Yazıcıoğlu'nun defterini düren proje

Geçirdiği trafik kazası sonucu 8 Eylül 2003'te vefat eden Aydın'ın unutulmaz valisi rahmetli Recep Yazıcıoğlu'nun jeotermal konusundaki sert açıklamalarını içeren bir videosu, Facebook'taki Aydınlılar Grubu'nda büyük ilgi görüyor.

Facebook Aydınlılar Grubu'ndaki Görüntülerde Rahmetli Aydın Valisi Recep Yazıcıoğlu, şöyle diyor: “Jeotermal ile Aydın'ı hem ısıtıp hem de soğutacak; dünyaya sebze ve çiçek satacaktık. Defterimiz bu projelerden dolayı dürüldü”

Aydın’da yayın yapan Mücadele Gazetesi’nin haberine göre; Eski Vali Recep Yazıcıoğlu'nun çok çarpıcı açıklamalarının yer aldığı 6 dakika 38 saniyelik video, Aydın Marangozlar Keresteciler Kutucular Odası'nın logosuyla başlıyor ve videonun 2001 yılında Yazıcıoğlu'nun Marangozlar Odası'ndaki bir toplantıya konuk olarak katıldığı sırada yaptığı konuşmadan alındığını belirten bir başlık ve “Jeotermal Neden Kullanılmıyor?” sorusu beliriyor.

Haber yayına hazırlandığı sırada 5 bin 085 üyesi bulunan Aydınlılar Grubu'nda yer alan videoda Aydın eski Valisi Recep Yazıcıoğlu, Aydın’da son dönemde tartışma konusu olan jeotermal kaynakların değerlendirilmesiyle ilgili olarak: “Aydın'ın altında, Germencik'in altında 170 derece 230 derece 1000 litre/sn su var. Doğalgaz bu, petrol bu! 1200 metrede bekliyor, Aydınlıları bekliyor. Aydın'daki politikacıları, Aydın'daki bakanları bekliyor! Buranın yöneticilerini, buranın halkını bekliyor. Bu milli serveti yerin altında tutmanın vebali ve günahı yalnız Aydın'a mı aittir? Bunun projesini hazırladık, 300 milyon para verdik. Çevre Bakanlığı'ndan getirilmişti. Aydın'ı 6 ay ısıtıp 6 ay soğutacaktık. Dünyada ilk defa bir şehir hem ısıtılıp hem soğutulacaktı. Kütahya'ya, Bilecik'e gittik. 40 derecelik suları var. Bir mahalleyi ısıtıyorlar. Ama suyu ısıtmak ayrı. 40 derece yetmiyor. İlave ısıtıyorlar sonra bir mahalleyi ısıtıyorlar. Bizim burada 230 derecelik sıcak su var, 25 yıldır kuyular kazılmış, duruyor. Ve Aydın da bu servetin üzerinde oturuyor! Bunun günahını tek tek Aydınlılar olarak nasıl vereceksiniz? Yalnız yöneticilerimiz değil, yalnız politikacılarımız değil. Falan katip, feşmekan bilmem ne... Katip oraya gitsin, öteki müdür olsun, nedir bunlar yahu? Müdür olsa ne yazar olmasa ne yazar? Böyle kıytırık işlerle uğraşarak burada zaman öldürmedik mi? Neden bizim defterimiz dürüldü burada? Bu projelerden dolayı dürüldü, başka ne için dürüldü? Millet benden korkmadı, projelerden korktular. Sanki babamın projeleriydi bunlar. Kendi projeleriydi bunlar, devletin projeleriydi. Bunlar benim şahsi projelerim değildi ki” diyor.

