Çağın vebası olarak kabul edilen AIDS bugüne kadar 20 milyondan fazla can aldı. Hala 40 milyonun üzerinde HIV taşıyıcısı bulunuyor. 

AIDS'e yakalanan bir hasta, virüsün ölümcül pençesinden kurtulmaya çalışırken bir yandan da toplumsal ön yargılarla savaşıyor. 

Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü Basınlar İlişkiler Dersi öğrencilerinin düzenlediği konferansa katılan Cinsel Yollarla Bulaşan Hastalıklar Derneği Üyesi Prof. Dr. Deniz Gökengin, AIDS hastalarının tıp doktorları da dahil olmak üzere, toplumun bir çok kesimi tarafından dışlandığını ve sosyal yaşamdan soyutlandığını söyledi. AIDS'in kuru öpüşmeyle, sarılmayla, tokalaşmayla ya da aynı ortamda yan yana bulunmakla bulaşmayacağını vurgulayan Gökengin “HIV virüsü taşıyan insanlar küçük görülüyor adeta “öcü” gibi onlardan kaçılıyor” şeklinde konuştu. 

İlk kez 1985 yılında Afrika'da görülen ve son dönemde tüm Dünyayı kasıp kavuran AIDS'e, Türkiye'de çok sık rastlanmadığının altını çizen Prof. Dr. Gökengin “tedbirleri önceden alırsak, salgın riskini azaltırız” dedi.

HIV virüsünün “sinsi” bir yapısı olduğuna dikkat çeken Gökengin, “bir hasta 10 ile 15 yıl arasında taşıyıcı olduğunu fark edemeyebilir, eğer zamanında tedavi uygulanmazsa hasta 1-2 sene içerisinde hayata veda edebilir” dedi. Gökengin, “AIDS'ten korunmada en etkili yol prezervatif kullanmaktır, herhangi bir şüpheye kapılan vatandaşlar acilen bir klinikte 'eliza' testi yaptırmalıdırlar” diye konuştu. 

Konferansta konuşan İzmir AIDS'LE Mücadele Derneği Üyesi Yrd. Doç. Dr. Selmin Şenol, “yaptığımız projeler ile AIDS'i arkadaş sohbetleri arasına sokmayı başardık. Artık gençler her ortamda AIDS'le ilgili konuları konuşup, bilgilerini diğer arkadaşlarıyla paylaşıyor. Tüm öğrencileri bu konuda duyarlı olmaya ve sosyal faaliyetlere katkıda bulunmaya davet ediyorum” dedi.