31
Mayıs
2024
Cuma
AYDIN

SP lideri Kurtulmuş Aydın'da

SP GENEL BAŞKANI NUMAN KURTULMUŞ AYDIN'DA

Saadet Partisi (SP) Genel Başkanı Numan Kurtulmuş, Türkiye'de darbe tehlikesinin olmadığını, fiili darbelerin olduğunu iddia ederek, "Siyasetin üzerine düşen de bu darbelerin bir daha olmasını mümkün kılmayacak bir şekilde siyasal sistemi demokratikleştirmektir" dedi.

Kurtulmuş, partisinin 'Saadet Türkiye Buluşmaları' toplantıları çerçevesinde bugün Aydın'a geldi. Aydın Menderes Park'ta düzenlenen basın toplantısında Numan Kurtuluş'a eşi sevgi Kurtulmuş, SP Aydın İl Başkanı Ömer Özmen ve bir grup partili eşlik etti.

Aydın programına basın toplantısıyla başlayan Kurtulmuş, gündeme ilişkin konuları değerlendirdi. Basın toplantısı sonrası arkasında duran efelerin kendisine hediye ettiği efe şalını takan ve efelerin silahlarını inceleyen Numan Kurtulmuş, basın toplantısının ardından Aydın sokaklarında vatandaşlara karanfil dağıtıp destek istedi.

Basın toplantısına Türkiye'nin siyasi yapısını inceleyerek başlayan Kurtulmuş Türkiye'de korku siyaseti yapıldığını ileri sürerek, Başbakan da bunu söylüyor, doğru. Türkiye'de korku siyaseti yapılıyor. Bir taraf diyor ki 'Aman yarım ekmeğini de kaybedersin, istikrarı bozma'. Diğer taraf diyor ki 'Aman irtica gelir, bölünürüz, Türk-Kürt kavgası çıkar, şu olur bu olur' sürekli korku senaryoları üretiyor. Niçin? Dümen devam etsin diye. Küresel beyler, küresel şirketler Türkiye'nin kanını emmeye devam etsin diye" diye konuştu.

Ülkenin geleceğine yönelik tahminlerde de bulunan Kurtulmuş, hükümetin yeniden bir gerginlik çıkararak siyasi bir amaç peşinde olduğunu iddia ederek, "Muhtemelen önümüzdeki günlerde anayasa değişikliği gündeme getirilecek. Bu anayasa değişikliğine meclisten geçirmeye sayısal olarak gücü yetmediği için buradan bir referandum gerçekleştirecektir. 2007 seçimlerinde olduğu gibi burada bir kamplaşma oluşturacak. Bu kamplaşma üzerinden bir siyaset geliştirerek Türkiye'de değişim isteyenlerle, reform karşıtları

arasında seçim yaptıracak. Bu oyuna bu millet bir daha gelmez. Bir kere 2007'de bu oyun oynanmıştır. Aynı oyunu bir daha oynanmasını mümkün görmüyoruz. Ama hükümetin ana stratejisinin bu olduğu anlaşılıyor" şeklinde konuştu.

2007 seçimlerinden sonra büyük bir oy potansiyeli elde eden AK Parti hükümetinin milletin kendisinden beklediği reformları gerçekleştiremediğini savunan Kurtulmuş, şunları söyledi: "Türkiye'de darbe tartışmaları, ıslak imza tartışmaları, Ergenokon tartışmaları var. Türkiye'de bir darbe ihtimali mi var, yoksa gerçekten darbeler mi var? Türkiye'de bugüne kadar 5 tane darbe oldu. 1960'ta Adnan Menderes'in idamıyla sonuçlanan o kara 27 mayıs darbesi, 12 mart darbesi, 12 eylül darbesi, 28 şubat darbesi ve 27

nisan darbesi. Türkiye'de darbe tehlikesi yok, fiilen Türkiye'de darbeler var. Siyasetin üzerine düşen de bu darbelerin bir daha olmasını mümkün kılmayacak bir şekilde siyasal sistemi demokratikleştirmektir. Somut olarak söylüyorum, bu kadar çok oyunuz var. Anayasanın geçici 15. maddesini değiştirmeyi hiç düşündünüz mü? 8 senedir iktidardasınız, geçici 15. maddeyi değiştirerek 12 eylül darbecilerine yargı yolu açtınız mı? Türkiye'de tüm darbelerin alt hukuki dayanağı 'Cumhuriyeti koruyor ve kolluyoruz'

ifadesidir. TSK İç Hizmet Yasası'nın 35. maddesini değiştirdiniz mi? Bunu değiştirmek konusunda en ufak bir teşebbüste bulundunuz mu? Türkiye'de hala kemikler çıkıyor. Hala saçlar çıkıyor. Birtakım ölüm kuyularından hala cesetler çıkıyor. Türkiye'de özellikle ölüm kuyularındaki faili meçhul bir meclis araştırma komisyonu ve Türkiye Devlet Denetleme Kurulu'nu harekete geçirdiniz mi? Ve bunların hepsinden önemlisi herkesin kendisini özgür ve eşit yurttaşlar olarak hissedeceği yeni sivil ve demokratik bir anayasayı Türkiye'nin gündemine getirdiniz mi?"

