Stratonikeia, yaz okulu gibi

Ölümüne aşkın yaşandığı Yatağan’ın antik kenti Stratonikeia’da yaz yaları adete açık hava üniversitesi görünümünde. Antik kentte restorasyon ve kazı bir arada yürütülürken, 9 üniversiteden öğretim üyeleri ve öğrenciler araştırma yapıyor.

Osmanlı Köyü Eskihisar ve antik dönem kenti Stratonikeia’nın iç içe olduğu ören yerinde iki yıldır kazı başkanlığı yapan arkeolog Doç. Dr. Bilal Söğüt, “Ben ve burada çalışan öğretim üyesi ve öğrenciler çok şanslıyız. Çünkü burası çok sayıda medeniyeti içinde barındıran ender ören yerlerinden biri. Bir tarih öğretmeni öğrencilerini buraya getirip, kalıntıların içinde tek tek kalıntıları göstererek tarih anlatabilir. Yatağan’ın Eskihisar Köyü’nde antik Stratonikeia Kenti kazısı ile aynı anda Karya, Roma, Bizans, Selçuklular, Beylikler, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemi tarihi yapı ve kalıntılar ortaya çıkartılıyor. Roma dönemi bir yapıda kazı yapılırken, Bizans ve Osmanlı dönemi kalıntılarla karşılaşılan ören yerinde dolaşırken, Osmanlı döneminden kalma Arnavut kaldırımı sokakta yürüyüp Helenistik döneme ait bir yapıyı, Romalılardan kalma mermer caddede yürüyüp, Bizans ve Osmanlı kalıntısı yapıları hayranlık ve şaşkınlık içinde izleyebiliyorsunuz” dedi.

Bu zenginlik ve çeşitliliğin yanında, kazı sırasında “Akademik, zenginlik ve çeşitlilik” de yaşadıklarını belirten Doç. Dr. Söğüt, “Burası bir yazlık üniversite” diyerek, şöyle devam etti: “Kazılar genellikle arkeologlar tarafından yürütülür. Şu anda burada benimle birlikte kazı yapan 50’ye yakın arkeoloji öğrencisi yanında Pamukkale, Selçuk, Muğla, Mimar Sinan, İstanbul, Ankara, Kırşehir Ahi Evran, Aydın Adnan Menderes ve Isparta Süleyman Demirel Üniversitelerinin arkeoloji, restorasyon, sanat tarihi, epigrafi, botanik, zooloji, jeoloji ve kimya bölümlerinden öğretim üyeleri ve asistanlar çalışıyor. Kollektif bir çalışma yürütüyoruz. Bu benim en büyük hayalimdi. Yazlık üniversite gibi olduk”

Stratonikeia’ya mimarlık hocalarını ve öğretim üyelerini de beklediklerini belirten Kazı Başkanı Doç. Dr. Söğüt, “Bir mimarlık öğrencisi değişik dönemlere ait mimarı kalıntıları aynı anda bir yerde kesinlikle göremez. Bu anlamda burası bir ‘Müze Kent’, laboratuar durumunda. Buraya mimarlık hocalarını ve öğrencilerini de bekliyoruz” diye konuştu.