Hükümet, siyasi partiler, üniversiteler, iş dünyası, Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) ve medyanın milletin bir parçası olduğuna işaret eden SP Genel Başkanı Numan Kurtulmuş, bu kavramların hiç birinin uzaydan gelmediğini ve her bir kavramın toplumun ta kendisi olduğunu söyledi. Bu kurumların sıkıntılarının olduğunu belirten Kurtulmuş, "TSK'nın bünyesinde de sıkıntılar var, parlamento ve siyasette de sıkıntılar var. Son zamanlarda yaşanan tartışmalardaki esas sorun şu; 'Kim kime hakim olacak', 'Siyaset mi TSK'ya hakim olacak', 'TSK'mı siyasete hakim olacak', 'Yargı mı siyasete hakim olacak' ve 'Siyaset mi yargıya hakim olacak' tartışmalarıdır. Bu tartışmalar fevkalade yanlış ve Türkiye'yi tahrip eden tartışmalardır" dedi.

Bu kurumların her birisinin vücudun uzuvları gibi olduğunu savunan Kurtulmuş, hiçbir organın bir diğerini kırmak veya diğerine üstünlük sağlamak için kullanılamayacağını ileri sürerek şöyle konuştu: "Bütün organlarımız sağlam olacak ama bütün organlar bir tek yerin emrinde olacak, orası da beyindir. Beyinde bizzat milletin bizatihi kendisidir. Türkiye'deki sistemin bir tane temel sıkıntısı var; o da milletin kayıtsız şartsız egemenliğinin tesis edilememesidir."

Bütün kurum ve kuruluşların milletin emrinde ve denetiminde olması gerektiğini anlatan Kurtulmuş, şunları söyledi: "Ben iktidara geldiğim zaman, benim yandaşım olan falanca kurum falanca kuruluş olamaz. Herkes kendi işini yapacak ve herkes sadece ve sadece milletin yandaşı olacak. Böyle yaptığınız zaman siyasetin içinde yanlış yapan adamlar olduğu gibi TSK'nın içinde de yanlış yapan insanlar olacaktır. Nasıl yanlış yapan kişilerin bulunmasına rağmen siyaseti iptal edelim demiyorsak, böyle birşey deme

hakkımız yoksa; TSK'nın içinde yanlış yapan insanların bulunup çıkarılıp ayıklanması ve aslında TSK'nın da bir takım şaibelerden kurtulması vazifesidir. Bu hem siyasetin vazifesi hem de Genelkurmay'ın vazifesidir."

MİLLETİN EGEMENLİĞİ ŞART

Bunların yapılabilmesi halinde yaşanan tartışmaların düzgün bir şekille devam edeceğini savunan Kurtulmuş, sözlerine şöyle devam etti: "Herkes kendisine çeki düzen verir ve her kurum sadece ve sadece milletin emrinde olur. Yargı sistemine niye siyaset hakim olsun. Bizim adil ve süratli çalışan bir yargıya ihtiyacımız var. Bunu sağlamanın yolu yargı düzenindeki eksiklikleri ortadan kaldırmak ve bunun yapısını ortaya koymakla olur. Siyasete düşen birinci derecede sorumluluk da bu sistemi bu şekilde

demokratik hale getirmek ve millet egemenliğini kayıtsız şartsız açık bir şekilde tesis etmektir. Aksi takdirde 'Ahmet Bey iyi adamdır, darbe yapmaz; Mehmet Bey kötü adam darbe yapar' sonucu ortaya çıkar. Böyle bir demokrasi olur mu? Ahmet Bey'inde, Mehmet Bey'inde asla darbe yapmayı aklından geçiremeyeceği şekilde bir siyasi düzenlemeyi yapmak öncelikle yapmak Türkiye'de siyasetin vazifesidir."

TSK KENDİ İÇ TEMİZLİĞİNİ YAPIYOR

TSK'nın son zamanlarda açık bir şekilde kendi iç temizliğinin yapılmasını öngördüğünü beyan eden Kurtulmuş, sözlerini şöyle tamamladı: "Dolayısıyla bunun yapılması lazım. Eğer biz 'Türkiye'nin Genelkurmay Başkanı ne düşünüyor' diye merak edersek, siyasiler kulak kabartırsa asıl yanlışlık budur. Burada millete haksızlık yapmış oluruz. Biz Genelkurmay başkanımızın, Türk Silahlı Kuvvetlerimizin bu bölgede çok güçlü, çok kuvvetli bir Türk Silahlı Kuvvetleri'nin olmasını gerektiğine küresel ve bölgesel şartlar dolayısıyla zaruri olduğuna inanıyoruz; ama asla Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Türk iç politikası ile ilgili bir kelime dahi konuşmamasının zorunluluk olduğunu biliyoruz. Silahlı kuvvetler işini yapacak, siyaset işini yapacak."

İHA

Yayın Tarihi : 17 Ocak 2010 Pazar 09:39:02

Güncelleme :17 Ocak 2010 Pazar 19:04:38