Manisa’nın Selendi İlçesi’nde yılbaşı gecesi bir kahvehanede başlayan tartışma, 5 Ocak’ta Romanların ev, iş yeri ve araçlarının yakılmasıyla büyüdü. 76 Roman Selendi’den Gördes’e göç etti. Manisa Valisi Romanların Selendi’ye dönmek istemediğini açıkladı.
MANİSA’nın Selendi İlçesi’nde yılbaşında, kahvehanede iddialara göre sigara içilmesi ya da çay verilmemesi üzerine başlayan tartışma, Roman vatandaşlarının topluca Gördes’e göçleriyle sonuçlandı. Romanların yer değiştirmesinin 18 Haziran 1949’da yayımlanarak yürürlüğe giren İl İdaresi Kanunu’na dayanarak gerçekleştirildiği belirtiliyor.
Amaç kamu düzeni
Söz konusu 5442 sayılı yasanın 11’inci maddesinde şöyle deniliyor: “Vali, il sınırları içinde bulunan genel ve özel bütün kolluk kuvvet ve teşkilâtının amiridir. Suç işlenmesini önlemek, kamu düzen ve güvenini korumak için gereken tedbirleri alır. Bu maksatla Devletin genel ve özel kolluk kuvvetlerini istihdam eder, bu teşkilât amir ve memurları vali tarafından verilen emirleri derhal yerine getirmekle yükümlüdür.”
Hiçbir vali sürgün yapmaz
Türk İdareciler Derneği Genel Başkanı emekli Vali Saffet Arıkan Bedük, halkın can ve mal güvenliğini sağlamak amacıyla tedbir almanın valinin görevi olduğunu belirterek, “Manisa’daki karar da sürgün değil, valinin aldığı güvenlik önlemidir” dedi. Bedük, şunları söyledi:
“Vali, toplumun can ve mal emniyetini sağlamakla görevlidir. Asayişin sağlanması için de gerekli tedbirleri alır. Manisa Valisi de bu bağlamda genel nizamın, düzenin, halkın can ve mal emniyetini sağlamak için alınması gereken tedbirleri belirlemiş ve ona göre de uygulamıştır. Valiler bu yetkilerini 5442 sayılı İl İdaresi Kanunu’na göre kullanır. Ancak, İl İdaresi Kanunu’nda valiler sürgüne gönderir diye bir şey yok. Valiler, genel nizam ve düzeni sağlamaya yönelik birtakım tedbirleri alır. Türkiye Cumhuriyeti hudutları içinde bulunan her vatandaşın, hiçbir ayrım yapmaksızın, din, dil, cinsiyet göstermeksizin herkesin valisidir.”
Vali: Kendileri istedi
Manisa Valisi Celalettin Güvenç, Selendi´de incelemelerde bulunurken, Romanlar’ın devlet eliyle göç ettirildiği iddialarının gerçek olmadığını belirterek, şunları söyledi: “Bu vatandaşlarımızı biz göndermedik. 5-10 evin güvenlik sorunu olamaz. Türkiye Cumhuriyeti büyük bir devlettir. Güvenlik nedeniyle göçü kabul edemeyeceğimizi söyledik. Ancak burası olanakları son derece sınırlı bir yer. Kendileri birçok olay olduğunu söyleyip ayrılmak istediklerini bildirdi.”
BDP’li Kaplan’dan araştırma onergesi
BDP Şırnak milletvekili Hasip Kaplan, Romanların yaşadığı sorunların ve ‘maruz kaldığı ayrımcı uygulamaların tespiti’ için araştırma önergesi verdi. Türkiye’de ayrımcılığa en fazla uğrayan grupların başında Romanların geldiği savunularak şöyle denildi: “Uğradıkları ayrımcı haksız muamelelerde, sonuç alınmaz kaygısıyla, resmi makamlara başvurmamaktadır. Konuyla ilgili bir Meclis Araştırması açılması, komisyon kurulması gerekmektedir.”
selendimizde bu tür olayların yaşanmasını gerçekten yadırgıyorum. halkımızın romanlarla bir sorunu olduğunu duymamıştım. birazda medya abartıyor olabilir. internetten izlediğim habere göre kahvehane işletmecisi musa yıldızla yapılan röportajda konuşması sık sık kesildi. adamccağız gerçekleri söyleyemedi. hatta bir ara seralardan tütün çaldıklarını falan söylemeye çalıştı muhabir sözünü kesti. bence bu doğru olabir. çünkü bizim oradaki romanlar hurdacılık yaparlar köyköy gezerler yiyecek toplarlar. yani durumları iyi değildir. bir kaç defa pazarda hırsızlık yaptıklarını duymuştum. ama hırsızda olsalar uğursuzda olsalar sonuçta onlarda insan. sadece bizim ilçemizde roman yok. türkiyenin herbir yerinde var. onlarda bizim insanımız. tabi bir yerdede selendi halkına hakvermek lazım. keşke herşeyde böyle birlik olsalar. birbirilerinin kuyularını kazmasalar hep kardeş yaşasalar ne güzel olmaz mı?