Aydın’da görev yapan bir gazeteci 2004 yılında hurdaya ayırdığı otomobiline 2007 yılında Ankara’da yazılan bir trafik cezasına istinaden gelen ödeme emrine kamera şakası zannetti. Yetkililer temel fıkrası gibi olayı hem şaşırdı hem de cezayı tahsil etti. Mahkeme ve diğer prosedürlerle uğraşamaya vakti olmadığı için önce ödemeyi yapan Güçlü Çezik isimli vatandaş şimdi hakkını arıyor.

Trafik ceza tutanaklarının el ile yazılıp daha sonra bilgisayara geçirilmesi nedeniyle de bu tür yanlışlıkların çok yaşandığını öğrendiğini belirten Güçlü Çezik, başına gelen olayla ilgilenirken kendisi gibi mağdur olmuş çok sayıda kişi ile karşılaştığını söyledi.

Olmayan aracına gelen cezayı ilk etapta şaka gibi algıladığını belirten Güçlü Çezik “2004 yılına kadar aracım vardı. Ancak 2004 yılı Aralık ayında bu aracımı hurdaya ayırdım. Ondan sonra da ne üzerime kayıtlı araba ne de plaka oldu. 2008 yılında bana bir ödeme emri geldi. Gelen ödeme emrinin 2007 yılında Ankara’da usulsüz bir park cezası olduğunu görünce itiraz ettim. Polisler de vergi dairesi çalışanları da olayı şaşırdı. Ankara’ya itiraz faksı çektim. Ben olayın kapandığını zannediyordum. Olayın üzerinden bir yıl daha geçti. Bu defa yeniden ödeme emri geldi. 2007 yılında olmayan aracıma gitmediğim Ankara’da yazılan 49 TL’lik usulsüz park cezasına 2010 yılında 120 lira 5 kuruş ödemek zorunda kaldım. Önce ödemeyi yaptım. Şimdi de hakkımı arıyorum” dedi.