KuzeyDoğa Derneği Başkanı ABD Stanford Üniversitesi öğretim görevlisi Dr. Çağan Şekercioğlu, Kars'ın Arpaçay ilçesi sınırlarındaki Kuş Cenneti Kuyucuk Gölü'nde Dünya Biyoçeşitlilik Günü nedeniyle kuş gözlemledi. Günün önemine değinen ve dikkat edilmesi gereken konular üzerine yaptığı araştırmalardan söz eden Şekercioğlu, kedilerin kuşları nasıl yok edebildiğini anlattı.

Şekercioğlu, "Dışarıdan gelen canlılara örnek olarak bildiğimiz kediyi örnek olarak yapabiliriz. Kedi dünyanın bir çok yerinde doğada olmayan bir tür. Özellikle okyanuslardaki adalarda kedi fare gibi kara memeliler hemen hemen hiç yok. Bu yüzden buraya getirilen kedi fare gibi avcı hayvanlar birçok kuş türün soyunu tüketmiş durumda. Bu özellikle okyanus adalarına özgü kuşlar için geçerli. Dünyada şuana kadar 1500 yılından beri soyu tükenmiş 150 tür kuşun çoğunluğu okyanus adalarına özgü türlerdir.

Bunların birçoğu yine bu adalara getirilen kedi fare gibi dışarıdan getirilen canlılar yüzünden soyları tükendi. Bunlara en iyi örnek olarak Yeni Zelanda'da Stivurt Adası Çit kuşunu sayabiliriz. Bu bildiğimiz Çit kuşu değil. Yeni Zelanda'ya ait ötücü kuşların en temel Familyasına ait bir türdür. Bu Familyasına ait 4 tür bulunuyor. Bunların ikisinin soyu tükenmiş durumda maalesef. Bunlardan biride Stivurt Adası Çit kuşuydu. Bu kuş türünün hepsinin tümünü sadece bir kedi yok etti. Bu da adada ki fenercinin bir kedisi vardı. Kedisi fenerciye devamlı ölü kuşları getiriyorlarmış. Fenercide 1890'lı yıllarda bu örnekleri Yeni Zelanda doğa tarihi müzesine yolladı. Bunu gören biyologlar, bilim adamları bu türün daha önce keşfedemedikleri yeni tür bir kuş olduğunu anlamışlar. Birkaç ay sonra adaya bir araştırma gezisi düzenlediler. Ama artık çok geçti çünkü bu tek kedi bu kuş türünün soyunu tüketmişti. Bundan da anlaya biliriz ki farklı alanlara getiren oraya ait olmayan türler büyük zararlar verebiliyor.

Bunlar tarım ve orman zararlısı olabiliyor. Kedi fare köpek gibi avcı hayvanlar olup o bölgelerdeki diğer canlıların soyunu tükete biliyor. Bu yüzden canlıların kontrolsüz bir şekilde ait olmadıkları yerden diğer bir yere götürülüp bırakılmaları son derece zararlı. Bu senede bu konuya dikkat çekiyor dünya biyo çeşitlilik günü. Tabi aynı zamanda kuyucuk gölü gibi canlı türleri acısından zengin yerlerin önemine değiniliyor ve bu tip yerlerde bu gün kutlanıyor" dedi.

Ülkemizde bir çok yerde kedi köpek gibi yani sokak kedi ve köpeği dediğimiz çok yüksek sayılarda hayvanlar gerek kendi hallerine bırakılıp gerek bir yerden bir yere bırakılmak koşuluyla o bölgelere çok büyük zararlar verebiliyor ifadesini kullanan Şekercioğlu, "Buna örnek olarak Belgrat ormanlarına, Bolu'da ki ormanlara getirilip bırakılan köpekleri sayabilir. Bu köpekler artık yabanileşmiş durumda ve avlanıyorlar. Hayatlarını sürdürmek için avlanmak zorundalar.

O bölgede ki karaca geyik gibi canlıları avlayarak oranın yabani hayatına çok büyük zarar veriyorlar. Yine ülkemizde ormancılıkta ve tarımda dışarıdan getirilmiş böcek türlerinin büyük zararlar vermesi söz konusu. Tabi bunlar Zirai mücadelede bu hayvanları kontrol etmek için büyük masraflar yapılıyor. Kimi kimyasal maddelerle doğada zehirleniyor. Ülkemizde de bu söz konusu. Önüne geçilmesi çok emek ve zaman gerektiren bir konu" dedi.

İha

Yayın Tarihi : 22 Mayıs 2009 Cuma 15:43:27