Polis müdürü otelde basıldı!

yorum yapan arkadaşlar açıkca olayı örtbas etseler daha iyi olurdu demek istemişler.. ayıplayacaklarına arkasında duruyorlar..bununla uğraşacaklarına ilimizin yetiştirdiği ve kamu alanında üstün hizmetleri olan muzaffer aslan'ın neden görevinden haksız yere alındığını sorsunlar..bu olay hakkında yorum yapsınlar..adam açıkca basılmış işte daha ne olsun..

Okuduğum yorumlarda emniyet md.toz kondurmayanlar bu yorumu okusun.çünkü emniyetmensupları bence yüzde doksanının psikolojik sorunlu insanlardan oluşuyor ve bunun tedavisini yapmak istese görevden alınacak.gün geçmiyorki polislerle ilgili haberler olmasın malesef hergün bir olay,düşünün dün emekli polis elbombasıyla aile faciası yarattı daha kimler...Ne olacak bunlar hali.. Ben katıldığı bir konferanstan dolayı görevinden alınan polis memuru için şidetle kınıyorum.hani özgür bir ülke hani demokratik ülke polis mhp mitingine,akp mitingine katılsaydı görevden alınmazdı...Zülfü livanelinin özgürlük adlı parçasını hatırladım ... Yani sadece şarkılarda şiirlerde özgürlük var.....

adam çapkınlık yapmış basılmış ne var bunda,bide ailesine acıyorum onları kandırmış demiş sağlık sorunum var hop antepe tedaviye benim bildiğim tedavi hastanede olur,otelde değil,değişik bir tedavi anlayışı var müdürün anladığım kadarıyla...

Açıklama:

18/04/2008 ile 21/04/2008 tarihleri arasında gazeteniz/internet haber sitenizde çeşitli başlıklarla yayımlanan “Polis Müdürü eşinin akrabasıyla basıldı” içerikli yazıda belirtilen hususlardan bazıları tamamen asılsız bazıları da yanlıştır.
Şöyleki; uzun zamandır devam eden koksiks kırığı (Kuyruk Kemiği), iki dizde menisküs yırtılması, eklem kireçlenmesi ve bursit rahatsızlığım nedeniyle bulunduğum Denizliden 14/08/2008’de Tunceli ye gitmek üzere Konya’ya geldim. Yolda eşimin yakınları ve eşim arayarak Gaziantep’e gidip, 10 gün kadar önce kendisine bulduğum işe gitmeyen, babası ile tartışıp evi terk eden bacanağımın oğlu 23 yaşındaki N.A.yı bulup işe başlatmamı ve birbirinden ayrı yaşayan büyük baldızımla bacanağımı barıştırmamı ve diğer bazı sorunları halletmemi istediler. Bende Konyadan Tunceli’ye gitmeyerek Urfa otobüsü ile Gaziantepe gittim. Eşimin yeğenleri A.Y. ve F.A. ile Gaziantep Çocuk Hastanesi önünde buluştuk. A.Y. nin 3 yaşlarındaki çocuğu kucağında uyuduğu için önceden bir arkadaşımın yönlendirmesi sonucu gece 23:00 e kadar kalmak üzere oda tuttuğum SÖYLEMEZ OTELE giderek çocuğu yatırmak istedik. Otel görevlisi bayanında kaydını almadan izin vermesinin yasal olmadığını söyleyince eşimin yeğeni kimlik bilgilerini yazdırdı. Çocuğu odaya yatırarak odanın ön kısmındaki salondaki koltuklarda oturup çay içip,meyve yiyip konuştuk. Bir müddet sonra Çocuk uyanınca kucağındaki sesli ve hareketli bebeğiyle oynayarak gürültü yapmaya başlayınca eşimin yeğeni çocuğu alarak bulmamız gereken kardeşi M.A. yı aramak üzere ayrıldı. Bende rahatsız olduğum ve gece saat 24:00’de Tunceli’ye gideceğim için yatıp uyudum. 5 – 6 saat sonra kapı çalındı. Açtım gelen sivil polisler kimlik sordu. Kimliğimi gösterdim. A. nerede diye sordular. Ayrıldığını söyledim. Arayabilirmiyiz diyerek içeri girdiler. Aradılar bir şey bulamayınca kendilerine konunun ne olduğunu sordum. Amirlerimizin emri ile bir operasyon yapıyoruz dediler. Bende kolay gelsin dedim. Kimliğimi alarak ayrılmak istediler. Polis olduğumu söyleyerek resmi kimliğimi gösterdim. Sivil kimliğimi vererek gittiler. Biraz sonra bir sivil şahıs daha gelerek amirimiz sorar A. Neyiniz oluyor dedi. Bende yeğenim dedim. Bir müddet daha otelde kalıp daha sonra ayrılarak biraz alışveriş yapıp otogara gittim. Otogardan A. nın eşi M.yi arayarak M.Y.yı bulup bulmadıklarını sordum. Bulamadıklarını söylemesi üzerine saat 24:00’e kadar bulmaları halinde otogara getirmelerini söyledim. 24:00’da Tunceli’ye hareket ettim.
Bu durumda basında yer aldığı gibi, benim eşimin S.Y. adında bayan akrabası yoktur.
35 yaşında dul ve 1 çocuklu akrabası da yoktur. Yazıda yer alan görüntülerdeki çıplak kadın ve erkek resimlerinin benimle ve eşimin hiçbir akrabasıyla ilgisi yoktur.
Odada polis kontrolü esnasında hiçbir kadın veya kız yoktur. Baskın diye nitelenen olay sadece kimlik kontrolüdür. Baskın olsa veya suç teşkil eden bir olay olsa bir tutanak, kayıt, görüntü, yakalama yada ifade alınması gerekirdi.
Bana bugüne kadar adli ve idari bir suç isnadında bulunulmamıştır.
Bu yazılar bana, aileme ve teşkilatıma büyük zarar vermektedir. İnsanların toplum içindeki sosyal statülerini zedeleyen bazılarının kişisel çıkar amacı ile yaydığı açıkça belli olan bu tür iftiraları düzenleyerek suç oluşturmaya çalışanlar hakkında yasal yönden bütün gereken işlemler tarafımdan ve mağdur edilen diğer kişiler tarafından yapılacaktır. Şahsıma ve diğer insanlara daha fazla zarar vermeden bu yayınlarla ilgili yukarıdaki düzeltme metninin ivedilikle aynen yayınlanmasını talep ederim. 22/04/2008
NOT: Bu konuyla ilgili sorumlular hakkında Tunceli Cumhuriyet Başsavcılıgına suç duyurusunda bulunulmuştur.

