Türkiye Kamu-Sen Aydın İl Temsilcisi Rıdvan Naci Devli, vatandaşların hakkı olan Konut Edindirme Yardımı (KEY) paralarının ödenmesi için başlattıkları girişlerin karşılıksız kaldığını iddia etti.

Türkiye Kamu-Sen olarak yıllardır KEY hesabında biriken paraların hak sahiplerine ödenmesi için mücadele ettiklerini savunan Türkiye Kamu-Sen İl Temsilcisi Rıdvan Naci Devli, Türk Eğitim-Sen İl Binası’nda düzenlediği basın toplantısıyla KEY ödemelerinde izlenen tutumu eleştirdi. Toplantıda Türkiye Kamu-Sen Aydın İl Temsilciliği’ne bağlı sendikaların başkanları da hazır bulundu.

Türkiye Kamu-Sen’in KEY ödemeleri başlamadan önce hak sahiplerini temsil eden sivil toplum örgütleriyle ortak çalışma yapılması gerektiği konusunda defalarca uyardığını savunan Rıdvan Naci Devli, “Vatandaşlara hakkı olan parayı öderken bile siyasi kaygılar gözetmesi nedeniyle girişimlerimiz karşılıksız kaldı. KEY hesaplarında adımıza toplanan paralar yıllarca, Emlak Bankası’nın 6 aylık vadeli mevduat faizi, devlet tahvili, hazine bonosu ve gelir ortaklığı senetleri gibi çeşitli seçeneklerle nemalandırıldı. Türkiye Kamu-Sen, toplu görüşmelerin başladığı 2002 yılından beri KEY’de biriken paraların hak sahiplerine ödenmesini talep etti ve bu konuyla ilgili bir çok görüşme yaptı. Nihayet 2006 yılında yapılan toplu görüşmeler sonucunda imzalanan tutanağa, KEY’de biriken paraların tasfiye edileceği ve hazırlanacak kanun tasarısının konfederasyonumuzun görüşleri alınarak yasalaşacağı hükmünü koydurttu. Hükümet imza altına alarak, taahhüt etmesine rağmen yapılan çalışmaların hiç birinde hak sahiplerinin temsilcilerinin görüşüne başvurulmadı. Türkiye Kamu-Sen, defalarca konu hakkında yetkilileri uyardı ve hesaplamanın yanlış yapıldığını, hak sahiplerinin mağdur edildiğini belirtti” dedi.

KEY ödemelerinden hiç faydalanamayanlar ile eksik ödeme yapılan hak sahiplerinin sorunlarını anlatacak yetkili merci bulamadıklarını ileri süren Devli, “4,5 milyon mağdur, oradan oraya savrularak bir muhatap arıyorlar. Mahkemeler dolup taşıyor. Hesaplamaların nasıl yapıldığı, hak sahiplerinin nasıl ve kimler tarafından belirlendiği bilinmiyor. Milyonlarca vatandaşın mağdur edildiği, haklarının gasp edildiği ortamda, yetkililerin bu sessizliği ve konuya sahip çıkmayışı ayrı bir sorun oluşturuyor. Durum öyle içinden çıkılamaz bir hal almıştır ki, eksik de olsa parasının bir bölümünü kurtarabilen kendisini şanslı saymaktadır. 8,5 milyon hak sahibi, anasının ak sütü gibi helal olan parasını tam olarak alabilmek için sorunun çözülmesini beklemektedir. Hiç kimsenin milyonlarca dar ve sabit gelirli vatandaşımızın hakkını gasp etme lüksü yoktur. KEY hesaplarında hak sahibi olanlar da mağdur edilenler de her zaman olduğu gibi memur, işçi, emekli, kısacası dar ve sabit gelirlilerdir. Hükümet, KEY hesapları ile ilgili bir birim oluşturmak ve yaşanan adaletsizlikleri gidermek zorundadır” diye konuştu.