"SİYASİ PARTİLERİN ANAYASASI OLMAZ"

Siyasi partilere özgü anayasa hazırlanamayacağını beyan eden Kurtulmuş, şöyle konuştu: "AK Parti'nin anayasası, CHP'nin anayasası SP'nin anayasası olmaz. Partilerin anayasa teklifleri olur. Bu anayasa tekliflerinizi orta yere getirip bunları gerçekleştireceğinize dair adımlar attınız mı? Esas mesele budur. Bunları yapmadığınız takdirde ülke gündeminde yer alan sorunlar konusunda adım atmanız zaten mümkün olmaz. Dolayısıyla milleti oyalamanın, milleti kandırmanın yolu da yoktur, anlamı da yoktur. Gelin bu

anayasa değişikliğinden başlayarak Türkiye'yi siyasi ve hukuki bir reform sürecine götürelim. Ha bunu yapmadığınız taktirde sadece tartışırsınız. Milleti kamplara bölersiniz ve bu kamplaşmanın içerisinde de 3 tane oy alırsınız ama Türkiye'nin hiçbir meselesini de kronikleşmekten kurtaramazsınız. Bu memlekette hangi anayasa değişikliğini referanduma gönderirseniz yüzde 70-80'le çıkar. Bundan sonraki seçim anayasa değişikliği veya referandum üzerindeki gerginliklerle değil, halk ve adalet eksenli bir mücadelenin konusu olacaktır. Bu milletin hak ve hukukunu savunan siyasetle bu milletin hakkını hukukunu gavurlara peşkeş çeken siyaset arasında bir mücadele olacaktır"

TÜRKİYE İSRAİL İLİŞKİLERİ

Konuşmasında İsrail-Türkiye arasındaki yaşanan diplomatik sorunlara da değinen Kurtulmuş, İsrail'in büyük bir panik içerisinde olduğunu altını çizerek, "İsrail Büyük Ortadoğu Projesi'nin (BOP) en büyük aktörüdür. İsrail'in bu projedeki ortaklığı, büyük İsrail'in kurulması için önündeki bütün engellerin kaldırılmasıdır. İsrail'in telaşı Obama'nın iş başına gelmesiyle birlikte, hazır ABD bu bölgedeyken önündeki diğer bütün engellerin kaldırılmasıdır. İsrail'in karşısında 2 büyük güç var: İran ve Türkiye.

İran'ı nükleer tesislerini vurarak veya bunu gündeme getirerek kontrol etmeye çalışs darbe tartışmaları, ıslıyor. Türkiye üzerinde de hakimiyet ve etkisini artırmaya çalışıyor. İsrail'in bu kadar agresif olmasının sebebi budur" ifadelerini kullandı.

Konuşması sırasında Şimon Perez'in TBMM'de yaptığı konuşması esnasında arkasında oturan Başbakan Erdoğan ve bakanların kendisini alkışlarkenki fotoğrafla BOP haritasının fotoğraflarını basın mensuplarına göstererek devam eden SP Lideri Numan Kurtulmuş, "Sayın Başbakan'ın Davos çıkışının ardından İsrail ile Türkiye arasında gerginlik var gibi gözüküyor. Hem 'One minute' çıkışıyla hem de son yaşanan bu krizle Türkiye Cumhuriyeti Devleti ortaya koymuş olduğu tavırla milletin beklediği reaksiyonu göstermiş,

doğru olan tavrı ortaya koymuştur. Ancak inşallah bu tavır sadece söylemde kalmaz. Sayın Başbakan Davos'ta 'One minute' dedikten sonra maalesef yaklaşık 1,5-2 ay sonra Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu'nda 'İsrail'in nükleer kapasitesi var mıdır?' diye bir oylama yapıldığı zaman Türkiye çekimser kalmıştır. Davos'ta 'One minute demek doğrudur, güzeldir ama marifet değildir. Esas marifet BM salonunda 'One minute' diyebilmektir. Biz hükümetten onu beklerdik. Şimdi bu alçak koltuk krizinini de Türkiye söylem

açısından güzel bir şekilde aşmıştır. Ama gönlümüz arzu eder ki bu iş sadece söylemde kalmasın. Türkiye-İsrail ilişkilerinde İsrail'i hizaya getirecek adımlar atılmalıdır. Örneğin, büyükelçi krizin başında derhal ülkeye geri çekilmeliydi. Ardından Sayın Ehud Barak Türkiye'ye geliyor. Barak'ın Türkiye'ye gelmesi tek taraflı olarak iptal edilmeliydi" ifadelerini kullandı.

SP GENEL BAŞKANI NUMAN KURTULMUŞ AYDIN'DA
SP GENEL BAŞKANI NUMAN KURTULMUŞ AYDIN'DA
SP GENEL BAŞKANI NUMAN KURTULMUŞ AYDIN'DA
SP GENEL BAŞKANI NUMAN KURTULMUŞ AYDIN'DA
SP GENEL BAŞKANI NUMAN KURTULMUŞ AYDIN'DA
SP GENEL BAŞKANI NUMAN KURTULMUŞ AYDIN'DA
SP GENEL BAŞKANI NUMAN KURTULMUŞ AYDIN'DA
İHA
Yayın Tarihi : 16 Ocak 2010 Cumartesi 15:35:03
Güncelleme :16 Ocak 2010 Cumartesi 19:13:53


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?