Dikili'ye jeotermal enerji

Dikili Belediye Başkanı Osman Özgüven, ilçeye jeotermal enerjiyi getirerek 20 yıllık özlemini gerçekleştirdi.

Jeotermal enerjiyi önümüzdeki 2 yıl içinde ilçede bulunan 4 bin 500 konuta yaymayı hedeflediğini belirten Özgüven, “Rüyamı gerçekleştirdim” dedi.

İzmir’in kuzey ilçeleri arasında bulunan Dikili, ilçe girişinde bulunan jeotermal kaynaklardan çıkan saniyede 70 litrelik 76 derecedeki termal suyu kullanmaya başladı. Şimdilik kısıtlı bir alanda da olsa kullanılan jeotermal enerji, başta sera işletmecileri olmak üzere pek çok yatırımcının gözünü ilçeye çevirmesine neden oldu.

SHP'li Belediye Başkanı Osman Özgüven, ilçede uçan kuşa borçlanmak pahasına da olsa 20 yıllık rüyasını gerçekleştirmenin mutluğunu yaşadığını söylerken, jeotermal enerjinin önümüzdeki yıllarda ilçenin çehresini değiştireceğini belirtti. Başlangıç olarak ilçede bulunan adliye binası, adliye lojmanları, iki okul ve 30 konutun jeotermal enerji ile ısıtılmaya başlandığını anlatan Özgüven, “Jeotermal hattı, Başkent Konutları olarak adlandırılan bölüme kadar döşendi. Bu yıl içinde bin 500 konutu hedefliyoruz, iki yıl içinde de 4 bin 500 konutu ısıtmış olacağız. Şu an iki kuyumuz var. Kuyu sayısını 5’e çıkartacağız. Isıtmada kullandığımız suyu, geri dönüşümden sonra seracılıkta kullanacağız” diye konuştu.

“KÜÇÜK ESNAFA BİLE BORÇLANDIK”

En büyük hayalinin ilçeyi jeotermal enerji ile ısıtmak olduğunu anlatan Özgüven, bunun kendi ulusal enerjimiz olduğunu vurgulayarak şunları söyledi:

“Jeotermal kullanınca dışarıya bağımlı olmuyorsun, doğalgaz gibi birilerin vanayı kapatması ya da termik santral gibi kömür bulamama derdin, kömürün pisliği yok. Dikili’nin girişinde bulunan termal kaynaklar 3 bin yıldır boşu boşuna denize akıyordu. İlk başkanlık dönemimden itibaren boşuna akan termal sudan yararlanmayı kafama koymuştum. O zamandan bu yana projeler yapıldı, ancak bir gelişme sağlanmadı. Hep jeotermal yasasının çıkmasını bekledik. Ancak bir yerden başlamak gerekiyordu. İlk başlarda kimse inanmadı. Hatta vatandaşlara termal borularının bir gün bir yere döşendiğini gece sökülüp ertesi gün başka bir yere döşendiği söylentilerini yaydılar. Şimdiye kadar yaklaşık 4 milyon YTL harcadık. Bunun 2’si İller Bankası’ndan gelen krediydi. Geri kalanının bir bölümünü belediye kaynaklarından karşıladık. Dikili’de bulunan küçük esnafa bile borçlandık, mal aldık, hepsini sırayla ödeyeceğiz. Kaynaklarımızın büyük bölümünü buraya aktarınca sigorta primlerini ödeyemedik o yüzden de jeotermalin gelirlerine el koydular. Ancak bütün sıkıntılara göğüs gereceğiz ve Dikili’yi bu temiz enerji ile tanıştıracağız.”

‘YATIRIMCILAR SIRAYA GİRDİ’

Pırıl pırıl denizine 40 kilometre uzunluğundaki kumsalına rağmen, Dikili’nin turizmden şimdiye kadar yeterince nasibini alamadığını anlatan Özgüven, termal enerjinin hayata geçmesinden sonra ilçeye yatırım akınının başladığını ifade etti. Termal suyu ilçede az sayıda bulunan otel ve motele ulaştıracaklarını belirten Özgüven şöyle devam etti:

“Böylelikle termal sudan yararlanmayı isteyen turistleri de ilçeye çekeceğiz. Daha şimdiden otel kurmak için yatırımcılar akın etmeye başladı. Turizmin yanında Dikili çok kısa bir süre sonra seracılığın merkezi olacak. Her gün yeni sera kurmak isteyen yatırımcılar belediyenin kapısını aşındırıyor. Hedefimiz en kısa sürede jeotermal yatırımlarını tamamlayıp seracılara da termal enerjiyi belediye eliyle vermek. Hatta ilçede yeni sera yerleri belirleyeceğiz. Çiftçilikle uğraşan vatandaşlarımıza istemeleri durumunda uygun krediler bulup seracılık yaptırmayı bile planlıyoruz. Yatırım tamamlandığında Dikili, hem seracılık hem de termal turizm alanında Türkiye’nin sayılı merkezlerinden biri haline gelecek.”