Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Manisa Milletvekili Erkan Akçay, iftar yemeğinin ardından bir köy kahvesi önünde köylülerle sohbet ederek 12 Eylül'de sandık başına gitmeleri tavsiyesinde bulundu.

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Manisa Milletvekili Erkan Akçay, dün akşam iftar saatlerinde İlçe Başkanı Yasin Topcan, İlçe Belediye Başkanı Nurullah Savaş, İlçe Yönetimi ve Şehirlioğlu Köyü Muhtarı Selim Şahin ile birlikte Çanşa köyüne giderek burada Köy Muhtarı Ulvi Özer tarafından verilen iftar yemeğine katıldı. Gittikleri köylerde halkın sorunlarını dinleyen Erkan Akçay, referandumda neden hayır oyu kullanılması gerektiğini anlattı.

12 Eylül de yapılacak referandumda hayır oyu isteyen Akçay, şöyle konuştu: "7- 8 yıl Başbakan Recep Tayyip Erdoğan yan gelip yattı, bu zamana kadar anayasa değişikliği için hiçbir girişim yapmadı, seçimler yaklaşırken bir telaş bir telaş başladı. 28 Martta bir teklif hazırlamışlar o kadar aceleye getirdiler ki sahte imzalarla meclise getirdiler. Daha evvel boş kağıda imzalattıkları imzalar ile anayasa kağıdının altına koyarak sonradan değiştirdiler. Bize de dediler ki 'işte bizim anayasa değişikliğimiz

bakın 3 gün içinde cevap verin, siz ister kabul edin ister etmeyin biz bunu Meclis'ten geçireceğiz gerekirse referanduma gideceğiz' dediler. Biz MHP olarak hem usulüne hem esasına bu anayasa değişikliğine karşıyız."

Bunun dayatma anayasası olduğunu anlatan Akçay, şunları söyledi: "Bu Tayyip Erdoğan anayasası. Türkiye bu zamana kadar 16 defa 82 anayasasında değişiklik yaptı, 85 madde değişti, bizim anayasamız tam 177 madde zaten bunun yarısı değişti. Bu anayasanın nesi var değişilecek." Bunun asıl sebebinin milletin vatandaşın derdine derman değil ama Erdoğan'ın derdine derman olmak" olduğunu anlatan Akçay,

sözlerine şöyle devam etti: "Devletin kurumlarının denetleyicisi yüksek yargı organı bunlar anayasa mahkemesidir, bunlar Hakimler ve Savcılar Yüksek Kuruludur. Şimdi de onları ele geçirmek istiyorlar. Anayasa Mahkemesinin üyeleri şu an 11'dir onları 17'ye çıkarıyor. Hakim ve Savcılar üyesinin üye sayısı 7'dir 21'e çıkarıyor. Kendi taraftarını kendi istediği kişilerin seçilmesini sağlayacak bir düzen kuruyor, peki ne yapmak istiyor. Başbakan kendi söylüyor, bu anayasa değişikliği bizim açılım politikamızın

önemli bir adımıdır hayalimdeki sistem başkanlık sitemidir diyor, teröristleri sınır kapısından karşılattı, biz pişman değiliz diyen teröristleri siz pişmansınız diyerek, serbest bıraktılar. Bunlar Mehmetçiğimizin, polisimizin, askerimizin katilleri teröristleri serbest bıraktılar gittiler hepsini serbest bıraktıracaklardı, iyice siyasallaştıracak mecliste de çoğaltıp ayrı bir rejim ayrı bir siyasi statü vermek istiyor sayın Başbakan."

2006 yılında imzalanan AB uyum yasasına da değinen Erkan Akçay, imzanın Avrupa Birliği'nin başşehri Brüksel ya da Türkiye'nin başkenti Ankara'da değil de Hıristiyanlığın merkezi olan Vatikan'da yapıldığına dikkat çekti. Akçay, bu anayasanın imzalanmasından çok, nerede imzalandığının önemine değindi.

Akçay, konuşmasında "Başbakan Tayyip Erdoğan'ın, dönemin Dışişleri Bakanı bugünün Cumhurbaşkanı ile birlikte Vatikan'da İslamiyet'in yayılmasını durdurabilmek amacıyla Haçlı Seferleri düzenleyen Papa heykelinin önünde atılan imza ile Türk milletinin şeref ve haysiyetini ayaklar altına aldıklarını" söyledi. Akçay, Türk milleti olarak bunu hiç unutmayacaklarını belirtti.

Akçay, konuşmasında İçişleri Bakanı'nın DTP'nin Başkanı Ahmet Türk'e "Hakimler ve Savcıları ayarladık" dediğini hatırlatarak "bir bakan nasıl söyler bunu. Hakimler savcılar ayarlanır mı" diye sordu.

Başta Sayın Başbakan ve AKP yöneticilerinin dosyaları olduğunu anlatan Akçay, sözlerine şöyle devam etti: "görevini kötüye kullanma, devlet malına zarar verme gibi. Bunlar yarın Yüce Divan da, Anayasa Mahkemesinde yargılanacak. Şimdiden kendilerinin Yüce Divan hakimlerini ayarlıyorlar."

TARLADA ÇİFTÇİLERLE SOHBET ETTİ

Akçay, daha sonra köylülerle birlikte teravih namazı kılarak Çanşa köyünden ayrıldı. Gece saat 23.30 sıralarında köylülere ait kendi kullandığı sepetli motosiklet ile Selman Hacılar köyü Aslanlı mevkiinde gece sabaha kadar yaz mevsimi olması dolayısıyla ve gündüzlerin sıcaklığından etkilenmemek için gece tarlada 2 çocuğu ve eşi ile birlikte tütün kıran 50 yaşındaki Muhammet Çetinkaya isimli çiftçinin tarlasına giderek onlarla birlikte tütün kırıp incir yedi, çay içerek sohbet etti. Çiftçilerden 12 Eylül

de yapılacak referandum da "Hayır" oyu vermelerini isteyen Akçay, "bu referandum çalışmasını bizzat tarlada köylülerimizle birlikte yapalım dedim, o yüzden buradayız, çok mutluyuz, 2004 yılında bizzat AKP hükümeti tarafından çıkarılan tarım kanunu var tarım kanunu diyor ki çiftçiye tarıma yapılacak desteklemeler milli gelirin % 1'inden az olamaz. Oysa % yarımdan daha az destekleme yapıyor kendi çıkardığı kanunun yarısından daha az olan kısmını uyguluyor. Bizim milli gelirimiz 2010 yılında 1 trilyon yüz

milyar 2009 yılında tarıma verilen destek, 5 milyar Türk lirası destekleme yapıldı. Şimdi Avrupa Birliği ülkeleri kendi tarımlarına bütçelerinin yarısını ayırıyor o yüzden Türkiye'de ele alınacak en önemli kesim tarım kesimi" diye konuştu.

Daha sonra Ahmet Bayram'a ait tütün tarlasına giderek burada tütün kırıp aile ile sohbet eden Akçay, referandumda "hayır" oyu vermelerini istedi. Gece saat 01.00 sıralarında ilçeden ayrılan Akçay, çalışmalarının gece gündüz devam edeceğini sözlerine ekledi.