Kadınlara Karşı Şiddet

Tunceli'de "25 Kasım Kadınlara Karşı Şiddet Karşısında Dayanışma Günü" yapılan yürüyüş ve basın açıklamasıyla kutlandı.

Tunceli Belediye Başkanı Songül Erol Abdil, Fatma Kurtulan üzerinde estirilen terörün aslında özgürlüğü için savaşan tüm kadınları kapsadığını söyledi.

Demokratik Kadın Platformu tarafından düzenlenen basın açıklaması ve belediye binası önünde başlayan yürüyüş belediye yeraltı çarşısı önünde yapılan basın açıklamasıyla devam etti. Sık sık slogan atan gruba Belediye Başkanı Belediye Başkanı Songül Erol Abdil müdahale etti. Songül Erol Abdil, yaptığı açıklamada, aradan 47 yıl geçmesine rağmen kadını hiyerarşik sosyal yaşam ağları içerisinde boğarak gelişimini engelleyen şartlar artarak devam ettiğini belirterek, "Biz kadınlar faşizme karşı mücadelede olduğu gibi, her tür baskı ve zulme karşı özgürlük meşalesi olmaya devam edeceğiz. Plazalarda, lüks otel kulislerinde ve benzeri yerlerde oturup savaş çığırtkanlığı yapanlar, söylevleriyle insanları etkileyerek kurbanlık koyun gibi öne sürenler, bu çarkın devam etmesinden yana olanlardır. Çünkü kirli ekonomik ve siyasi ilişkilerinin devam etmesi kaos ve karışıklık, savaş ve şiddet gerektirir. Kan kusan bu ölüm makinesinde kurban olarak verilen elbetteki çoğunlukla yoksul aile çocuklarıdır. Kendi çocukları değil. Onların sahip oldukları ayrıcalıkları gibi çocukları da Amerika, Avrupa ve Türkiye de ayrıcalıklıdır. Zulüm ve yoksulluk gariban olanadır. Siyasi niteliğinden ötürü Fatma Kurtulan üzerinde estirilen terör, özü itibari ile her tür baskı ve zulme karşı olan ve özgür yaşam ideali içinde mücadele eden tüm kadınlara karşıdır. Özellikle de açıkça ifade edilme cesareti dahi gösterilmeyip, üstü kapalı sürdürülen kadına karşı tahammülsüzlüğün bir sonucudur. Kadını kara çarşafın dışında görmek istemeyen bir anlayıştır bu. En son ilimiz kırsalında yapılan askeri operasyonlarda yaşamını kaybeden bir bayanın cenazesini almak için gelen ailesine cenaze nakli için tabut verilmesi engellenmiştir. Ülkemizde dahil olmak üzere dünyanın neresinde olursa olsun, hangi köken, inanç ve ideolojiye sahip olursa olsun ölüye saygı ve bu saygı çerçevesinde ölüye karşı yapılan son görevler vardır. Cenaze ölüdür. Cenazenin şundan bundan olanı yoktur. Cenazeye böylesine anlamsız ve tüyler ürpertici bir yaklaşım anlaşılır bir şey değildir" dedi.

Basın açıklamasının ardından grup, Özgürlük Anıtı'na karanfil bıraktı.