6
Mayıs
2024
Pazertesi
KARS

Kuş Cenneti'ne ziyaretçi akını

Türkiye'nin Kuş Cenneti olarak bilinen Kuyucuk Gölü, Doğu Anadolu Bölgesi'nin ilk Ramsar alanı olmasıyla dikkatleri üzerine çekti.

 KuzeyDoğa Derneği'nin 11. Türkiye Kuş Konferansı'nın da Kars'ta yapılması ilgiyi daha da artırdı. 204 çeşit kuş türünün bulunduğu gölü ziyaret eden öğrenciler, kuşlarla ilgili bilgi aldılar ve kuş gribini sordular.


KuzeyDoğa Derneği ve Kafkas Üniversitesi ev sahipliği ve Doğa Derneği ortaklığıyla bu yıl 11'ncisi düzenlenen ve 4 gün sürecek olan Türkiye Kuş Konferansı Kars Kafkas Üniversitesi (KAÜ) Veteriner Fakültesi Prof. Dr. Necdet Leloğlu Konferans salonu'nda başladı. Kuş Konferansı sürerken bir yandan da Arpaçay ilçesine bağlı Kuyucuk Köyü sınırlarındaki Kuyucuk Gölü'ne de ziyaretler düzenlendi. Arpaçay Yatılı İlköğretim Bölge Okulu (YİBO), Akyaka (YİBO) ve Kuyucuk Köyü İlköğretim Okulu öğrencileri okul idarecileri ve öğretmenler nezaretinde gölü gezdiler.


KuzeyDoğa Derneği Bilim Koordinatörü Emrah Çoban, gölle ilgili öğrencilere bilgi verdi. Çoban, KuzeyDoğa Derneği'nin Kafkas Üniversitesi ve Kars İl Çevre ve Orman Müdürlüğü ile beraber yürüttüğü Kars-Iğdır Doğal Zenginlik projesi kapsamında, Kars Valiliği, Kars Belediyesi, Arpaçay Kaymakamlığı ve Kuyucuk köyünün desteğiyle 2004'ten beri Kars'ın Kuyucuk Gölü'nde yürütülen çalışmaların sonucu olarak Kuyucuk Gölü'nün, Türkiye'nin 13. ve Doğu Anadolu'nun ilk Ramsar alanı olduğunu söyledi. Dünya Kuş Gözlem Günü'nü geçtiğimiz günlerde kutladıklarını da hatırlatan Çoban, Ana amacın; ilgi ve dikkat çekmek, bilinçlendirmek, kuşların ve yaşam alanlarının korunmasını teşvik etmek olduğunu ifade etti.


Çoban ayrıca, dogal engellerin yanısıra insanoğlunun kuşların bu zorlu yolculuklarını daha fazla karmaşıklaştırmak için, ekstra engeller geliştirdiklerini, gökdelenler, uzun cam binalar, rüzgar tribünleri, elektrik direklerinin bunlardan sadece birkaçı olduğunu belirterek, "Bildiğimiz gibi tüm bunlar kuşlar için görünmez olabilmekte ve her yıl büyük oranda kuşun ölmesine veya yaralanmasına neden olmakta ve gitgide göçmen kuşların tüm popülasyonları üzerine zararlı bir etkisi olan ölümcül engeller sunmaktadır. Bu şekildeki ölümler sıkça istenmese ve büyük oranda kaçınılabilir olsa da, her yıl yoğun bir şekilde göçmen kuşların göç yolları boyunca binlerce yeni yapı inşa edilmektedir.

Rüzgar gücünden enerji elde etmek için kullanılan dünyanın birçok deniz kıyısı ve dağ zirvesi, dünyanın bazı iyi bilinen ve başlıca göç rotaları üzerinde kuruludur. Göçü engelleyen bu insan yapımı engeller konusundaki farkındalığı artırmak ve bu yapıların göçmen kuşlar ve onların göç yolları üzerindeki olası etkileri
hakkında insanları bilgilendirmek istiyoruz. Türkiye'nin ilk su kuşu halkalama istasyonu Kuyucuk Gölü'nde kuruldu. KuzeyDoğa ekibi, Kafkas Üniversitesi ve diğer üniversite öğrencileri ve 14 ülkeden düzinelerce gönüllü özveriyle gece gündüz çalışarak Kuyucuk Gölü'nde 100'den fazla kuş türünden 2 binin üzeri bireyi halkaladı ve gölün dünya çapındaki önemini belgeledi.