“Şehri alttan ısıtıp soğutacaktık” diyerek, koşuşmasını sürdüren Yazıcıoğlu: “60 milyar tuttu o zaman proje tutarı. Şirketimiz hazırdı, arsası bile hazırdı şurada 170 dönüm. Avrupa İskan Fonu'ndan çok düşük faizle kredi alacaktık. İller Bankası, Belediye, Özel İdare, halk katılımıyla şirket de hazırdı, şehri 6 ay ısıtıp 6 ay soğutacaktık. Bak burada terliyoruz şimdi. Şimdi burayı bu su ile soğutacaktık. Bir oteli düşününüz, şehri bir otel gibi düşününüz. Aynı sistem hem soğutacak hem ısıtacaktı, Rusya'da ve Kazakistan'da olduğu gibi. Kazakistan'da sıcak su akar musluklardan 24 saat. Allah böyle bir mucize, böyle bir imkan, böyle bir servet vermiş. Ondan sonra, seralar. Seralarla Antalya'ya alternatif olacaktık, havaalanı onun için yapıldı. Hollanda çiçekten 50 milyar dolar kazanıyor, 50 milyar dolar çiçekten. 5 milyon nüfuslu Hollanda. Burada seralar yapılacaktı. Dünyanın, Avrupa'nın sebzesini, çiçeğini biz buradan karşılayacaktık. Termal tesisler yapılacaktı. Denizleri kirlettik. Şifa, termal turizm. Ondan sonra buz üretimi, ondan sonra enerji üretimi, ondan sonra yeraltına girecekti bu su” ifadelerini kullanıyor.
O dönemde jeotermalin Aydın’da iyi değerlendirilemediğini işaret eden Yazıcıoğlu, konuşmasını şöyle sürdürüyor: “Bu servet halen duruyor. Ben o zaman toplantılar yaptım ki halk bunu benimsesin, politikacılara da dayatsın bunu. Politikacı buraya adımını attığı an “Jeotermal ne oldu?” desin. Belediyeye gitsin “Jeotermal ne oldu?” desin. Yakın takibe alsın diye böyle toplantılar yaptık. O toplantılarda bu projeleri anlattık ki kafasına girsin sevgili halkımızın ve bunu talep haline getirsin. O zamanki Ticaret Odası başkanımız burada, gitti Gönen'deki tesisleri inceledi. Türkiye'de 3-5 tane il sadece ısıtıyor, ama soğutmayı yapan yok. Çünkü Aydın hem ısıtılması gereken, hem de soğutulması gereken bir yerdir”

AYDIN’DAN GİTTİĞİME DEĞİL PROJELERDEN AYRILDIĞIMA ÜZÜLÜRÜM
“Ben Aydın'dan ayrıldığıma üzülmem, ama bu projeden ayrıldığıma üzülürüm” diyerek, jeotermalin Aydın için önemine işaret eden Vali Yacızıoğlu, “Çünkü bu dünya çapında bir olay olacaktı. Ne olacak Aydın'da? Gittim Erzincan'a ki, doğayla iç içe, harika bir yer. İyi ki defterimiz dürüldü Erzincan'a gittik. Ama bu projeden ayrıldığıma üzülürüm. Çünkü bu beni hala heyecanlandırır. Aradan 10 yıl geçti ama sizleri hiç heyecanlandırmıyor bu proje?” şeklinde konuşuyor.

BEKLEYEREK VE MEMUR TAYİN EDEREK HİZMET OLMAZ
Aydınlının elinin altındaki zenginliğin farkında olmadığından söz eden Vali Yazıcıoğlu, konuşmasını şöyle sürdürüyor: “Farkında bile değilsiniz. Sizi derken tüm Aydın halkını kastediyorum. Günahtır, yazıktır, sahip çıkmak lazım odalarıyla, sendikalarıyla, sivil toplumuyla. Yoksa bekleyerek, memur tayin ederek, katipleri bilmem nereden nereye sürerek bu memlekete hizmet olmaz. Bunlar fasaryadır. Bunları hep söyledik, hep söylüyoruz”

SEÇİMLE GELENLERDE BİŞEY YAPMADI
Jeotermal sayesinde Aydın’ın İzmir ve Denizki ile yarışabileceğine işaret eden Yazıcıoğlu, “Dün işte gene valilik tartışılıyordu, aradılar beni, “Valiler seçimle mi gelsin?” diye. Seçimle gelenler ne yaptı ki, şimdi valiler de seçimle gelsin?” Biz seçimle gelenleri de görüyoruz. Ne olmuş? Sen yapabiliyor musun, Aydın'daki bütün müdürlükleri İl Meclisi'ne bağlayabiliyor musun? Yerel vergi alabiliyor musun Aydın'da? Vergiler yerel bütçede kalsın, imkanlarımızı, plan projelerimizi oluşturalım, 15 yıllık kalkınma programı oluşturalım. Ondan sonra yarışa başlayalım. Denizli ile, İzmir ile yarışa başlayalım. En iyi elemanı, en iyi projeyi, en iyi mühendisi, en iyi öğretmeni, en iyi teknisyeni alalım. Kendi göbeğimizi kendimiz keselim. 2 bin 500 yıl önce yaratılan uygarlığı yaratalım burada” diyerek sözlerini tamamlıyor.