Türk hukukunda böyle bir karar yok

İzmir'de görülen boşanma davasında Kınık Adliyesi'nde katip olarak görev yapan B.K, kendisini aldattığı iddiasıyla boşanma davası açan eşi T.K'dan velayet konusunda intikam alırken, mahkemeler arasında karar çelişkisi yaşandı.

Boşanma davasına bakan Karşıyaka Aile Mahkemesi Başkanı Turgay Tokay, başka biriyle beraberliği video kayıtları ile belgelenen bayan katibin zina yaparak evlilik birliğini yıktığı gerekçesiyle tarafları boşarken, 8 yaşındaki B.'nin velayetini dava sonuçlanıncaya kadar tedbiren babaya verilmesine karar verdi. Velayet kararını içine sindiremeyen B.K, katip olarak görev yaptığı Kınık Adliyesi'ne başvurarak, eşinin oğluna kötü muamele yaptığını iddia ederek velayetin kendisine verilmesini istedi.

Kınık Ailesi Mahkemesi'nin bayan Hakimi Buket Sayın Önal, davanın açılıp çocuğa raporun alındığı gün çok tartışılacak bir kararın altına imzasını attı. Hem davanın açıldığı, hem çocuğa doktorlar tarafından raporun alındığı gün çocuğun velayetini anneye veren hakim Buket Sayın Önal, böylece asıl boşanma davasının görüldüğü Karşıyaka Aile Mahkemesi Hakimi Turgay Tokay'ın babaya yönelik vermiş olduğu kararı tanımamış oldu. Kınık Aile Mahkemesi hakiminin vermiş olduğu kararın Türk Hukuk'u açısından çok tartışılacağını belirten T.K'nın avukatı Murat Yeşilkaya, "Asıl davanın görüldüğü mahkeme çocuğu babaya vermiştir. Kınık Adliyesi'nde görev yapan B.K'nın, yaptığı başvurunun geçersiz sayılması gerekir. Kaldı ki zina yaparak evlilik birliğini yıkan bir anneye velayetin verilmesi ne derece doğru olduğu konusu da tartışılır" dedi.

ÇEKİLEN KAMERA GÖRÜNTÜLERİ MAHKEMEDE DELİL OLDU
Karşıyaka 2.Aile Mahkemesi'nde 4 ay önce açtığı boşanma dava dilekçesinde, 9 yıldır evli olduğu eşinin kendisini başka bir erkekle aldattığını belirten T.K, eşinin sevgilisi ile çekilmiş gizli video görüntülerini mahkemeye delil olarak sundu. Böyle bir kişiyle daha fazla evli kalmasının söz konusu olmadığını belirten T.K, Kınık Adliyesi'nde katip olarak görev yapan eşinden boşanmak istediğini ve velayetin de kendisine verilmesini talep etti. T.K, ayrıca evlilik birliğinde kusurlu olan eşinden oğlu için 250 TL. nafaka talebinde bulundu. Duruşmalara katılan ve gizli çekilen görüntüleri yalanlayan B.K, eşinin tüm iddialarını yalanlayıp kendisin de boşanmak istediğini söyledi.

ÇOCUĞUN BABAYA VERİLMESİ UYGUN BULUNDU
Karşıyaka Aile Mahkemesi Hakimi Turgay Tokay, açılan boşanma davasında velayet konusunda psikolog, pedagog ve sosyal hizmet uzmanlarını görevlendirdi. Hem anne, hem baba ve hem de velayeti istenen çocukla görüşen ve durumlarını inceleyen psikolog, pedagog ve sosyal hizmet uzmanları hazırladıkları ortak raporda çocuğun velayetinin babaya verilmesinin uygun olabileceğini belirttiler. Mahkeme başkanı da, tarafları boşayarak çocuğun velayetini mahkeme sonuçlanıncaya kadar tedbiren babaya verilmesine karar
verdi.

ANNENİN BAŞVURUSU JET HIZIYLA SONUÇLANDI
Velayeti kaybetmeyi içine sindiremeyen adliye katibi B.K, aradan 2 ay geçtikten sonra görev yaptığı Kınık Adliyesi'ne dilekçe ile başvurarak, eşinin oğluna kötü muamelede bulunduğunu iddia ederek velayetin kendisine verilmesini istedi. Dilekçenin verildiği gün 8 yaşındaki B. doktora sevk edildi. Aynı gün yapılan başvuruyu inceleyen Aile Mahkemesi Hakimi Buket Sayın Önal, yine aynı gün velayetin anneye verilmesi kararının altına imzasını attı. Katibin görev yaptığı Kınık Adliyesi'ne velayet için yaptığı başvuru, aynı gün içinde jet hızıyla sonuçlanması şaşkınlık yarattı.

AVUKAT MURAT YEŞİLKAYA: "TÜRK HUKUKUNDA BÖYLE BİR KARAR YOK"
İzmir Barosu'na kayıtlı olan ve 9 yıldır avukatlık yaptığını belirten Avukat Murat Yeşilkaya; "Halen yargıtay aşamasında olan bir davanın içeriği ile ilgili yorum yapmak yanlış olur. Karşıyaka Aile Mahkemesi'nin baktığı boşanma davasında velayeti müvekkilime verdi. Ancak, aradan 2 ay sonra Kınık'ta açılan ve kendisi de aynı adliyede katip olarak görev yapan B.K, yeni bir velayet kararı çıkardı. Kınık Aile Mahkemesi'nin bayan hakimi, çocuğun şiddet gördüğünü gerekçesi ile davanın açıldığı ve çocuğun rapora sevk edildiği gün velayetin anneye verilmesi yönünde karar veriyor. Yani bir günde 3 işlem yapılmış oluyor. Oysa B.K'nın oğluna yönelik müvekkilimin işkence yaptığı iddialar konusunda Savcılığa yaptığı şikayet takipsizlikle sonuçlanmıştır. Yani iddiaları doğru değildir. Avukatlık yaptığım süre içinde ve yaptığım araştırmalarda böyle bir karara rastlamadım. Kınık Mahkemesi, başka bir mahkemenin kararını tanımamıştır. Bu karar çok tartışılacaktır" dedi.

Kınık Adliyesi'nden çıkan karardan sonra annenin çocuğu kaçırdığını belirten Avukat Murat Yeşilkaya; "Kınık Adliyesi, Karşıyaka Aile Mahkemesi'nin vermiş olduğu kararı incelemeksizin görmezden gelinmesi ve görev aşımında bulunmuştur. Kötü muameleye dayanan tedbir başvurusu kapsamında savcılığın soruşturmayı bitirmeden karar vermiştir. Karşıyaka Aile Mahkemesi'nin asıl yetkili olduğunu ve bu mahkemenin verdiği kararın geçerli olduğunu, bir mahkemenin dava sonuçlanıncaya kadar koydurduğu tedbir kararının bir başka mahkeme tarafından tanınmama hususu aykırılık taşımaktadır. Velayetin yeniden babaya verilmesi için gerekli hukuki girişimlerimizi başlattık" şeklinde konuştu.