. Biz Küçük Boğatepe köyü olarak elimizden geldiğince işi hukukun ve devlet iradesinin çözmesini istemekteyiz. Ancak idarecilerin ilgisizliğinden meydana gelebilecek istenmeyen ve kötü olaylardan başta Valilik olmak üzere diğer ilgili makamların sorumlu olacağını şimdiden belirtmekteyiz. İstenmeyen olayların meydana gelmesini önlemek ve mağduriyetimizin giderilmesini sağlamak amacıyla yetkili makamların bir an önce bu işe al atmasını beklemekteyiz" dedi.

TEK GÜVENCEMİZ YARGI

Köy halkından Nevzat Haskarabağ ise, 2005 yılındaki kadastro çalışmalarında Çobanköylülerin baskılarına maruz kalınması sonucu tabulu arazilerinin gasp edildiğini iddia ederek, "Bizleri arazilerimize bırakmıyorlar. Toprağımız işgal edildi. Şimdi 2 bin hayvanımız, kalan 3 bin dönüm yerde nasıl otlasın. Çaresizlikten hayvanlarımızı eşimizin dostumuzun köylerinde otlatmak zorunda kalıyoruz. Kars Valiliği'ne defalarca gittik ama hiçbir sonuç alamadık. Tek güvencemiz yargıdır. Yargının da dosya çokluğu nedeniyle süre uzaması sorunu var. Köyümüzü de satmak zorundayız. Ne yapalım nereye gidelim? Eğer Türkiye Cumhuriyeti'nde kendi ülkesinde toprağı işgal edilen başka bir köy varsa gösterin. İşgal edildik, ne yapalım? Hakkımızı versinler. Kerkük'e, Kuzey Irak'a gideceğine evvela bizim topraklarımızı kurtarsınlar. Bizim kendi toprağımızı kurtarsın. Çok mağduruz. Sahibimiz yok. Sadece yargıya güveniyoruz. O da Türkiye'deki mahkemelerin durumu belli. Dosya çok, uzayıp uzayıp gidiyor" diye konuştu.

PKK BİZİ TEHDİT EDİYOR

Köyün Mandra işletmesi sahibi Mustafa Karayazı da, "Milletvekilleri hep Antalya'ya gezmeye gidiyor. Bir de Doğu'ya, Kars'a gelsinler. Baksın görsünler, yaylaya çıkamayan köylerimiz var. 5 yıl önce 700 ton süt alıyordum şimdi ise 100 ton süt alamıyorum. Köylü tamamen bana borçludur. Ben de mağdur oldum, köylü de mağdur oldu. Vergimi veriyorum, devletimin, milletimin yanındayım, hizmetindeyim, asker oldum. PKK bizi tehdit ediyor. Irak'a gidileceğine içimiz temizlensin. Buradan Genelkurmay Başkanlığı'na sesleniyorum. Bize sahip çıksın. Biz Türk'üz, milliyetçiyiz. Biz, MHP'ye oy verdik diye bu günlere düştük, mağdur olduk. Bize sahip çıksınlar yoksa isyan edeceğiz. Silahları alıp dağa mı çıkalım? Artık bu kadar yeter. Bir Türk'üz, Türk evladıyız, Müslümanız" şeklinde feryat etti.

Mustafa Karayazı ayrıca, 1958 yılında verilen mera tapusunu ve nüfus cüzdanını göstererek, "Türkiye'de o dönem 3 köye mera tapusu verilmişti. Bunların biri de Küçük Boğatepe köyüdür. Bu tapu bize İsmet İnönü'nün zamanında Atatürk'ün vermiş olduğu tapudur. Bu elimdeki de nüfus cüzdanıdır. Tapu, cüzdan ve para aynıdır. Tapu değişirse, cüzdanlarımızın da değişmesi lazım. Tapu iptal edilirse cüzdanlarımızı da iade edip biz devleti terk edeceğiz. Ben Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyım. Kanım, malım, canım vatanıma kurbandır. Sayın Başbakanımıza sesleniyorum. Bize el atsın. Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Deniz Baykal eşarpla (Başörtüsü) oynamasın Doğu'ya gelsin veavanlarını dışarıya köylerin haline baksın. Hep göç halindeyiz. İşsizlik yeri göğü alıyor. Ben başörtü örtmüş örtmemişim fayda etmez. Benim yerim, benim rızkım, benim namusum gidiyor elden" dedi.

