25
Mayıs
2024
Cumartesi
BORNOVA - İZMİR
Belediye Sayfaları

Nazım'ın jandarmasına anıt mezar

NAZIM HİKMET'İN JANDARMASINA ANIT MEZAR

Bornova Belediye Başkanı Kamil Okyay Sındır, Nazım Hikmet'e Bursa Cezaevi'nde jandarmalık yapan, onu mahkemelere götürüp getiren ve geçen yıl vefat eden Gani Kalaycı'ya Anıt Mezar yaptırıyor.

Ünlü şair Nazım Hikmet çok istemesine ve 'vasiyet' isimli şiirinde "Anadolu'da bir köy mezarlığına gömün beni. Tepemde bir de çınar olursa, taş maş da istemez hani" demesine rağmen bu isteği ne yazık ki gerçekleşmedi. Fakat, ünlü şaire hapislik yıllarında jandarmalık yapan ve onunla dost olan A. Gani Kalaycı'ya tam da Nazım Hikmet'in dediği gibi bir mezar Bornova Belediye Başkanı Kamil Okyay Sındır'ın katkılarıyla yapılıyor.

Bursa Cezaevi'nde kaldığı sırada Nazım Hikmet'e jandarmalık yapan onu mahkemelere götürüp getiren ve 9 Ağustos 2009'da 89 yaşında ölen Gani Kalaycı'ya bir anıt mezar yapılacak. Anıt mezarın tüm masraflarını Bornova Belediye Başkanı Kamil Okyay Sındır üstlendi. Gani Kalaycı'nın eşi Sakine Hanım'dan (Çakır Ana) gelen istek doğrultusunda Karaburun Ambarseki köyünde yapılacak "Anıt Mezar" 1 Eylül Dünya Barış Günü'nde törenle açılacak. Anıt Mezar iki kademeli olacak. Mezarın üzerinde Nazım Hikmet'in, "20'inci

Asra Dair" isimli şiiri ile Gani Kalaycıoğlu'na tasta sunduğu 'Dondurma figürü' yer alacak.

Bornova Belediye Başkanı Kamil Okyay Sındır, Karaburun Belediye Başkanı Serdar Yasa ile birlikte Kalaycı'nın mezarını ziyaret etti. Sındır'a, Anıt Mezar için teşekkür eden Sakine Kalaycı, "Eşim, yaşamı boyunca kimseyi üzmedi, kırmadı. Sürekli okuyan, köy halkının sevdiği, bir çok konuda bilirkişilik yapan biriydi. Başkan Sındır'a çok teşekkür ediyorum" dedi.

NAZIM KASETİ

Nazım Hikmet'in şiirleriyle çok küçük yaşta tanıştığını belirten Bornova Belediye Başkanı Kamil Okyay Sındır, şöyle konuştu: "Rahmetli babam Nazım'ın şiirlerini bir radyoda kasede tek tek okuyarak doldurmuş. Benim bundan haberim yok tabii. Ziraat Mühendisleri Odası İzmir Şubesi'ndeki görevimde bir büyüğümüz beni ziyarete geldi. 'Teoman Sındır'ın nesi olursunuz?' dedi. Ben de 'Babam olur' dedim. 'Size bir sürprizim' var dedi. Ertesi gün elinde bir kasetle geldi. Bu babamın sesiyle doldurulmuş Nazım kaseti

idi. Büyüğümüz bana 'Biz yıllarca bu kaseti çoğaltarak isteyen herkese dağıttık. Bu kaset ile Nazım'ı sevdirdik insanlara' dedi. Ben Nazım'ın bütün şiirlerini 3 kere 4 kere aynı duygularla ve gözlerim dolarak okuyorum."

Nazım Hikmet'in, baskıcı anlayışa yılmadan düşüncesini özgürce ifade eden, toplumla düşüncesini paylaşan evrensel bir şair olduğunu anlatan Sındır, şunları söyledi: "Gani Kalaycı, Bursa'daki hapishanesinde Nazım Hikmet ile tanışmış. Çok iyi dost olmuşlar. Birbirlerine güvenmişler. Bu ülkenin Gani Kalaycı gibi insanlara ihtiyacı var. Onların bıraktığı insan sevgisi bize örnek olmalı."

Karaburun Belediye Başkanı Serdar Yasa da Kalaycı'nın Nazım Hikmet gibi bir dünya şairi ile herkese nasip olmayacak anılar yaşadığını hatırlatarak, Bornova Belediye Başkanı Kamil Okyay Sındır'a teşekkür etti.

Hollanda'dan gelip Ambarseki'de sanat atölyesi kuran ve Gani Kalaycı'nın hikayesini ortaya çıkaran Şıh Ali Yalçıner de Nazım Hikmet ile güzel anlar yaşamış ve paylaşımlarda bulunmuş birine anıt mezar yapılmasından duyduğu memnuniyeti ifade ederek, "Ben emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Keşke her çınarın altında bir Nazım Hikmet ve Gani Dayı bulunsa" diye konuştu.

1943-1946 yılları arası Bursa 39'uncu Alay'da askerliğini yapan Gani Kalaycı, sağlığında verdiği ropörtajlarda komutanı Gedikli Üst Çavuş Kamil Bilik'in, "Nazım'ı alın Çekirge ilçesine götürün" emriyle başlayan macerasını şu sözlerle anlattı: "Nazım bir taksi çağırdı, sohbet etmeye başladık. Çekirge'de indik. Nazım bana 'Gelsene yemek ısmarlayayım' dedi. Cebinden iki buçuk lira çıkardı. 'Banyo yapsak iyi olur' dedi ve 150 kuruş daha çıkardı. Banyo yaptık, saat 5'de ayrıldık. Mevsim bahar etraf çiçek

doluydu. Çekirge'yi gezdim. Otele gittim, vakit geçiriyorum saat 5'e geliyor Baktım beni bekliyor. Bana tabakta dondurma ısmarladı. Hayatımda ilk kez dondurma yiyordum. Hem de Nazım Hikmet'ten. Otobüse bindik, iki saat sonra hapishaneye vardık, o ara bana 'Sen nerelisin' diye sordu, 'İzmirliyim' dedim. 'Sizin orada eskiden büyük şehirler varmış eski kalıntı var mı?' diye sordu. 'Pek yok' dedim. Siyasi mahkum olduğunu duymuştum, ama kaçar diye hiç aklımdan geçirmedim. Her molada kelepçeyi çıkartırdım.

Alışveriş yapardı. Şehirden ayrılınca kelepçeyi takardım. Soyadını dahi bilmezdim. Bir kitabını okudum oradan öğrendim. Nazım Hikmet sağlığına çok düşkündü, her sabah spor yapardı. Sarışın uzun boylu ve yakışıklıydı. Bir grup öğretmen ziyaretçisi geldi. Oturdular, yiyip içtiler. Hep neşeliydi. Bıkkın ve üzgün değildi. 'Siyasi şair ve muharrir' derlerdi. 6'ıncı Koğuş'daki çoğu mahkumda para bile yoktu."

NAZIM HİKMET'İN JANDARMASINA ANIT MEZAR
NAZIM HİKMET'İN JANDARMASINA ANIT MEZAR
NAZIM HİKMET'İN JANDARMASINA ANIT MEZAR
NAZIM HİKMET'İN JANDARMASINA ANIT MEZAR
NAZIM HİKMET'İN JANDARMASINA ANIT MEZAR
İHA
Yayın Tarihi : 20 Ağustos 2010 Cuma 12:35:05
Güncelleme :20 Ağustos 2010 Cuma 23:36:40


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?