Kara'dan skandalın perde arkası

Gazeteci Sinan Kara, Barbaros Çocuk Köyü’ndeki taciz skandalıyla ilgili yetkilileri soru yağmuruna tuttu. İşte olay gazeteci Kara’nın kaleme aldığı ve yetkililerden cevaplarını beklediği sorular:

Barbaros Çocuk Köyü’nde taciz skandalına yönelik soruşturma, yanlış rehberler kullanılarak amaç ve hedefinden saptırılmış, buradaki mevcut sistemin çürütülmesine yönelik istikamet verilmiştir.

Barbaros Çocuk Köyü ile hayata geçirilmek istenen, güçsüz ve kimsesiz çocuklara çağdaş eğitim vererek topluma kazandırma idealiydi. Son gelişen olaylar bahane edilerek, düşünen, üreten, ülkesini seven, aydınlık ve güçlü kimlikler yaratıp toplumda aksayan sosyal hizmeti yaşama geçirme hedefi suçlanmaktadır. Tarikat ve cemaatlerin bu çağdaş eğitime karşı olması olağandır. Sistemi işletemeyen, siyasal idarece atanmış ve sistemi geliştirmekten ziyade çürümeye terk etmiş, çocukları daha doğruya, bilime yönlendirmek yerine, başı boş bırakarak bir eğitim ekolünün neredeyse sonuçsuz kalması amaçlanmıştır.

Mülki idare amiri, açıkça köyün içerisindeki olayların gelişimine seyirci kalarak başı boş bir ortam yaratmış ve adeta bu ortamın olgunlaşmasını beklemiştir. Düzeltip denetlemek yerine çürümeye karşı halkın verdiği bilgileri kayda almayarak neden örtbas etmeye çalışmaktadır?

BAKAN AKSU VE BAKAN AKŞİT’E SORUYORUZ ;

1- Bahse konu olan dilekçeyi köylüler ilçe mülki idare amirinin ifade ettiği gibi vermedilerse, neden iki kez kaymakamlık yazı işleri müdürlüğü Veri Hazırlama Kontrol İşletmeni Nurettin İnan’a gelip dilekçenin akıbetini sormuşlardır?
2- İlçe mülki amiri, bir daire müdürüne, kimlere ve hangi amaca yönelik olarak Urla ve civar köylerdeki yurttaşların ev ev fişlenmesini istemiştir?
3- İlçe mülki amiri tarafından ifade edildiği gibi, bir dilekçenin veriliş tarihi ile emekli olan kaymakamlık yazı işleri müdürü Hayri İnam’ın herhangi bir ilintisi söz konusu değilse, 29 Ocak Cuma günü 01.30 sularında evinden emekli müdür Hayri İnam’ı kimler evinden almış ve Barbaros köyünde kime gitmişler, orada hangi evrakları imzalamışlardır?
4- İlçe mülki idare amirinin gecenin geç saatlerinde Urla Devlet Hastanesinin Sağlık bakanlığına bağlı sosyal tesislerine sıkça ziyaretleriyle alakalı burada görevli Salih Gürtekin kimlere neler açıklamıştır?
5- Barbaros köylüleri neden ve kimler tarafından baskı altındadır?
6- Barbaros Çocuk Köyü sitesi içerisindeki mevcut çağdaş sistemden memnun olmayan bazı idari kadrolar Çeşme’ye bağlı Alaçatı’da yeni gençlik merkezlerinin kurulmasına yönelik kimlerle nasıl bir planlama yapmışlardır? Bu gençlik merkezleri laik düzen karşıtı bazı cemaatlerce hayata geçirilen gençlik projelerinin benzeri midir?
7- Sorulması gereken asıl soru; Bu çocukları kimler kullanmış ve kullanılmasına göz yummuştur? Olayları bilenleri kim, neden susturmaktadır? Barbaros Çocuk Köyü personelinden Alaçatı’da 2004’te yapılan toplantıya katılan hangi şahısa bu yeni projenin müdürlüğü teklif edilmiştir?
8- Türkiye Korunmaya Muhtaç Çocuklar Vakfı’nın 8 yıllık kadrolu elemanı olan ve bugün tutuklu bulunan Barbaros Çocuk Köyü’nde görevli ev annesi Gönül Kök neden bildiklerini anlatamamaktadır? Kimlerin baskısı altındadır?
9- Bakan Güldal Akşit’in 2004’te Çocuk Köyünü ziyareti sırasında 12 yaşındaki bir kız çocuğuna okutulmuş olan “Ben artık buluğ çağına erdim, erkek arkadaşlarla aynı mekanda olmamamız gerekiyor, bu sistemin değiştirilmesini arz ederim” sözlerini içeren metni kimler yazmıştı?
10- Bu olayın akabinde Akşit’e konuyla ilgili sunulan raporun muhtevası neydi; bu raporu kimler hazırlamıştı?
11- İlçeye mülki idare amirinin Toplu konutlar (TOKİ)yolsuzluğu ve Barbaros Çocuk köyü soruşturmasını yapmak için görevlendirilmiş Mülkiye müfettişi Fazıl Can’ın, kaymakam Ahmet Mailoğlu’nun çok sıkı arkadaşı olduğu iddia ediliyor, bu müfettişin gönderilmesinde bir kasıt mı gözetildi?
12- Hedeflenen nihai amaç, çocuk köyü ve benzeri projelerin kapatılması ve üretici yurtsever Köy Enstitüleri gibi halka yönelik hizmetlerin yok edilerek rejim karşıtı güçlerin önü açılmak mı istenmektedir?