Ekonomideki çok başlılığın Başbakan’ın son basın toplantısında bir kez daha ortaya çıktığını belirterek, “Sayın Başbakanın yanında 3 bakan vardı. Ama Hazineden sorumlu bakan yoktu. Orada reel ekonominin kendisi olan Tarım bakanı yoktu. Sanayi Bakanı yoktu. Sanal ekonominin ilgilileri vardı. Dolayısıyla ekonomi başsızdır. Bunları hepsi Başbakan’a bağlıdır. Ama o hepsine yetişemiyor. O yüzden, bütün bu sektörleri içine alan bir Başbakan yardımcısının ekonomiyi yönetmesi gerekir” dedi. Türkiye’nin şu anda uzun vadeli borçlanamadığına dikkat çeken Levent ÇELİK, kısa vadeli borçlanmayı ise dolar bazında yüzde 40 faizle yaptığını hatırlattı. “Reel faizler yükselmiştir. Türkiye bundan sonra daha çok borçlanacaktır. 10 milyar dolar yarın ülke dışına çıksa, Sayın Başbakan bunu nasıl karşılayacağını söyleyemiyor. Bu bilmek ve tedbirini almak lazım” diye konuştu.

Cari açıktaki açığa dikkat çeken Levent ÇELİK, Osmanlı’nın 50 yılından bu yana geçen sürede Türkiye’nin en önemli meselesinin cari açık olduğunu vurguladı. “Osmanlıyı batıran cari açık ve dış borçlardır. Bunun sonucu, yabancılar, tefeciler sürekli siyasete müdahale etmişlerdir” dedi. Cari açığı yokuş aşağı giden bir kamyona benzeten Levent ÇELİK, “Siz diyorsunuz ki, çarpmadığı sürece sorun olmaz. Ama ya çarparsa. O zaman felaket olur. Türkiye bu durumda” diye konuştu.

1950 ile 2002 yılları arasında 52 yılda Türkiye’nin cari açığının 48 milyar dolar iken AKP iktidarının 5,5 yılında ise 141 milyar dolara ulaştığını vurgulayan Çelik, “Yani 52 yıldaki cari açığın 3 misli bu 5,5 yılda olmuş” dedi. Aynı dönemde borçların 130 milyar dolardan 263 milyar dolara yükseldiğini ifade eden Çelik, sıcak para, dış borcun ise 148 milyar dolardan 445 milyar dolar çıktığını kaydetti.

“Bunun sonucunda üretim yapılmıyor, istihdam artmıyor. Milletimizin alınteri, kazancı dışarıya gidiyor. Türkiye dışarıya borçlanıyor” diyen Levent ÇELİK, reel sektörün dış borcunun 30 milyar dolardan 112 milyar dolara ulaştığını kaydetti. Dışarıya çıkan paranın ise 60 milyar doları bulduğunu belirtti.
“Bu modern soygundur, sömürgeciliktir. Türkiye sömürülüyor. Son 5,5 yılda zengin daha zengin oldu. Bazıları 5 yılda kazanacağımızı 2 yılda kazandık diyor. Peki, soruyoruz, çiftçi, emekli, işçi, esnaf ne durumda. Eğer birisi yüzde 30-40 büyürken Türkiye yüzde 3-4 büyüyorsa bunun manası halktan toplananların bir avuç azınlığa aktarılması demektir” dedi.

AKP’nin iktidarda olduğu 5,5 yılda dışarıya 50 milyar dolar çıktığını kaydeden “Bunun 10 milyar dolarlık kısmı yatırıma gitmiş. Ama en önemli kısmı, 33 milyar doları mevduat olarak gitmiş, kredi olarak verilmiş. Türkiye’nin yüksek faizle 445 milyar dolarlık bir mükellefiyeti var. Öbür taraftan düşük faizle kredi veriyor. Biz bu olayı yaşadık. Erbakan’ın başbakan olduğunu dönemde bunu yaşadık. Kamu bankalarının yurtdışındaki paralarını Türkiye’ye getirtmiştik. Şimdi aynıyı yaşıyoruz. Türkiye bu borçlanmaya devam ederse, dışarıya daha çok bağımlı hale gelir. Hemen tedbirinin alınması lazım” dedi.

