Konuşmasına; "Saygıdeğer basın mensupları, teşkilatımızın değerli üyeleri 2009 yerel seçimlerine bugün itibariyle 100 gün kalmıştır" diyerek başlayan Çelik.,aözlerine şu şekilde devam etti:

"Geçmiş dönemlerdeki seçimlerde olduğu gibi bu seçimler öncesinde de siyasi partilerin ve adayların yerel yönetim düşüncelerinin ve projelerinin konuşulmadığı, tartışılmadığı, seçmene geleceğine yönelik daha rahat düşünebilme ve bu doldurulmamış “gençlik, değişim, yenilik” kelimeleriyle söze başlayanların eskisi politik gelirim kültürünü ısrarla devam ettirdiklerini bugün yeniden müşahede ediyoruz.

Bugün Türkiye’de siyaset; bir tarafta karşıtlık üzerinden var eden, iktidara ulaşmayı her şey sayan ve bu uğurda yabancı güçlerin destek, teşvik ve müdahelesini olmaz da olmaz koşul gören politik gerilim kültürünün biyolojik gençleri, diğer tarafta ulusalcılık sıkışmışlığında kendi çıkarlarını baş tacı eden, sadece eski ve geri olanı korumaya odaklanmış çevreler arasında sıkıştırılmaya çalışılmaktadır.

Özellikle 2002 yılından itibaren ayyuka çıkan bu gerilim siyasetinin, kayıtsızlık, umursamazlık, aldırışsızlık ve duyarsızlık içinde sürüklendiği gençliğe sunabildiği AB tutkusu, ABD’ye mecburiyet kıskacı, iktidara kalma hırsı, polemikçilik, çatışma ve gerilim kültürü, karşıtlık ve ayrışma üslubundan başka bir şey olmamıştır.

Oysa ülkenin gençlikten beklediği, dünya ülkeleriyle karşılaştırıldığında dikkat çekici oranda yüksek olan genç nüfusun üretim, hakkında, yaratıcılık, başarı, çalışma, eğitim alanlarında küresel ölçekte parlak öneriler ortaya koyabilmesi; yeni fikirler ve yaklaşımları derinlemisine analiz ederek kendi toplumunun gelişmesi yönünde yeniden üretmesi olmalıdır.

Gençler, ideolojik hamasetle vakit tüketen ve bu yolla kendisine derme çatma kimlik edinebilen bir kesim olmak yerine, ülkeye yeni fikirler aktarnada taşıyıcı rol oynamalıdır.

Çizilmiş olan bu fotoğrafa karşı olan ve ülkenin gençlikten neler beklediği bilen üçüncü bir yol 40 yıldır mücadeleye devam etmektedir. Bu üçüncü yol doğal çözüm olan Milli Görüştür ve onun siyasi partisi Saadet Partisi’dir. Bu nedenle bugün sesimizi daha bir gür çıkararak “Gençliğin Adresi Saadet Partisi” diye haykırıyoruz.

Yaşanabilir Bir Türkiye için Yeniden Büyük Türkiye için Yeni Bir Dünya için kendini genç hisseden tüm vatandaşlarımızı Saadet Partisi’ne davet ediyoruz. Çünkü, sıkıştırılmak istenen siyaset arenasının doğal çözümünün gençleri, ne pahasına olursa olsun iktidarı ve bunun için her türlü milli tutumu benimseyecek dirayette, kararlılıkta ve azimdedir. Onlar, yenilgiye uğrasalar da ilkesel duruşlarından taviz vermezler.

Doğal çözümün gençleri, siyasetten doğrunun değil, felsefi gençliğin siyasi merkezidir. Bu nedenle de Türkiye’nin istikbalinin teminatı olmaya en layık seçenektir.Bu duygu ve düşüncelerle heminize saygılar sunarım"

Adnan Aytaşkın / Aydın - KENTHABER

Yayın Tarihi : 16 Aralık 2008 Salı 15:20:48

Güncelleme :16 Aralık 2008 Salı 15:47:54