Devlet Bakanı Prof. Dr. Mehmet Aydın, demokrasinin bir değerler düzeni olduğunu, mevcut anayasanın millete dar geldiğini ifade ederek, 12 Eylül 2010 tarihinde halk oylamasına sunulacak paketin son değişiklik teklifi olacağını kaydetti. 2011 seçimlerinde siyasi partilerin milletin karşısına yeni bir anayasa vaadiyle çıkacağını savunan Devlet Bakanı Mehmet Aydın, "Bu anayasanın 83 maddesi değiştirildi. Bu haliyle bohçaya döndü. Bu nedenle bu anayasa millete dar geliyor" dedi.
Devlet Bakanı Prof. Dr. Mehmet Aydın, çeşitli ziyaretlerde bulunmak üzere geldiği Uşak'ta onuruna özel bir dershane tarafından verilen iftar yemeğine katıldı. Çağrı Düğün Salonu'nda düzenlenen iftar yemeğine Uşak Valisi Özdemir Çakacak, Uşak Milletvekilleri Mustafa Çetin ile Nuri Uslu, AK Parti İl Başkanı Hilmi Alper ve çok sayıda davetli katıldı. İftar sonrası 12 Eylül tarihinde referanduma sunulacak anayasa değişiklik paketi üzerinde değerlendirmeler yapan Mehmet Aydın, "İnsan hakkı ve hukuku
disiplinden daha önemidir. Kaldı ki insan hak ve hukuku disiplini güçlendirir. Türkiye'de her kurum hesap vermek zorundadır. Hiçbir kurum 'hesap vermem' düşüncesine kapılamaz" dedi.
Adaletin olmadığı yerde barışın olamayacağını, zulmün hakim olacağını anlatan Mehmet Aydın, zulmün olduğu yerde de birlikte yaşamdan söz edilemeyeceğini kaydetti. Devlet Bakanı Prof. Dr. Mehmet Aydın şunları söyledi:
"Demokrasi, bir anlamda değerler düzenidir. Bu değerlerin bazıları adalet, insan onuruna saygı, şeffaflık ve hesap verebilirliktir. Adaletin olmadığı yerde barış olmaz, zulüm olur, zulmün olduğu yerde de birlikte yaşam olmaz. Avrupa Birliği'ne biz gidip 'benim kültürümde töre cinayeti vardır' diyemeyiz. Zaten kendi kültürümüz onun adını koymuştur. Nedir o; cinayet. Cinayetten daha kötü bir ad olabilir mi"
"SANDIĞA GİDERKEN SİYASİLERDEN HESAP SORMA ŞUURU İLE GİDİN"
Hükümetlerin ve kurumların hesap verebilir şeffaf bir yapıya sahip olması gerektiğini anlatan Bakan Aydın, şöyle devam etti:
"Hükümetin işleri şeffaf olmalı ve hesap verebilmelidir. Hükümetler millete hesap verir, her 4 yılda bir siyasiler millete hesap verir. Arkadaşlar lütfen bu şuurla hareket edelim. Her seçimde oy vermeye giderken, hesap sorma şuuru ile oy kullanalım ve bunun farkında olalım. Asla ve asla komşunun hatırı, sevdiklerinizin hatırı ile oy kullanmayın. Hesap sorduğunuzun farkında olarak oy kullanın. Her birimiz birey olarak bu şekilde oy vermek zorundayız. Dolayısıyla millete hesap vermek demek iş ve işlemlerin
hukuka uygun olması demektir. Bunun için de şeffaflık gerekiyor. Zaten demokrasinin ikiz değeri, millete hesap vermek ve şeffaflıktır. Bu durum kurumlarımız için de aynıdır. Her kurum idari olarak bağlı olduğu daha yüksek kuruma hesap verir, o büyük kurumlar ise sonuçta millete hesap verir. Hiçbir kurum hesap verebilirliğin üzerinde olamaz. Hiçbir kurum kimse bana hesap soramaz diyemez, böyle bir düşünceye kapılamaz"
"BU PAKET ANAYASA ÜZERİNDEKİ SON DEĞİŞİKLİK OLACAKTIR"
Yaklaşık 7 yıldır 1982 Anayasası'nı sürekli değiştirdiklerini, bu anayasanın millete dar geldiğini dile getiren Mehmet Aydın, "Yaklaşık 7 yıldır anayasayı sürekli değiştiriyoruz İyi ki değiştiriyoruz. Çünkü bu anayasa millete dar geliyor, bu anayasa millete giydirildi, empoze edildi. Bu anayasaya oy verirken hürriyetimiz yoktu. Biri benim can ciğer yakınım olmak üzere 1980 darbesinde herkes eza çekti. Milletin arasına adamlar gönderip 'bu anayasaya ne diyorsun' diye soruyorlardı. Hayır diyene ülkenin
öbür ucuna sürgüne gönderip defterini dürüyorlardı. Milletin bir kısmı da 'bunlar başımızdan gitsin, bir an evvel yeniden demokrasi olsun, bizim istediklerimiz bir an önce iktidar olsun' diye evet oyu verdi. Bu nedenle bu gömlek bu millete dar geliyor. Onun için kökten değişmesi gerekiyor. Onun için 83 maddesi değiştirildi. 1982 Anayasası bu haliyle da bohçaya döndü. Ama bu son değişikliktir. Çünkü 2011 yılında siyasiler sizin huzurunuza geldiğinde yeni bir anayasa vaadiyle gelecek. 'Bize yetki verin,
yeni bir anayasa yapacağız' diyecekler. Biz buna teşebbüs ettik, elimizden geleni yaptık ama olmadı. Yeni bir anayasaya ihtiyacımız olduğunu ta başından beri söyledik. O olmamanın ayrıntısına burada girmeyeceğim. Ancak yapılan her değişiklik her adım bir daha geriye gidilemeyecek mesafeler kazandırdı" dedi.
"YAŞ KARARLARININ UCU YARGIYA AÇIK OLMALI"
Mevcut anayasada bazı kurumların hesap verebilirliğinin olmadığını, Yüksek Askeri Şura (YAŞ) kararlarının yargıya kapalı olduğunu da belirten Bakan Mehmet Aydın, sözlerini şöyle tamamladı:
"Bu değişiklikle neler geliyor bakalım, en akılda kalanları ele alalım. Mesela Yüksek Askeri Şurası kararları. Yani YAŞ toplanıyor TSK'daki bazı kişilerin görevlerine son veriyor. Peki atılanların bir hak talebi var mı yok, o iş orada bitiyor. Biz diyoruz ki YAŞ kararlarının ucu yargıya açık olmalı. Yargının da ucu ta Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne kadar gitmeli. Bırakın yargıya gitsin. 'Yargıya giderse disiplin bozulur' diyorlar. Niye sivil hayatta disiplin bozulmuyor o zaman? Ya da niye sivil
hayatta biz disiplini bozuyoruz? İnsan hakkı ve hukuku disiplinden daha önemlidir. Kaldı ki bana sorarsanız o disiplini güçlendirir. Çünkü disiplin zorla yaptırılırsa sıkıntı doğuruyor. En ufak bir gevşemede tahmin edilemeyen gevşemeler oluyor. Ancak gönüllü bir disiplin olursa inanılarak bir takım kurallara uyulursa o çok daha önemli oluyor. Van savcısını ne yaptık? Adam dosyasını hazırladı, savunmayı hazırladı ama görevine son verildi. Şuanda avukatlık dahi yapamıyor. Bu insan niye hakkını aramasın, niye
hak talebinde bulunmasın."
![]() |