Bayrakları bayrak yapan, üstndeki kandır; Toprak uğrunda ölen varsa vatandır... Ulusal devlet olmamızın bağımsızlığımsız ve özgürlüğümüzün sembolü olan bayrağımızı göz göre bu güne kadar asla çiğnetmedik. Hele hele göklerde dalgalandığı yerde yaşayanlar tarafından hiç çiğnenmedi.

Bu vatanın ve toprakların nasıl kazanıldığını ve pahasına vatan yapıldığını anlatmaya hiç gerek yok. Bu gözü dönmüş rezil mahlukların kimler olduğu mutlaka ortaya çıkartılmalı; Yüce milletin vicdanları ve milli dugularındaki ızdırap dindililmelidir .

Bu olaydan önemli bazı sorular ve sorumlular da çıkartmak gerekir. Cumhuriyetin faziletini, bayrağın anlamını, ülke sevgisini anlatmayıp, nafile mesailerini geçirenlerin vicdanları rahat olmamalıdır. Özellikle öğretmenlerimize çok büyük görev düşmektedir. Her türlü zor koşullarda olsa bile bayrak ve vatan sevgisini çocuklara küçük yaşta aşılamak gerekir.

Kurtuluş mücadelemizi, Çanakkale Savaşını her çocuğun bilmesi gerekir. Çanakkale'de on binlerce güneydoğulu şehit askerlerimizin yattığını, Diyarbakır'da görev yapan öğretmenlerimizin her gün anlatması gerekir.

Diğer taraftan ikinci sorumlular basın ve televizyonlardır. Soruyorum, vatan ve bayrak sevgisini anlatan kaç tane program yapılmıştır? Sadece kısa yoldan para kazanma uğruna yıllarca milleti uyutan özel televizyonlar bu konuda çok sorumludur. Bayrağımızın ayaklar altına alınışını iştahla ilk haber olarak vermek retinginizi artırmış olmalı ki ertesi gün yine ilk haber olarak vermekten hiç de çekinmediniz. Her kurum ve kuruluş bu konuda sorumludur. Her şeyi sil baştan bir daha düşünmek zorundayız. Detaylar elbette çok önemli ve tarih her şeyi bir gün mutlaka gün yüzüne çıkartır ve hesap sorar...