Ali AKDAĞTunceli Emniyet Müdür Yardımcısı

zengin bu işi yapınca fülört fakir yapınca zina oluyor her halde sonuçta olmuş bu olay iftira veye değil saygın bir gazete yazıyor ize inanamak gerekir ve müdürde olsa insan demekki sağlık sorunuda buymuş

milliyet gazetesini burdan kiniyorum sayin müdür yardimcimiza atilan bu camurun bence iyi olmadigi kanatindeyim hemen herseyi kafadan olma seylerle emniyet camiyasina neden böle camur atilidiginin ve sayin emmiyet müdür yardicimizi böle karalamasinin anlami yoktur . ülkemizde hersey bittide emniyet müdür yardicimizin basilmasimi kaldi .böylesi haberleri yapmamanizi ve hem tunceli emniyet müdüryardimcisi camur ve emniyet camiyasini karalamamanizi dilerim .bence o insan temiz dürüs vatanini miletini seven biridir .gidin bölücülerle ugrasin hirsizlerla ugrasin .ülkemizi talan eden insanlarla ugrasin ama emniyet camiyamiza ve müdür yardimcimizla ugrasmayin . saygilarimla .

kesinlikle bence yalan yanlış bir haberdir müdürümüzün böyle bir olayla karşımıza cıksası hem taşkilatımız adına üzüntü verdii ailesi ve cocukları bu konuda düşünülüp haber yapılmamalıydı milliyetin haber anlayışı bu kadar olmalıı o kadar ugraşılacak yazılacak şeyler varken bu şekilde bir olayı yazmak demkki milleyit haber anlayışı bu kadar ne diiyelim isteyen istediğine inansınn