20
Mayıs
2024
Pazertesi
ÇİVRİL - DENİZLİ

Koyunu Sudan Geçirme hatırası

Denizli'nin Çal İlçesine bağlı Aşağıseyit köyünde düzenlenen "Koyunu Sudan Geçirme Yarışması", bu yıl da yoğun katılımla gerçekleşti.

 

26 Ağustos 2007


Çal İlçesine bağlı Aşağıseyit köyünden geçen Büyük Menderes Nehri, yıllardır "Koyunu Sudan Geçirme" yarışlarına sahne oluyor. Köprübaşı mevkiinde düzenlenen yarışlara, AK Parti Denizli Milletvekili Dr. Mithat Ekici, siyasi partiler ve sivil toplum örgütü temsilcileri, Aşağıseyit Köyü Muhtarı Mehmet Canbaz ve çok sayıda davetli katıldı. Yarışmanın sadece ismini duyarak yarışmaya katılmak için gelen Hülya Porhan isimli kadın ise jüriye takıldı.

 


YÖRTÜRK Vakfı ikinci Başkanı Yrd.Doç Dr. Turgut Tok, her yıl düzenlenen yarışmaların bu yıl 828'cisini düzenlediklerini ve küresel ısınma nedeniyle bu yıl yarışma yapılacak bölgenin suyla zor doldurulduğunu söyledi. Bu yıl yarışlara Çal, Çivril ve Baklan İlçelerinden 29 çoban katıldı. Çobanlar, öncelikle ıslıklar çalıp nara atarak koyunlarını suya atlamaları için motive etmeye çalıştı. Yarışmada, öncelikle sürünün başındaki koyun rengarenk boyandı. Çoban, yol boyunca ıslık çalarak sürüsünü su kenarına kadar getirdi. Suya hiç beklemeden atlayan çobanın ardından koyunlar suya atladı. Bazı koyunlar çobanın suya atlamasının ardından su kenarında bekliyor. Uzun süre su kenarında bekleyen sürü yarışmadan diskalifiye ediliyor. En kısa sürede suya atlayan sürü jüriden en yüksek oyu alıyor.


Bu yıl yarışmada birinciliği çoban Zekeriya Karakoç alırken, ikinciliği Ramazan Armağan, üçüncülüğü ise Mehmet Karakoç kazandı. Yarışmalarda davetlilere 12 kazan keşkek yemeği pişirilerek ikram edildi.


EFSANE


Yarışmaya konu olan ve yaşanıldığına inanılan efsane şöyle: "Yüzyıllar öncesinde Karakoyunlu aşiretinden bir çoban Çal yöresine yerleşir ve Oğuz beylerinin birine çoban olur. Çoban ile beyin kızı birbirlerine aşık olur. Yörede çok sevilen çoban bey kızını ister ancak bey vermez. Bölgedeki diğer beyler kızını çobana vermesi için beye baskı yapmışlar. Bey bunun üzerine çok ağır bir şart koşar ve çobana 'Koyunlarına 3 gün boyunca tuz yedireceksin ve Büyük Menderes Nehri'nden su içirmeden karşıdan karşıya geçireceksin' der. Çoban, koyunlara 3 gün tuz verdikten sonra nehrin karşısına geçirmiş. Koyunlar sudan geçer geçmez susuzluktan ölmüş. Ne var ki bey kızını yine vermemiş. Çoban karakoyunu ile aşık olduğu kıza ağıt yakmış. Bu ağıta dayanamayan kız hastalanmış. Kızının hastalığına dayanamayan bey, çobanı yöreden uzaklaştırmak için adamlarına baskı yaptırır. Beyin adamları ahıra girip çobanı bağlar. Ahırdan kaçan karakoyun kızın evine gidip boynuzlarıyla kapısını açar. Kız tehlikeyi anlar ve çobanın kardeşlerine haber verir. Çoban kurtulur. Bey kızını yine de vermez. Kız bir süre sonra ölür. Çoban, bunun üzerine ömrünü dağlarda kaval çalarak geçirir. Sevdiği kıza ve çok sevdiği karakoyununa türküler ve ağıtlar yakar.

iha
Yayın Tarihi : 19 Şubat 2008 Salı 13:47:03


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?