Türkiye Eğitim, Öğretim ve Bilim Hizmetleri Kolu Kamu Çalışanları Sendikası (Türk Eğitim-Sen) Kars Şubesi tarafından ‘Türkiye’de öğretmen hakları’ adı altında bir basın açıklaması yaptı.

Valilik konağı önünde gerçekleşen basın açıklamasına sendika üyeleri katıldı. Sendika adına basın açıklamasını yapan Türk-Eğitim-Sen Kars Şube Başkanı Fahrettin Şimşek, “Bir yanda yaşadığımız zorluklar, diğer yanda sorumluluk makamında oturanların duyarsızlığı biz eğitim çalışanlarını ümitsizliğe sevk ediyor. Güzel ülkemizin kalkınması için gece gündüz gayret gösteren eğitim çalışanları olarak çok şey istemiyoruz; sadece biraz huzur istiyoruz. Özellikle son 6 yıldır yaşadıklarımızdan, Milli Eğitim Bakanlığı'nın (MEB) eğitim çalışanlarına karşı olumsuz bakış açısından rahatsızız" dedi.

Türk Eğitim-Sen olarak, eğitim çalışanlarının bu rahatsızlıklarını defalarca dile getirdiklerini ifade eden Fahrettin Şimşek, "Basın açıklamaları yaptık, dilekçe kampanyaları düzenledik, afiş ve bildiriler hazırlayıp dağıttık, gazetelere ilanlar vererek uyarılarda bulunduk. Fakat bir şey değişmedi. Sayın Bakan yine duymazdan geldi, yine görmezden geldi. İşte bir kez daha kamuoyu önüne çıkıyor; eğitim çalışanlarının maruz kaldığı olumsuzlukları ve MEB'in yanlış uygulamalarını tekrar ifşa ediyoruz. Türkiye, MEB'e bağlı okul ve kurumların idaresi açısından bir vekalet cennetine dönüşmüştür. Bakanlığın çıkardığı yönetmelik ve yayınladığı genelgeye rağmen, her il valiliği yönetici atamalarında keyfine göre davranıyor. Milli Eğitim Bakanlığı ise bu keyfiliğe ses çıkarmıyor. Yapılan keyfiliklerin neticesindeyse eğitim çalışanlarının Milli Eğitim Bakanı'na ve politize olmuş birçok il valisi ve milli eğitim müdürüne güveni kalmadı. Bu sorumsuz uygulamaların sonucunda, hukuk devleti ilkesi, bizzat bu kuralı hayata geçirmesi gerekenlerce ayaklar altına alındı." diye konuştu.

Çıkarılan yönetmeliklerle, eğitim çalışanlarının aile bütünlüğünün bozulduğunu ve öğretmen eşlerin ayrı ayrı illerde görev yapmak zorunda bırakıldığını öne süren Fahrettin Şimşek, şunları söyledi;

"Türk Eğitim Sen'in gayretleriyle bir takım haklar elde edilse de, sözleşmeli öğretmenlik zulmü inatla devam ettirilmektedir. Atama bekleyen 200 bin öğretmen adayının, artık atanabilmek için umutları kalmamış gibidir. Bu ülkeyi yönetenlerce, aylık 300-500 TL verilerek ücretli öğretmen olarak sömürülen bu öğretmen adaylarının, bizim evlatlarımız olduğu unutulmuş görünmektedir. Milli Eğitim Bakanı Sayın Hüseyin Çelik bir yandan, 'Bizim öğretmen ihtiyacımız yok.' derken, diğer yandan on binlerce eğitim fakültesi mezunu gencimizi ücretli öğretmen olarak istihdam etmektedir. Modern köleliğin bir başka türü olan ücretli öğretmenlik uygulaması, anayasasında 'Sosyal Devlet' ilkesi bulunan bir ülkeye ve 'ben eğitimde çağ atlattım' diyen bir Bakana hiç yakışmamaktadır."
Fahrettin Şimşek, sözlerini şöyle tamamladı;

"Türkiye'nin aydınlık yarınlarına sağlıklı bir şekilde katkıda bulunabilmek için, insan hakkı ihlallerinin yaşanmadığı, demokrasinin solunduğu ve hakça paylaşımın gerçekleştirildiği bir Türkiye için, hukukun egemen olduğu, kural ve kanunların istisnasız uygulandığı bir ülkede yaşamak için, çocuklarımıza karşı ebeveyn olarak görevlerimizi hakkıyla yapabilmek için, çağın standartlarında modern bir eğitim öğretime kavuşabilmek için, siyasi yandaş olmaya zorlanmamak, onurumuzla görevimizi yapabilmek ve insanca yaşayabilmek için, biraz huzur istiyoruz"

iha

Yayın Tarihi : 26 Şubat 2009 Perşembe 18:57:56

Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?