Erdoğan’ın milli geliri üç misli artırdıklarına ilişkin açıklamasını değerlendiren Levent ÇELİK, “Bir şansın, şirketin, devletin gelirinin 2 misli artması için 10 yıl boyunca gelirinin her yıl yüzde 7 büyümesi veya artması lazım. AKP iktidara geleli 5,5 yıl oldu. Her sene yüzde 7 büyümedik. Ama olsun. Bu süre içinde 1,5 misli artar. Yani 3 bin dolardan 4 bin 500 dolar çıkar. Ama siz sistemi değiştirirseniz, doları aşağı çekerseniz, o zaman karşınıza 9-10 bin dolar çıkar. Soruyorum: Milletin geliri 3 misli arttı mı? Yoksa fakirleşti mi? Evet artan var. Bir avuç azınlığın. Ama milletimizin geliri düşmüştür. Büyümeyi sanal olarak göstermek bir şey ifade etmiyor. Gerçeği görmek lazım” dedi.

FAİZ DÜNYAYI FELAKETE GÖTÜRÜYOR

Dünyadaki ekonomik krizi de değerlendiren Saadet Partisi Gençlik Kolları Aydın İl Başkanı Levent ÇELİK, faize dayalı sanal para yönetiminin dünyayı felakete sürüklediğini belirterek, AKP hükümetini bir kez daha uyardı. “Uluslar arası sermayenin ve onların sözcülerinin sırtlarını sıvazlaması nedeniyle bugüne kadar geldik. Ama gördük ki, dünyada 150 yıllık büyük finans kuruluşları birer ikişer gidiyor. Gitmeye de devam edecek” diyen Levent ÇELİK, paraya yön veren gücün üretim ekonomisi olmadığı sürece sanal gelirle dünyadaki dengeleri korumaya çalışmasının mümkün olmadığını söyledi.

Kapitalizmin ve onun son aşaması olan finans kapitalizminin dünyanın son durağı olacağına ilişkin tezin tamamen çöktüğünü kaydeden Çelik, “Dünyanın en meşhur ciddi ekonomistleri, finans kapitalizminin sonunun geldiğini söylüyorlar” dedi. AKP hükümetinin sırtını sıvazlayanların gittiğini kaydeden Çelik, “Öbürleri de gidecek. En kısa zamanda, reel ekonomiye dönen, kendi modeline dönen, faiz dayanmayan, insanları sömürmeyen yeni bir ekonomi modeli çalışmasına başlayınız” dedi.

Faizin karşısında olan ve reel ekonomiye sahip anlayışın, bugüne kadar Milli Görüş olduğunu belirten Levent ÇELİK, “Sosyal donanımlı, ahlaki temelli Pazar ekonomisidir. Pazar ekonomisinin sonu da üretim ekonomisidir. Böyle bir ekonomik sistem kurulmadığı sürece, periyodik olarak finans kapitalizminin krizleri gelecek ve bunlarla halklar sömürülecektir” dedi.

Finans kapitalizminde zenginlerin gelirlerini hiçbir zaman fakirlerle paylaşmadığını vurgulayan Levent ÇELİK, “Ama krizi girdikleri zaman halkın sırtına bindiriyorlar. Mesela, ABD, 700 milyar dolarlık kaynak getiriyor. Bunu halkının vergilerinden alıyor. Veya para basacak. Dünyadaki bütün insanlara bunu paylaştıracak. Bunun içinde Afrika’nın, ABD’nin, Türkiye’nin halkı da var. Bu düzene dur demek zorundayız” diye konuştu.

Adnan Aytaşkın / Aydın - KENTHABER

Yayın Tarihi : 24 Aralık 2008 Çarşamba 17:13:27

Güncelleme :24 Aralık 2008 Çarşamba 17:24:30