Bunun yanında KuzeyDoğa Derneği'nin gölde gerçekleştirdiği düzenli kuş sayımlarıyla, gölü en ez 204 türden binlerce kuş türünün kullandığı, zaman zaman bu sayının 35 bini geçtiği tespit edildi. Eylül 2004'de Kiraz Erciyas, Cemal Özsemir ve Dr. Çağan Şekercioğlu'nun Kuyucuk Gölü'nde 20 binden fazla angıt ve 10 binden fazla boz kaz saymasından bir yıl sonra, Eylül 2005'de Kuyucuk Gölü Yaban Hayatı Geliştirme Sahası ilan edildi. Kars Valiliği, Kars İl Çevre ve Orman Müdürlüğü, Kafkas Üniversitesi, ve KuzeyDoğa Derneği'nin yılardır süren bu ortak çalışmaları sonucunda, Kuyucuk Gölü, Türkiye sınırları içinde Doğu Karadeniz, Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerini içine alan 350 bin kilometrekarelik bir alandaki ilk Ramsar alanı olmaya hak kazandı.

Türkiye'nin en büyük gölleri olan Van Gölü ve Tuz Gölü'nün daha Ramsar statüsüne kavuşmadığı, 122 önemli sulak alanın sırada beklediği ve Türkiye'nin en son Ramsar alanının 2 Mayıs 2006'da kabul edildiği düşünüldüğünde, Kuyucuk Gölü'nün dünya çapındaki önemi ve Ramsar'ın Kars için ne kadar büyük bir gurur olduğu daha iyi anlaşılabiliyor. Kuyucuk Gölü'nün Ramsar statüsü onaylandığı takdirde Türkiye'nin on üçüncü ve Samsun-Adana hattının doğusundaki ilk Ramsar alanı olacak. Bugüne kadar ülkemizde Ramsar ilan edilen alanlar sadece 12 tane. Bunlar Akyatan Gölü, Yumurtalık Lagünü, Manyas Gölü, Uluabat Gölü, Burdur Gölü, Gediz Deltası, Sultan Sazlığı, Seyfe Gölü, Kızören Obruğu, Meke Maarı, Göksu Deltası ve Kızılırmak Deltası" dedi.


Kars'ta yaşıyor olmalarına rağmen Kuyucuk Gölü'ne ilk gelme fırsatı bulduklarını dile getiren öğrenciler ise teleskop ve dürbünlerle göldeki kuşları yakından incelediler. Gölün barındırdığı kuşları korumanın önemli bir çalışma olduğunu da söyleyen öğrenciler gölü koruma altına alan ve tanıtan bütün yetkililere de teşekkür ettiler. Öğrenciler incelemelerini tamamladıktan sonra kafalarına takılan soruları da bir bir sordular. Kuşların avlanması, elektrik tellerinde ölmesi, diğer hayvanlar tarafından saldırıya uğramaları gibi bir çok konuyu gündeme getirdiler. Bu ziyaretleriyle aynı zamanda da kuşlara olan sevgilerinin kat kat arttığına da değinen öğrenciler, son yıllarda ülke gündemini meşgul eden ve kuşlardan geçtiği düşünülen kuş gribini de sordular. Kuş gribinin bu bölgelerde neden görülmediği, ne gibi önlemlerin alındığı soruları üzerine KuzeyDoğa Derneği Bilim Koordinatörü Emrah Çoban, şunları söyledi:
"Buz burada halkalama çalışması yapıyoruz. Şu ana kadar kuş gribiyle ilgili her hangi bir veri almadık. Şu an burada kuş gribiyle ilgili her hangi bir kayıt yoktur. Kuş gribinin Türkiye'de başladığı zaman Iğdır'da böyle bir kayıt vardı. Fakat Kuyucuk'ta en ufak bir emareye bile rastlamadık. Şu anda burada her şey normal gidiyor. Biz ne kadar daha kuş göç yollarına az gidersek bu rahatlık daha da devam edecek. Kuş gribinin kuşlardan mı tavuklara, tavuklardan mı kuşlara geçmiş bu bile tam belli değil.


Kesin bir kayıt olmadığı içinde bir şey söyleyemiyorsunuz. Ama Iğdır'da farklı sorunlar oldu. İnsanlar kuşların yuva yaptığı yerlerden içme suyu alıyorlar. Yaban hayvanlarıyla, tavuklar aynı yerden su içiyorlar, hayvanların bu alanlarında da bulaşıklar yıkanıyor. Bu aslında çök önemli bir faktör. Bakın Kuyucuk'ta böyle bir durum yok. Çünkü kuşlarla insanların yaşam alanları birbirinden uzak ve ortak kullanım alanı yoktur. Kuş gribi zaten sulak alanlar civarından bulaşıyor. Yeşil Başlı kuşlardan kuş gribi bulaştı onun da sebebi Yeşil Başları avcılar vurup yiyorlar. Bu da önemli bir faktör ve göz ardı edilmemeli. Hem avlanma konusunda hem de yaban hayatını yaşam alanına köylüler girmediği için burada her hangi bir tehdit oluşturmuyor. Ama bu oluşturmayacak anlamına da gelmez. Dikkatli olmak ve çalışmaları devam ettirmek gerek".

İha
Yayın Tarihi : 16 Mayıs 2009 Cumartesi 15:58:48


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?