AKM'de deprem semineri

Uşak’ta Bayındırlık ve İskan Müdürlüğü, Uşak Belediyesi ve Uşak Teknik Elemanlar Derneği ortaklaşa “Yakın tarihimizde yaşanan depremler ve yapısal hasarlar” konulu seminer düzenledi.

Atatürk Kültür Merkezi’nde düzenlenen seminere konuşmacı olarak katılan Pamukkale Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Yapı Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Hasan Kaplan, Türkiye’nin büyük bir çoğunluğunun deprem kuşağında yer aldığını depreme dayanıksız binaların depreme dayanıklı hale getirilmesi gerektiğini söyledi. Seminere Vali Yardımcısı Ali Galip Saral, Belediye Başkanı Ali Erdoğan, Bayındırlık ve İskan Müdürü Erkan Ömeroğlu ve çok sayıda davetli katıldı.

Semierde açılış konuşması yapan Vali Yardımcısı Ali Galip Saral, Türkiye’deki yerleşim birimlerinin çoğunluğunun birinci derece deprem kuşağında yer aldığını belirterek “Yaşadığımız topraklarda asırlardan bu yana bir çok yıkıcı deprem meydana geldi. Özellikle 20. yüzyılda büyük depremler yaşadık. Ülke nüfusunun çoğu deprem riski yüksek alanlarda yaşıyor. Her depremden sonra ders aldığımızı söylüyoruz ancak mevcut binaları depreme dayanıklı hale getirmiyoruz. Her deprem sonunda birbirine benzer acı tablolarla karşılaşıyoruz. Uşak ilimizde önemli deprem kuşakları üzerinde oturan bir kenttir. Bugüne kadar meydana depremlerde yaşanan acılara baktığımızda depreme hazırlıklı olma konusunda yapılacak çalışmaların ne kadar önemli olduğunu anlayabiliriz. Umarım gelecek nesiller geçmişte yaşanan acıları yaşamaz”dedi.

Türkiye’de meydana gelen son 20 yıldaki depremlerde büyük can ve mal Kayılarının yaşandığını belirten Prof. Dr. Hasan Kaplan, dünyada ve Türkiye’de meydana gelen depremlerle ilgili yaklaşık bir saatlik bir sunum yaptı. Yaptığı sunum sonunda soruları da yanıtlayan Kaplan, “Türkiye’nin büyük bir çoğunluğu birinci derece deprem bölgesidir. Özellikle Ege ve Marmara en riskli bölgelerdir. İç Ege’de yer alan Uşak ise ikinci derece deprem kuşağında yer alıyor.1992 yılındaki Erzincan depreminden bu tarafa meydana gelen depremlerde 19 bin 352 kişi hayatını kaybetti, 55 bin 444 kişi yaralandı. Yine bu depremlerde 130 bin 304 bina ya yıkıldı yada ağır hasar gördü. Bu kayıplarımızın yanı sıra ciddi bir ekonomik kayıp ta yaşadık. Türkiye olarak depremle yaşamayı öğrenmemiz gerekiyor. Son yıllardaki eğitim çalışmaları sevindirici olsa da henüz yeterli seviyede değil. Özellikle binaların depreme dayanıklı olması gerekiyor. Binaların depreme karşı dayanıklı hale getirilmesi ve yeni inşaatların sağlıklı bir şekilde denetimden geçirilmesi son derece önemlidir. Ülke olarak yapı denetimlerinde daha kararlı davranmak zorundayız”dedi