Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, bu hükümet döneminde bankaların 24 tanesinin yabancılara satıldığını söyledi. 14 milyonluk Yunanistan'ın bile Türkiye'de banka satın aldığını belirten Bahçeli, "Gelip Ege'de Marmara'da insanlarımıza hiçbir kriter gözetmeden kredi saçtılar. Vatandaş bu kredileri ödeyemeyince tarlalarını ipotek ettiler. Yunanistan bu yolla topraklarını çoğaltmaya çalışıyor" dedi.

Bahçeli, Uşak'ta partisince düzenlenen mitingde, AK Parti iktidarına ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a yüklendi. Başbakan Erdoğan'ı gerilim ve kamplaşma ortamı oluşturmakla suçlayan Devlet Bahçeli, "Sayın Başbakan meydanlarda argo kelimelerle milleti tahrik etmeye çalışıyor" diye konuştu.

İstasyon Meydanı'nda MHP Uşak İl Teşkilatı'nca düzenlenen mitingde vatandaşlara seslenen Devlet Bahçeli, şöyle konuştu: "Sayın Başbakan Türkiye'yi 36 etnik guruba bölmeye çalışıyor. Başka işi yok mu. neden bu sözleri sürekli söylüyor. AKP'liler genel başkanlarına çeki düzen versin" dedi.

Beş bin kişinin izlediği bir saat süren mitingde ekonomik krizden de bahseden Devlet Bahçeli, Türkiye'de 3 milyon işsiz olduğunu söyledi. AK Parti'nin 3 Kasım 2002 seçimlerinde tek başına iktidar olduğunu hatırlatan Bahçeli, şunları söyledi: "AK Parti bu ülkede tek başına iktidar olan nadir partilerden biri. İkinci dönemde de tek başına iktidar olmaya devam etmiştir. Tek başına iktidar olma Allah tarafından AKP'ye nasip olmuştur. Sayısal çoğunluğun verdiği yetkiyle devletin imkanlarını en iyi şekilde kullanması gereken AKP ise başarısız oldu. AKP zihniyeti, teslimiyetçi ve kendi yandaşlarına kazan kazan ilkesiyle çalışıyor. Başarısızlık bu nedenle oluyor. Milletin teveccühüyle kendisine yönelen oyları elde tutmak için bir gerilim, cepheleşme ve kamplaşma ortaya koymaktadır. Cepheler arasında kavgayı körükleyen hükümet."

BİRLİK VE BERABERLİĞİ BOZMAYIN
Türkiye'de bin yıllık birlik ve beraberliği zedeleyen bir yanlışlar içerisine girildiğini anlatan Bahçeli, şunları söyledi: "Sayın Başbakan bunu yaparken şuurlu hareket etmek zorunda. Yeri olsun olmasın meydana çıkıp 36 tane etnik unsur var deyip bunları sürekli sayıyor. Bunu niye yapıyor? Sayın Başbakan işi gücü bırakıp Türkiye'yi 36'ya bölmekle neyi hedefliyorsun? Bu ülkeye birlik ve beraberliği niye çok görüyorsun? AKP'liler partisine sahip çıkmalı ve liderine çeki düzen vermelidir"

DİLİNİN ALTINDAKİ BAKLAYI ÇIKAR
Sayın Başbakan'ın sürekli Sivas'tan öteye gidemeyen partiler olduğunu söylediğini belirten Devlet Bahçeli, şöyle konuştu: "Sivas'tan öteye gidemezler diyor. Sayın Başbakan Sivas'tan ötesi nere berisi nere. Bunu bir açıklar mısın. Dilinin altında hangi bakla var. Bu ülke Sivas'ın önünü değil arkasını sorar. Sen bu ülkeyi ne sanıyorsun. Argo kelimelerle meydanlarda milleti tahrik ediyor ve iftira atıyorsun. Kendisine biri bir şey dediği zaman onu adliyeye veriyor. Onca millete izimden git diye ağlayıp duruyor. Türkiye ne oluyor, nereye gidiyor bunu anlatmıyor. Bu ülkede yoksulluk hakim"

24 BANKA YABANCILARA SATILDI
Dünyada etkili olan küresel mali krizin 2007'de başladığını, Amerika'dan sonra Avrupa'yı da etkilediğini ve 2008 yılında da Türkiye'ye doğru geldiğini kaydeden Devlet Bahçeli, "Maalesef gerçekler görülmek istenmiyor. Türkiye tarihinin en zor günlerini geçiriyor" dedi.

