16
Mayıs
2024
Perşembe
VARTO - MUŞ
Belediye Sayfaları

Dev kan davası iftarda sonlandı

Varto ilçesinde 3 aile arasında devam eden kan davası, Demokratik Toplum Partisi (DTP) Genel Merkezi'nin çabaları sonucu belediye çay bahçesinde verilen iftar yemeğinde mutlu bir şekilde son buldu.


İlçede yaklaşık 1 yıldır devam eden ve 2 kişinin hayıtını kaybettiği kan davasında barış sağlanması için düzenlenen barış yemeğine, DTP Genel Başkanı Ahmet Türk, DTP Eş Genel Başkanı Aysel Tuğluk, DTP Muş Milletvekili Sırrı Sakık, DTP Muş Milletvekili Nuri Yaman, Eski DEP Milletvekili Selim Sadak, Varto Belediye Başkanı Demir Çelik, Bulanık Belediye Başkanı Nasır Aras, Malazgirt Belediye Başkanı M. Tahir Kahramaner, DTP il ve ilçe yöneticileri, çevre il ve ilçelerdeki DTP'li yöneticiler, sivil toplum örgütü temsilcilerinden oluşan yaklaşık 2 bin kişi ile aralarında kan davası bulunan Aydemir, Sarıkaş ve Özmen aileleri mensupları katıldı. Yemek öncesi bir konuşma yapan imam Faysal Taş, kan davasının İslam dininde yeri yeri olmadığı ve Kur'an-ı Kerim'de çok kötü bir şey olduğunun belirtildiğini söyledi. DTP Varto İlçe Başkanı Mehdin Akbal, DTP Muş Milletvekili Sırrı Sakık ve DTP Muş Milletvekili Nuri Yaman da, yaptıkları konuşmalarda kan davasının kötülüğünü anlattı, barışın önemini dile getirdi.


DTP Genel Başkanı Ahmet Türk ise, "Kutsal bir günde kutsal bir davayı gerçekleştirmek için bir aradayız. Gerçekten bizim için çok büyük bir mutluluk. Barış özlemi, özgürlük özlemi, yarınlarımızı özgürce kurabileceğimiz bir arayışın içerisinde olan insanlarız. Bu arayışın içinde olan mantığa sahibiz. Peki mantığımız buysa, düşüncelerimiz buysa, hedefimiz buysa biz bugün ülkemizde, bölgemizde kardeşlerimizin barış içerisinde yaşaması için çaba göstermekle görevliyiz, sorumluyuz. Tabii ki yaşadığımız bir çok olay vardır. Sadece Varto'da bu durum yaşanmadı. Bir çok yerde buna benzer kan davaları, ilkel anlayışlarla karşı karşıya kaldık. Ama çok şükür diyoruz. İnsanlarımız barışın ne olduğunu bugün çok daha iyi kavrıyor. Bugün barışın ne kadar kutsal olduğunu bilincine vardık. Biz sadece iki aile arasındaki barıştan bahsetmek istemiyoruz. Dünya barışını, ülke barışını kastetmek istiyoruz. Ama tabi ki biz kendi içimizde barışı sağlamasak dünya barışına katkı sunamayız, insanlığa katkı sunamayız. Ama
maalesef bu ilkel anlayışımızı hala sürdürmek isteyen kafaların, anlayışların olduğunu görüyoruz. Ben de bu bölgenin evladıyım. Benim ailem de 30 yıl kan davası yaşadı, 30'a yakın canımızı, yakınımızı kaybettik. Ama 30 yıldan sonra bir araya geldiğimizde biz de, bizim karşı tarafımız da 'Ah keşke 10 yıl önce bir araya gelseydik, ah keşke bunları yaşamasaydık' dedik. Şimdi ise kardeşçe ve barış içerisinde bir arada yaşıyoruz. Ben bu barışın da böyle bir barış olacağına inanıyorum ve bunu sizden rica ediyorum. Kenetlenelim, birbirimizi sevelim, birbirimizi sayalım. Cesaret ve kahramanlık, insanları öldürmekten geçmez. Cesaret ve kahramanlık, zulme karşı duruştur. Bizim istediğimiz hep birlikte zulme karşı duralım ama barışı sağlayalım. Biz bu ülkede bir tek insanın bile burnunun kanamasını istemiyoruz. Bunu yürekten söylüyorum. Biz insanların kardeşleşmesinin mücadelesini veriyoruz. Bu kanın durması için biz hazırız. Barışı sağlamak için burada bulunan herkese, özellikle de bu 3 aileye teşekkür ederim.


Çünkü onlar istemeselerdi bu barış olmazdı. Çünkü barış zorla olacak bir şey değil" diye konuştu.


Ahmet Türk'ün konuşmasının ardından kan davalı 3 ailenin fertleri el sıkışarak dostlu mesajı verdi. Akşam ezanının okunmasıyla iftarlar hep beraber açılarak dualar edildi.

İHA
Yayın Tarihi : 7 Ekim 2007 Pazar 01:38:40


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?