Mazot için hayvanları satıyorlar

Akaryakıt zamlarıyla iki yakasını bir araya getiremeyen Doğulu çiftçiler veresiye aldıkları mazot borcunu ödeyebilmek için bin bir emekle yetiştirdikleri hayvanlarını satmak zorunda kalıyorlar.

Kars'ın Akyaka ilçesine bağlı Büyük Çatma köyünde de Adnan Daşdemir isimli çiftçi mazotla baş edemediklerini söyleyerek, "Kazancımız mazota gidiyor. Hayvanlarımı satıp mazot borcunu ödeyeceğim" dedi.

5 çocuk sahibi Adnan Daşdemir 57 yaşında. Kars'ın Akyaka ilçesine bağlı Büyük Çatma köyünde ikamet ediyor. 30 yıldır çiftçilikle uğraşan Daşdemir'in başı mazotla bir hayli dertte. Sıkıntısının nedeni ise mazot ve motor yağı alacak peşin paralarının kalmaması. Daşdemir, tüm bu ihtiyaçlarını veresiye giderdiklerini söylüyor. Çiftçiliğin artık bittiğini ifade eden Daşdemir, işçi çalıştırmadığını, bütün işleri aile efradıyla yaptığını, buna rağmen masraflara yetişemediklerini belirtiyor.

MAZOT VE MOTOR YAĞINI VERESİYE ALIYORUZ
Mazotu veresiye aldıkları için 3 bin 250 YTL olan borcu zamlar nedeniyle 5 bin YTL olarak ödediğini anlatan Adnan Daşdemir, "Mazotun zamlı olması nedeni ile çiftçilik artık bitmiş durumda. Bir dekardan 100 kilo buğday veren bir tarladan ne ürün beklersiniz. Veresiye aldığımız mazotun borcunu arpa ve buğday ile geri ödüyoruz. Ürünün sadece samanı bize kar kalıyor. Bu da 8 ay kar altında olan yöremizde besleyici özelliği olmayan bir kaynaktır. Allah'tan biraz kredimiz var da veresiye alabiliyoruz mazotu.

Ya o kredimiz olmasa ne olacak halimiz? Eşimizden dostumuzdan mazotu ucuzuna pahalısına bakmadan alıyoruz. Daha sonra da mazot borcumuzu ödemek için de arpamızı, buğdayımızı ve hayvanımızı satıyoruz. Arpa, buğday ve hayvan satmakla harcının borcunu ödemediğini görünce hayvanlarımı araziden getirdim ve ahıra bağladım. Yaz ayı olmasına rağmen bin harabeye bağladım ve küçük çaplı besiye aldım. Üstelik hayvanlarda et verimi bile olmadığı için fazla para etmiyor. Şimdi de bu hayvanlardan bir kaçını satarak mazot borcumu ödeyeceğim" şeklinde konuştu.

İKİ OĞLUMU İSTANBUL'DAN GETİRTTİM, YARDIM ETTİLER, YİNE ZARARDAYIM
Daşdemir, ayrıca, İstanbul'da çalışan iki oğlunu işlerinden alarak köye getirttiğini ve tarlada çalıştırdığını da vurgulayarak, "Masraf olmasın, zarar etmeyelim dedim ve oğullarımı çalıştıkları işlerinden alarak köye getirttim. Ama nafile, boşuna onları da işlerinden ettim. 13 bin YTL'ye satın aldığım biçerdöver makinesinde çalıştılar. 'Baba seni burada yalnız başına nasıl bırakalım' dediler ve var güçleriyle çalıştılar. Sonuçta onlar da zarar etti ben de" diye konuştu.

SÜTÜMÜZ, HAYVANIMIZ, ÜRÜNÜMÜZ DE PARA ETMİYOR
Daşdemir, içinde bulunduğu sıkıntıları daha sonra şu şekilde dile getirdi:
"Emekli olma hakkı kazanırsın primlerin kesilir. Kombinamız olmayınca tüccarın eline düşüyoruz. Tüccarı da kötülemiyoruz ama biz de çaresiziz. Dolayısı ile değirmenin çarkı dönmüyor. Ne yapsak randıman alamıyoruz. Kars'ın soğuk bir iklim olduğunu sayın Başbakan ve Tarım Bakanı bilmiyor mu? Kars'ta kış kaç ay sürüyor onu da mı bilmiyorlar? Adana, Mersin, Konya ile Kars'ı bir tutulur mu? Daha burada ürünün toprağa kaçıncı ayda atıldığını bile ne yazık ki bilmiyorlar? Bir de destekleme adı altında 'Doğrudan Gelir Desteği' veriyorlar. Onu da dilim dilim veriyorlar. Kars çiftçisi borcunu 9'ncu ayın sonunda ödeyebiliyor. Ama hükümet bu destek paralarını 2'nci ve 3'ncü aylarda veriyor. Arpaçay ve Akyaka'nın bir kısmını sulama kanalları ile sulamış ama bizim Çatma köyümüz ise susuzluktan kavruluyor. Göletlerimiz kurumuş. Su olmadığı için Ağustos ve Eylül aylarında bile hayvanlarımı otlağa çıkaramadım. Çünkü otlak var ama su yok. Soğuk yerde yaşadığımız için de yakacak ve ısınma sorunlarımız da var. Kömür yardımı yapıyorlar. Yazık günahtır. İnsanlara işyeri açmak gerek. Kolaya ve hazıra alıştırmamak lazım."