Krizin çan çalarak değil zil çalarak geldiğini anlatan Bahçeli, şunları söyledi: "Türkiye'de 5 milyon 680 bin kişi şu an işsiz. Bireysel kredilerin toplam borcu 120 milyon TL'ye ulaştı. 2008'de kredi kartını ödeyemediği için takibe alınan bir milyondan fazla insanımız icralık oldu. Sayın Başbakan 57'inci hükümet döneminde, bankalar için önemli tedbirler alındı. Bankalar kapanmasın ülke sıkıntıya düşmesin diye uğraştık. O dönemde zor durumda olan çürük bankaları ayıklayarak fona devrettik ve sağlam bankaları ayakta tutup sistemi sağlamlaştırdık."

"Peki sen 6 yılda ne yaptın" diye Erdoğan'a soran Bahçeli, sözlerine şöyle devam etti: "Bankaların dimdik ayakta olduğunu söylüyorsun onları biz çürükleri ayıklayarak sağlamlaştırdık. Türkiye'de şu an faaliyet gösteren 49 banka var. Bu bankaların 24 tanesi yabancılara satıldı. Sen bu bankaları yabancılara sattın. 14 milyonluk Yunanistan bile Türkiye'de banka satın aldı. Gelip Ege'de Marmara'da insanlarımıza hiçbir kriter gözetmeden kredi saçtılar. Vatandaş bu kredileri ödeyemeyince tarlalarını ipotek etti. Yunanistan bu yolla topraklarını çoğaltmaya çalışıyor."

"Sen ne yapıyorsun bu duruma neden seyirci kalıyorsun" diye Başbakan Erdoğan'a sert çıkan Bahçeli, şunları söyledi: "Bu ülkenin insanları birbirini seviyor ve ekonomik krizin sıkıntılarını bir kez daha yaşamak istemiyor." Ekonomik krizin en büyük yangınlardan bir tanesi olduğunu anlatan Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü: "Kriz nedeniyle zor günler yaşayan toplum benliğini kaybeder. Aile yapısında bozulmalar başlar. O zaman millet feryat etmeye sokaklara dökülmeye başlar."

Yerel seçimlere 19 tane siyasi partinin katıldığını anlatan Bahçeli, bütün siyasi partilere başarılar diledi. Bahçeli, 16 büyük şehirde ve tüm Türkiye'de bilgili arkadaşlarıyla seçimlere katıldıklarını belirterek şunları söyledi: "Uşak'ta da, kentin yetiştirmiş olduğu değerli arkadaşlarımız MHP rozeti ile seçimlere katılıyor. Bizim ilkeli ve dürüst siyasi tavrımız açık ve net. Adaylarımız seçim gününe kadar MHP'nin adayıdır. Uşak halkı teveccüh eder ve seçilirsek o andan itibaren hangi il ve ilçede seçilmişsek oranın belediye başkanıyız. Bir sonraki seçim gelene kadar kimse arasında ayırım yapılmayacaktır. Partimiz bütün adaylarına kefildir."

YARDIMLA MİLLETİ KANDIRMAYA ÇALIŞIYORLAR
Bazı dönemlerde seçimlerin çok daha farklı anlamlar yüklendiğini anlatan Bahçeli şöyle konuştu: "24 gün sonra yapılacak seçim bir çok değişimin habercisi olacak. Bizim Uşak'tan tek isteğimiz, hangi partinin mensubu olursanız olun mutlaka sandığa gidiniz. Ne kadar yüksek katılımlı bir seçim gerçekleştirirsek, seçim sonuçları ile ilgili her hangi bir meşruiyet tartışması başlamaz. Sandığa gitmenin yanında bir başka görevimiz daha olacak. Kullanacağımız oyu sağduyu ve vicdan süzgecinden geçirilmeli."

SİYASET YOZLAŞTI
Siyasetin yozlaştığını anlatan Bahçeli, şunları söyledi: "Geçmişten bugüne kadar insanlarımızın hür iradesine ambargo koyma giderek yaygınlaşıyor. Bugün yoksullara her şeyin dağıtıldığı ve fakir insanları kandırarak geleceklerini tavlama planı uygulanıyor. İktidar oy uğruna fakir fukaraya beyaz eşya, kömür, gıda yardımları yapıyor. Uşak'taki durumu tam olarak bilmiyorum. Kimseye iftira atmak istemiyorum. İnsanlarımıza belediyenin ve devletin kaynaklarını eşit bir şekilde dağıtmak gerektiğini düşünüyorum. Alınız yiyiniz içiniz helal olsun. Bunu size bir siyasi partinin işi değildir. Halkımız kimseye kul köle olmaya mecbur değil. Sandığa gittiğinizde elinizi vicdanınıza koyun ve ona göre oy verin. Ülke senin karar senin, Uşak senin karar senin. Ülkeniz için ve Uşak için yüreğinizi koyun. Oyunuzu üç hilale vurun"

iha

Yayın Tarihi : 5 Mart 2009 Perşembe 19:37:31