6
Mayıs
2024
Pazertesi
GÜNCEL

Eğitim-Sen'den 'sürgün' tepkisi

Tunceli'de, 9 kamu emekçisinin tayin edilmesine yönelik tepkiler devam ederken, Eğitim-Sen Genel Başkanı Alaattin Dinçer ve beraberindeki heyetle bölge illerinden gelen Eğitim-Sen il başkanları ve yöneticileri, Tunceli Demokrasi Platformu'nun düzenlediği basın açıklamasına katıldı.

Tuncelili kamu emekçilerinin yanında olduklarını söyleyen Eğitim-Sen Genel Başkanı Allattin Dinçer, "Kendisi de bir anlamda sürgün edilmiş ve tekrar mahkeme kararıyla buraya geri dönmüş olan Vali, almış olduğu bu kararı tekrar gözden geçirip yanlıştan geri dönmelidir" dedi.

Son 2 ay içinde 6'sı Eğitim-Sen yöneticisi olmak üzere, Yapı Yol Sen, Kültür Sanat Sen, Tarım Orkam-Sen yöneticilerinin tayin edilmesini protesto etmek için Eğitim-Sen Genel Başkanı Allattin Dinçer, Eğitim-Sen Genel Sekreteri Emir Ali Şimşek, Eğitim Sekreteri İsmail Sağdıç ve Eğitim-Sen'in bölge illeri başkanları, Tunceli'ye geldi.

Tunceli Valisi Mustafa Erkal'a çağrıda bulunan Eğitim-Sen yöneticileri, Vali'nin hukuksuz olduğunu iddia ettikleri uygulamalarına bir an önce son vermesini isteyerek, "sürgün edilen" kamu emekçilerinin tekrar görev yerlerine getirilmesi çağrısında bulundu. Sanat Sokağı'nda toplanan yaklaşık 500 kişi, "Sürgünler, baskılar bizi yıldıramaz", "Çeteler görevde, eğitimciler sürgünde", "Vali istifa" sloganları attı.

Yeraltı Çarşısı üzerine kadar yürüyen kamu emekçileri ve Eğitim-Sen mensupları, burada bir basın açıklaması yaptı. Grup adına açıklamada bulunan Eğitim-Sen Genel Başkanı Alaattin Dinçer, "sürgün kararının" çağ dışı bir uygulama olduğunu ileri sürerek, "Sürgünlere karşı sessiz kalmayacağız. Sürgünler, temel hak ve özgürlüklerin, düşünce özgürlüğünün, örgütlenme özgürlüğünün engellenmesidir" dedi. Sürgünlerin, yasaların devre dışı bırakılması anlamına gelebileceğini kaydeden Dinçer, "statükocu, inkarcı anlayışın kimi zaman Susurluk'ta, Şemdinli'de, Eğitim Sen'in kapatma davasında, operasyonlarda, Şanlıurfa'da, Tunceli'de yaşanan sürgünlerde" açığa çıktığını iddia etti.

Tunceli'nin bu politikalara karşı koyuşun öncüsü olması gerektiğini savunan Dinçer, şunları söyledi:

"İnkara, imhaya dayalı politikaları terk edin. Yaşam alanlarında kısıtlamalara giderek ülkeyi, bu yöreyi yönetemezsiniz. Kararları halkla birlikte alın. Buradaki halkı dışlayarak, halkı sindirerek kendi politikalarınızı uygulayamazsınız. Aksi halde görev yapmanız zorlaşır. Kendisi de bir anlamda sürgün edilmiş ve tekrar mahkeme kararıyla buraya geri dönmüş, böylesi bir olayı yaşamış birinden bu tarz davranışı yanlış bulduğumuzu dile getiriyor ve bir an önce yaptığı yanlıştan geri dönmesi gerektiğini savunuyoruz. 3 yıldır sürgünleri onaylamayan hükümet, ne oldu da bu sürgünleri onayladı, açıklamaları gerekir."
Açıklamanın ardından grup, olaysız şekilde dağıldı.

.
Yayın Tarihi : 9 Aralık 2005 Cuma 20:55:06
Güncelleme :9 Aralık 2005 Cuma 21:01:08


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
oktay IP: 84.176.126.xxx Tarih : 10.12.2005 00:11:12
Dersim onurdur ve Onurluda kalcak! Böyle eylem yürekten destekliyorum, DERSIM yakisan seyler! Herzaman oldu gibi bu günde Ezilenin yanindadir!

ulas yoldas IP: 80.141.54.xxx Tarih : 25.01.2006 00:09:22
türkiye 21. yüzyilda dünyada fasiszmle yönetilen ender ülkelerden biridir kendi koydugu yasalari bile tanimayan cagdisi bir devlettir. ve tüm tuncelilerde bilirki mustafa erkal tuncelilerden nefret ediyor ve bizi potansiyel suclu olarak görüyor. kendisi ayni zamanda türkiyenin en cok nefret edilen valisidir.