30
Mayıs
2024
Perşembe
BUCA - İZMİR

Vali Kıraç'a buruk sesleniş

İZMİR'in Buca İlçesi'nde 2.5 yıl önce 5 yaşındayken ormanlık alanda kaybolduktan sonra bir daha kendisinden haber alınamayan İlayda Taşçı'nın annesi Müzeyyen Bedriye Taşçı, görüşemediğini söylediği Vali Cahit Kıraç'a mektupla başvurdu. Anne mektubunda, "Sayın Valim, neden acımızı bir kez olsun paylaşmadınız. Neden 5 yaşındaki dünyalar tatlısı kızımın bir kerecik resmine bakmadınız. Neden ilgili birimlerinize kızımın bulunması ve eldeki delillerin daha detaylı incelenmesi talimatını vermediniz" diye sordu.

Buca ilçesi Kaynaklar Beldesi yakınlarındaki ormanlık alanda 9 Mart 2006 tarihinde meydana gelen olayda İlayda Taşçı, kuzenleriyle oynadığı sırada aniden ortadan kayoldu ve bir daha kendisinden haber alınamadı. Özel eğitimli köpekler yardımıyla jandarma ekiplerinin bölgede günler süren aramalarından bir sonuç alınamadı. Eldeki tüm ipuçlarını değerlendirilmesine, tüm ihbarların araştırılmasına rağmen İlayda Taşçı bulunamadı.



ÖLÜSÜNE BİLE RAZIYIM
Kızının bulunması için eşi Saim Taşçı'yla başvurmadıkları kurum kalmayan Müzeyyen Bedriye Taşçı, Vali Cahit Kıraç'a mektup yazıp yaşadıklarını anlattı, yardım istedi. Yaşadıkları acıyı anlattığı mektubuna "2006 yılında caniler tarafından kaçırılan 5 yaşındaki İlayda Taşçı'nın annesiyim, kaçırıldığı tarihden beri evladımın acısını yaşıyorum" diye başlayan Müzeyyen Bedriye Taşçı şöyle dedi:

"Sayın valim, eşim birçok kez makamınıza gelip sizinle görüşmek istedi. Neden bir kere bile görüşmeye değer bulmadınız, neden bir kerecik olsun acımızı paylaşmadınız. Neden 5 yaşında dünyalar tatlısı kızımın bir kerecik olsun resmine bakmadınız. Neden ilgili birimlerinize kızımın bulunması ve eldeki delillerin daha detaylı incelenmesi talimatını vermediniz. Neden? Size bütün bunları sormak istiyorum. Haddimi aştım biliyorum ama artık içimde her şeye isyan etmek geliyor. Bu ülkede yaşayan, acı çeken, kızını düşündükçe öleceğini hisseden bir anneyim ben. Çıldırmak üzereyim, ne yapacağımı şaşırdım. Bana yardım edin, Allah rızası için bir şeyler yapın. Bir bir anne olarak evladımın ölüsüne bile razıyım şu an."

`KİMBİLİR KIZIM NE DURUMDA'
Anne Taşçı mektubunda, kızının başına gelmesinden korktuğu durumları da sıralayarak şöyle devam etti:

"Kimbilir benim evladım, benim meleğim şu anda, nerede ve ne yapıyor. Belki bu yağmurun altında dileniyor, belki karnı aç bir lokma ekmek için birilerine yalvarıyor. Belki birileri onun canını acıtıyor, belki birilerinden çok korkmuş, saklanıyor. Belki bir sapık onu iğrenç emelleri için kullanıyor. Belki bir çukurda, belki bir denizin dibinde. Bütün bunları kızım kaçırıldığı günden beri düşünüyorum. Ama sonra diyorum ki, benim kızım çok tatlıydı ona kimse kıyamaz. Onu kaçıranlar çok sevdiler ondan kopamadılar, ona kıyamadılar. Ona güzel elbiseler almışlardır, oyuncak bebekler almışlardır onu çok seviyorlardır, o yüzden geri vermiyorlardır diyorum. Sayın valim, kızımı kaçırdığını söyleyip sonra da inkar eden M.A.A. adındaki şahsı araştırın, kızımın kaçırdığı piknik bölgesini bir araştırın, o tarihteki telefon görüşmelerini inceletin. Bütün kalbimle size yalvarıyorum."

HER SEFERİNDE KAPIDAN DÖNDÜM
Baba Saim Taşçı da, "Vali Cahit Kıraç'ın makamına defalarca gitmeme rağmen kendilerine ulaşamadım. Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın'ı aramama rağmen her seferinde geri döneceklerini söyleyip aramadılar. Sonunda eşimle böyle bir yola başvurduk ve yazdığımız mektubu kendilerine göndermeye karar verdik" dedi.

Vatan
Yayın Tarihi : 13 Ekim 2008 Pazartesi 16:03:50


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?