KENDİMİ KAYBEDERİM TOPRAĞIMI KAYBETMEM

Köylülerden Veyis Yeniaras, bütün köy halkının bankalara ortalama 70'er bin YTL borçları olduğunu, bu borçlanmayı da arazilere güvenerek yaptıklarını belirtti. Yıllardır da arazilerinin işgal edilmesiyle borçlarını ödeyemedikleri gibi traktörlerin taksitlerini de ödeyemediklerini kaydeden Veyis Yeniaras şunları söyledi:

"Benim toprağım benim elimde olmadıktan sonra ben bu traktörü neye aldım. Ne yapabilirim, nerede çalışabilirim? Yetkililerden köyümüzün hakkını istiyorum. Çocuklarımız büyüklerden medet bekliyorlar. Ben büyük olarak toprağıma sahip çıkmadıktan sonra çocuklarım ne yapsın. Devletimize el uzatıyoruz, umut bekliyoruz. Ama maalesef hiçbir karşılığını göremedik. Devlet ki bizim elimizden tutmayacaksa, bizim 9 bin 969 dönüm yerimizi, meramıza, hayvanımıza vermeyecekse ben neden bu köyde oturayım? Burada daha niçin duralım? Biz dışardan tehdit alıyoruz. Bizi başka yönlere teşvik etmesinler. Kendimi kaybederim toprağımı kaybetmem. Toprak bizim namusumuzdur, ekmek teknemizdir. Nasıl verelim topraklarımızı? Basın mensupları halkın duyarlı olmasını istiyorsunuz. Ben ise meramı istiyorum. Başka şeylere teşvik ederlerse ya burada gördüğünüz bu insanları kaybedeceğiz ya da karşımızda direnenleri kaybedeceğiz."

BİZİ GÖÇE TEŞVİK EDİYORLAR

Köyün içinde bulunduğu durumdan muzdarip olan kadınlardan Hüsniye Aydar, 20 yıl önce evlenerek köye geldiğini söyledi ve, "Eskiden 20 ineğimiz 20 tona yakın süt verirken şimdi ise 20 ineği olan insan 5-10 ton arası süt verebiliyor. Böylelikle mandralara borçlu kalıyoruz. Çobanköy meramızı işgal ettiğinden dolayı hayvanlarımızın hepsi kalan dar alanda bir arada otluyorlar. Hayvanlarımız düzgün beslenemediğinden dolayı hastalanıyorlar ve süt veremiyorlar. Her yıl hayvanlarda zayiat veriyoruz. Onun için yetkililer bize sahip çıksın ve topraklarımızı korumaya alsın. Bizi korumaya alsınlar. Gençlerimiz tehdit ediliyor. Hayvanlarımız yok oluyor. Bizi göçe teşvik ediyorlar. Biz bu köyden göçersek Türkiye bize nasıl sahip çıkacak. Bir köyü nereye sıkıştıracaklar" ifadelerini kullandı.

MERAMIZI GERİ ALIN

75 yaşındaki Zülfi Haskarabağ da, "Her evde 10 nüfus var. Tonlarca süt borcunun içine girmişiz. Maaşımız, gelirimiz yoktur. Bize bir imkan bulunsun. Meramızı geri alın. Çobanköylüler arazilerimize tecavüz ediyor, peki biz ne yapalım?" şeklinde konuştu.

ÇOBANLAR TEDİRGİN

Köyün çobanlarından Korkmaz Karakoç, "Bizim olan fakat gasp ettikleri arazilerine geçtiğimizde bizi kurşunluyorlar. Malımızı bırakmıyorlar, hayvanlarımız aç. Yerlerimizi elimizden aldılar. Ondan dolayı büyük zorluklar çekiyoruz" diyerek tedirginliği dile getirdi.

Çobanköy'den uzun yıllar önce Küçük Boğatepe'ye yerleşen muhtar azası Ferik Karakoç ise, "Asıl yer Küçük Bogatepelilerindir ama Çobanköylüler kaba kuvvet kullanarak arazilerini gasp ettiler. Küçük Bogatepe köyü 50 hane Çobanköy ise 250 hane olduğu için bavanlarını dışarıya askı koyuyorlar. Şu anda hayvanlarımıza kuru yem yedirmek zorunda kalıyoruz. Geçen yıl 15 inekle bu köyde 180 kilogram günlük süt veriyordum bu sene ise 15 inekle 80 kilo süt veriyorum" şeklinde dert yandı.

VALİ ERDEN'DEN AÇIKLAMA

Konuyla ilgili İHA muhabirinin sorularını cevaplayan Kars Valisi Mehmet Ufuk Erden, konunun davalık olduğunu ve davanın sonuçlanmasını beklediklerini söyledi. Vali Erden ayrıca, "2005 yılındaki kadastro sorunları halen devam ediyor. Küçük Boğatepeliler konuyla ilgili dava açtılar. Çobanköylüler de davanın Kars'ta görülmesine itiraz ederek yetki davası açıp davanın Göle Adliyesi'nde bakılmasını istediler. Yargıtay da Kars mahkemelerinin bakmasını yetkili kıldı. Geçtiğimiz yıl davalık olan araziye her iki köyün de girmemesini istedik. Geçtiğimiz yıl kurala uyuldu. Dava sonuçlandıktan sonra çözüm bulunacak" dedi.