Yorumlarınız
agah aslan IP: 84.135.188.xxx Tarih : 26.02.2009 22:45:16

Bütün egtimcileri saygiyla selmaliyorum.%90 insan yetisiriyorlar.haberi 2defa okudum cünkü anlayamadim sebebine gelince.sendika ismi gördüyümde kirmizi görmüs gibi oluyorum depresyona giriyorum iki kutu aspirin iciyorum bütün bunlara sebep olansa eski sendicliktan milletvekilliyine terfi edenler oldu ogullarini yandaslarini eniyi yerlere getirmek icin görüsü ne olursa olsun yeterki secilebileceyi bir parti olsun baliklamasina daldilar bu sebepten dolayi sedikayla kimyam asla uymaz TÜRK Egtim-sen yazayimda yorumumu tamalayim .sendika cihaz karistirici gibi kafami karistiriyor burdan cikmam lazim .bu b eyler nerdeydi simdiye kadar?Ridvan bey send.Adan da G.antep de kapanan fabrikalari göseriyor bu kadar insan calisiyordu makinalar cok deyerli makindir vs vs.bunu bilmeyen kim?huzur isteyen bey kardesim daha iyisine layikiz biz ama cok kötüsünüde yasadik sükür etmek lazim cözüm ne altarnatif projeniz varmi ?neden simdi?nerdeydiniz simdiye kadar yoksa ufukta ankara`ya yolculukmu var?

hakem IP: 85.110.63.xxx Tarih : 27.02.2009 11:50:10

Sendikacılık ,fedakarlık,kararlılık ve en önemlisi yürek ister.BU sendikanın çıkıpta öğretmen hakları maaşlarını sorunlarını dile getirecek sndika değil bu iş yürekli sendikacılık yapanların işidir.Türk Eğitim-senin amacı niyeti çok açık easas amacı,savunduğu yayamak istediği idolojidir,ülkücü milliyetçi kafatasçı faşist toplum yaratmak mhp ye eleman kazandırmak.Bütün ilkeleri tamamıyle ülkü ocakları ve alperen ocakları denilen ırkçı,milliyetçi derneklere katkı sunmaktır.Bu sendika ve diğer devlet yalakası,ümmetçi,yobaz ,takunyacı Memur-sen,abisi Kamu-sen zamanında akp yi kapatma kararı çıkınca hemen o akşam nefes almadan akp nin genel merkezine koştular onlara destek olduklarını arkalarında olduklarını bir nebze olsun bağlılıklarını gösterdiler.Memur-sen ve Eğitim Bir-sen gibi sendika bile demeye dilim varmıyor aslında ama neyse,bu tip sözde sendikalar haklarını arama yerine hükümete yalakalık yapıyorlar,cami avlusunda ,diyanet teşkilatlarında akp nin teşkilatlarında siyaset yapıyorlar.Bunlar ne anlar onurlu yaşamdan ne anlar insanca yaşamktan ne anlarlar haklarını aramaktan.Bunların varsa yoksa işi çok şükür Allah devletimizden razı olsun,hamdolsun buna şükür bunu bulamayanlarda var,aza kanaat edemeyen,çoğu bulamaz, gibi sadakacı gerici yobaz sendikalardır.Amaçları hükümete yalakalıktan başka birşey olmayan bunların gayesi hükümet belki bizi bir yere yönetici yapar.Türk Eğitim-senin sendikacılıkla uzaktan yakından alakası yoktur,esasa amaçları milliyetçiliktir,ırkçılıktır,kürt düşmanlığıdır,mezhep düşmanlığıdırBunları en iyi tanıtan değerli ve deneyimli gazeteci Ahmet Altan,bir yazısında dedikleri tamamıyle doğrudur.Kendisi şöyle başlamıştı söze""bir örgütün başında Türk sözcüğü bulunuyorsa bu örgüt gerici,tutucu ve hatta faşist bir örgüttür ""demişti.Kesinlikle katılıyorum doğrudur,bakın ivatansever,vatan evladı ülkücü,milliyetçi,işçi Mustafa Özbek e,(Türk Metal-sen) başında Türk sözcüğü var,yaptıkları ortada,ama bun yanında emekçi işçi onurlu Birleşik Metal-sen ne yapıyor emeğini karşılığını mücadelesiyele alınteriyle almaya çalışıyor.Takdir sizin.

Bulut7677 IP: 78.166.131.xxx Tarih : 27.02.2009 21:01:27

Ne öğretmen hakkı nede başka bir durumlarını savunacak haliniz yok.Daha 7000 ne yakın anadolu lisesine atanan öğretmenin ahını alarak atamalarını danıştaya vererek iptal etirdiniz.(atananları başka sendika üyesi zanetiler)Ama çoğu kendi sendikalarına üye olduğunu iş işten geçince anladınız.Söyleyeceklerinize kim inanır.

YAZARLAR