Aydın Barosu'na kayıtlı avukatlar dağdan inen PKK’lıların yurda girişlerinde davul-zurnalar ile karşılanmasına tepki gösterdi.
Konuyla ilgili olarak açıklamalarda bulunan Aydın Baro Başkanı Sümer Germen, kamuoyuna ‘demokratik açılım’ adı altında sunulmaya çalışılan programın ulusunun genel iradesine aykırı zemin ve şartlarda geliştiğini gözlemlediklerini iddia ederek, “Eksiksiz demokrasi, gerçek hukuk devleti olunmasını ve ülkemizde akan kanın ve gözyaşlarının durmasını, ülkemizin bir barış ülkesi olmasını herkes istemektedir. Ancak geçtiğimiz hafta içinde komşu bir ülkeden ülkemiz sınırlarına giren bir grup kişi ile ilgili hızlı, kısa bir hukuki süreç izlenerek bu kişiler salıverilmişlerdir. Hukuksal değerlendirme ülkemizin bağımsız hakimlerine ve savcılarına ait olmakla birlikte bu olayda kullanılan hukuksal usuller, yasalarımıza ve usul hukukuna açıkça aykırılık teşkil etmektedir” dedi.
“Bu kişiler sorguları sırasında teslim olmadıklarını, yaptıklarından pişman olmadıklarını, liderlerinin talimatı ile geldiklerini söylemiş olmalarına karşın, TCK'nın 221. maddesinden yararlandırılarak serbest bırakılmışlardır” diyen Germen, “221. maddeden yararlanmamın temel unsurlarından bir tanesi örgüt ile ilgili çok önemli bilgiler vermektir. Umarız bu bilgiler verilmiştir. Bu kişilerin sorgulanması sürecinde ‘doğal hakim’ ilkesi açıkça çiğnenmiştir, Cumhuriyet savcılarının ifade almak üzere giriş yapılan noktaya gelmesi kabul edilebilse de, giriş noktasında bir sahra çadırı içinde helikopterlerle getirilen hakim huzurunda sorgulamalarının yapılması ve karar verilmesi CMK kapsamında mümkün delildir” diye konuştu.
TCK'nın 3. maddesinde "adalet ve kanun önünde eşitlik” düzenlemesinin olduğuna değinen Germen, şunları söyledi: “Bu maddeye göre ceza kanunu uygulamasında ‘kişiler arasında ırk, dil, din, siyasal görüş, felsefî inanç, ekonomik ve diğer toplumsal konumları yüzünden ayrım yapılamaz ve kimseye ayrıcalık tanınmaz’ denmektedir. Genel uygulamada en basit ifade için bile kişiler hürriyetleri tahdit edilerek kilometrelerce uzaklıktaki mahkemelerde hakim karşısına çıkartılırken, yıllarca ellerinde silah açıkça Türkiye Cumhuriyeti devletini bölmeye çalışan ve sırf bir program doğrultusunda yurda dönen kişilerin ayağına yasalara aykırı olarak mahkeme heyetinin gönderilmesini anlamak mümkün değildir”