Kabağa aşılı karpuz üretiminin Türkiye’de son yıllarda birçok bölgede tercih edilir hale geldiğine işaret eden yetkililer, karpuza kapak tadının bulaşması gibi bir durumun söz konusu olamayacağını savundu. Bu tür üretimin faydalarına da işaret eden yetkililer, bu yöntemin hem karpuz fidesinin ömrünü uzattığını hem de verimi artırdığını belirtiyor.

Tarlasında aynı kök üzerinde hem karpuz hem de kabak yetiştiren çiftçilerin sayısının her geçen gün artığına işaret eden Aydın Tarım İl Müdürlüğü Çiftçi Eğitim ve Yayım Şube Müdürü Şakir Karakaya, aşılama karpuz üretimi sayesinde verimde gözle görülür bir artış olduğuna işaret etti. Kabak fidesine aşılama yöntemiyle karpuz üretiminin başta Antalya ili ve Akdeniz Bölgesi’ndeki karpuz üretiminin bolca yapıldığı yerlerde yıllardır tercih edilen bir yöntem olduğunu belirten Karakaya, “Bu yöntemde yetiştirilen kabak fideleri bir süre sonra toprağa dikiliyor. Gelişmeye başlayan fidelerin başı bir süre sonra kesilerek bu bölgeye karpuz aşılaması gerçekleşiyor. Kabağın kökü daha derinler gidebildiği için kabağa aşılı karpuzun ömrü normal karpuza göre daha uzun oluyor. Bu sayede karpuz fidesinin yaşam süresi uzatılırken, oluşan ürününde kalitesinin artması sağlanmış oluyor. Normal şartlarda dekarda 6 ton karpuz hasadına karşılık, kabaklara aşılanan karpuzlarda bu miktar 12 ton civarında oluyor” dedi.

Tat olarak aşılama karpuzların normal karpuzlardan farkı olması gibi bir durumun söz konusu olamayacağını savunan Karakaya, “Aşılama işleminin karpuz meyvesiyle hiçbir alakası yoktur. Bu sadece fidenin yaşama süresi ve daha derindeki suya ulaşabilmesiyle alakalı bir durum. Bu nedenle aşılı karpuzun tadının kabağa benzediği yönündeki iddialar gerçeği yansıtmıyor. Üreticilerimiz daha çok ve daha kaliteli ürün elde ettikleri için bu yönteme başvuruyorlar. Bu yöntem üretimde yeniliklerin takip edilmesi ve alternatif yöntemlerin geliştirilmesi bakımından farklı bir uygulamadır” diye konuştu.

AŞILI KARPUZUN FAYDASI DA VAR
Karpuzda aşılama yönteminin giderek yaygınlaştığını işaret eden Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bilimleri Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kazım Abak da, bunun en önemli nedenlerinden birisinin aşılı karpuzun bir solgunluk hastalığı olan fusariumya karşı kabakların daha dayanıklı olması olduğunu belirtti. Birçok karpuz çeşidinin bu hastalık yönünden hassas olduğuna işaret eden Abak, “Kabak üzerine aşılandığında karpuz hastalıktan korunabilmekte. İkincisi ise kabakların kök sisteminin çok güçlü olması ve verimi yükseltmesidir. Bir diğer neden ise kabağın sıcaklık isteğinin karpuzdan daha düşük olmasıdır. Kabak ile aşılandığında, özellikle kış aylarında başlayan erkenci üretimlerde bitkinin kök sistemi çalışabilmekte erkencilik sağlanmaktadır” şeklinde konuştu.

Meyvecilikte aşılama yönteminin yüz yılardır kullanılmakta olan bir yöntem olduğunu hatırlatan Abak, şunları söyledi: “Ayrıca aşı ile yetiştiricilik yeni bir yöntem de değil. Bildiğini gibi tüm meyve türleri zaten aşı ile yetiştirilir. Örneğin elma ayva anaçları üzerinde, portakal turunç üzerinde yetiştirilmekte ve oldukça kaliteli ürün alınmakta. Bu durumda elmaların ayva tadı, portakalın turunç tadını alması söz konusu değildir. İnsanların aşılı karpuzun tadı ve aroması konusunda kaygıya düşmeleri normaldir. Bir bilim insanı olarak doğaldır ki kuşkucu bakıyorum, tümüyle reddetmiyorum, mutlaka incelemeye değer bir konudur”

iha

Yayın Tarihi : 29 Ağustos 2008 Cuma 11:53:58