20
Mayıs
2024
Pazertesi
AYDIN

Kuduz hastalığı masaya yatırıldı

Avrupa Birliği (AB) tarafından desteklenen, Aydın ve Muğla illeri kapsayan "Türkiye'de Kuduz Hastalığının Kontrolü Projesi" kapsamında ikinci bilgilendirme toplantısı Aydın'da gerçekleştirildi. Tarım İl Müdürlüğü Toplantı Salonu'nda gerçekleşen toplantıya Tarım İl Müdürü Sadettin Öztürk, Ulusal Epidemiyoloji Uzmanları Dr. Sema Gürbüz, Dr. Orhan Aylan ve AB Proje Temsilcisi Dr. Winfried Müler ile il ve ilçe tarım teşkilatları temsilcileri katıldı. 

Açılışta konuşan Tarım İl Müdürü Sadettin Öztürk, Aydın'ın önemli bir tarım kenti olmasının yanında başlıca hayvancılık merkezlerinden bir tanesi olduğunu söyledi. Kuduz hastalığı ile mücadele konusunda Aydın Valiliği ile birlikte 2008 yılında seferberlik ilan edilebileceğini açıklayan Öztürk, bu konuda 2006 yılında başlayan çalışmaların, 2009 yılı sonun kadar devam edeceğini ifade etti. Çalışmalar kapsamında ülke genelindeki sahipli ve sahipsiz tüm kedi ve köpekler ile Aydın, Denizli, İzmir, Manisa, Muğla ve Uşak illerinde mevcut olan sığır ve yük hayvanlarının aşılanacağını belirten Öztürk, "İlimizde 2001 yılında 33, 2002 yılında 150, 2003 yılında 60, 2004 yılında 29, 2005 yılında 21, 2006 yılında 20 ve 2007 yılı içerisinde 26 mihrakla karşılaşıldı. 2008 yılı ilk iki ayında ise bu sayı 4 olarak karşımıza çıktı. Kuduz Hastalığı ile mücadelede evcil hayvanların aşılanması kadar yaban hayatının da aşılanması gerektiriyor. İlimizdeki kuduz mihraklarının çoğunluğu yaban hayatından kaynaklanıyor. 2007 yılında evcil hayvanları için İl Özel İdaresi'nin katkılarıyla 40 bin YTL değerinde aşı alınıp ihtiyaç duyan ilçe müdürlüklerime teslim edildi. 2008 yılı için bakanlığımız tarafından 120 bin doz inaktif kuduz aşısı evcil hayvanlara yapılmak üzere temin edilip, yaban hayatına karşı da 18-23 Şubat tarihleri arasında oral aşılama yapılacak" dedi. 

Ulusal Epidemiyoloji Uzmanı Dr. Sema Gürbüz de konuşmasında, vahşi yaşamda kuduzun kontrolünün zor olduğuna değindi. Evcil hayvanların bu konuda yabani hayvanlarla insanlar arasında bir tampon oluşturduğuna işaret eden Gürbüz, bu nedenle vahşi hayvanların aşılanması için oral aşının geliştirildiğini açıkladı. Bu aşının kümes hayvanlarının başlarına enjekte edilerek helikopterler ile yaban hayvanların yaşadığı bölgelere atılması biçiminde uygulandığı bilgisini veren Gürbüz, bu yöntemler yapılan mücadelelerde önemli başarıların elde edildiğini hatırlattı. Türkiye'de vahşi yaşam kuduzunun çok tehlikeli boyutlarda görülmediğinin altını çizen Gürbüz, "Vahşi hayvanlarda paranteral kullanım için henüz aşı yok. Başıboş köpek ve kedilerle insanlar, temas etmeden önce dikkatli olmalı. Çünkü ülkemizde başıboş hayvanlar genellikle aşısız. Vatandaşlarımız, vahşi yaşam süren hayvanlara dokunulmaması yönünden uyarılmalı. Devamlı olarak vahşi hayvanların yakalanması yada zehirlenmesi, vahşi yaşamdaki kuduz açısından taşıyıcı hayvanların azaltılması ve tüketilmesi açısından ekonomik değil. Buna karşın piknik yerlerinde, kampuslarda ve şehre yakın bölgelerdeki yüksek risk taşıyan vahşi yaşam hayvanlarının azaltılması hem kontrol açısından hem de insanları ve hayvanları koruma açısından yararlı. Vahşi yaşamın azaltılması yada aşılanması gibi uygulamalardan yetkililerin haberdar olması gerekiyor" diye konuştu. 

Toplantıda; Aydın'da Türkiye ortalamasının üzerinde kuduz vakasının görüldüğüne dikkat çekildi. Yapılan çalışmalar doğrultusunda hastalığa sebep olan en büyük faktörün yaban tiklerinin olduğunun tespit edildiğine işaret edilen toplantıda, sorunun kaynağından çözümlenmesi için çalışma başlatılması kararlaştırıldı.

İHA
Yayın Tarihi : 13 Şubat 2008 Çarşamba 18:43:32


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?