7
Mayıs
2024
Salı
UŞAK

Dünya deri sektörü buluştu

Uşak Deri Sanayicileri Derneği (UDSD) tarafından düzenlenen, "Dünya Deri Sektörünün Bugünü, 2020 Yılı Perspektifi" adlı panelin ilk oturumunda dünya deri sektörünün bugünü masaya yatırıldı.

Karma Organize Sanayi Bölgesi toplantı salonunda gerçekleştirilen "Dünya Deri Sektörünün Bugünü, 2020 Yılı Perspektifi" adlı panelin açılış konuşmalarının ardından başladı. Panelin ilk oturumu İstanbul Deri ve Deri Mamulleri İhracatçılar Birliği Başkanı Lemi Tolunay'ın moderatörlüğünde yapıldı. İlk oturumda; Çin Deri Sanayi Birliği Sekreteri Chen Zhanguang, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Deri ve Deri Ürünleri Sektör Meclis Başkanı Hakkı Matraş ve deri sektörünün öncü firmalarından Stahl'ın Hollandalı CEO'su Huub Van Beijeren konuştu.

Oturum Başkanı Lemi Tolunay, panelistlere söz vermeden önce yaptığı kısa konuşmada Türkiye'deki deri sektörünün yıllık yaklaşık 3 milyar dolar ihracat yaptığını ifade ederek kayıt dışı üretimin en önemli sorunlardan biri olduğunu ifade etti. Sektörün ülke ekonomisine katkısının daha da artacağını ancak devletin sektörü desteklemesi gerektiğini ifade eden Tolunay, "Bu tür toplantılar ve çalışmalar ufkumuz açacak geleceğimiz şekillendirecek toplantılardır. Deri sektörünün yıllık ihracatı şuanda 3 milyar dolar civarında. Bu pastayı biz büyütmek zorundayız. Pastayı büyütmek için ortak hareket etmek durumundayız. Türkiye deri sektöründe dünyadaki en önemli aktörlerden birisidir. 2023 yılında sektörün ihracatını 5 milyar dolara yükseltmeyi hedefliyoruz. Bu hedefi ülkemizin 500 milyar dolar ihracat hedefine paralel olarak ortaya koyduk. Bu panelde bu durumumuzu açıkça ortaya koyuyor Çünkü panelistler ve oturum düzenine bakınca 5 değişik ülkeden katılımcıları görüyoruz" dedi.

OTOMOTİV MARKALARININ DERİYE OLAN TALEBİ ARTTI

Panelde ilk sözü alan Hollandalı Huub Van Beijeren konuşmasının başında Uşak şehrinin deri sektöründe önemli bir potansiyele sahip olduğunu ifade etti. Uşak'taki firmaları ziyaret ettiklerini ve buradaki firmaların dünyanın en iyilerinden olduğunu iddia eden Huub Van Beijeren" Bazen değişik ülkelerdeki fabrikalara gidince kendinizi müze ziyaretinde sanıyoruz. Ama Uşak'taki firmalar çok modern ve donanımlı" dedi.

Çalıştığı firmanın Türkiye'de 500 bin dolarlık yeni bir laboratuar açacağını ifade eden Beijeren, dünyada deriye olan talebin her geçen gün arttığını, özellikle otomotiv sektörü ile gençlerin bu artışta başı çektiğini söyledi. Sektörün en önemli sorununun çevre olduğunu ve sürdürülebilir bir üretim için çevreye duyarlı üretimin şart olduğunu belirten Huub Van Bijeren, "Deri sanayinde yine değişikliklerden biri de sürdürülebilirliktir. Ürettiğimiz mamulleri dayanıklı bir şekilde üretmemiz gerekiyor. Şu gerçeği kabul etmeliyiz ki yüksek olan büyük baş deri ücretlerini kabul etmek durumundayız. Çevresel baskılarla mücadele etmemiz gerekiyor. Bu gittikçe zorlanıyor ama bunlarla mücadele edip para kazanmak zorundayız. Otomotivde deri kullanımı artacak. Otomotiv sektöründeki büyük markalardan deriye olan talep arttı. Biz bu markalarla çalışıyoruz. 2012 ve sonrasında talep artmaya devam edecek. Düşük deri fiyatı bekleyenler hayal kırıklığı yaşayacak, çünkü fiyatlar talep arttığı için asla düşmeyecek. Çin bu konuda en büyük talepçi. Çinli araba markaları da bunu talep ediyor. Ayrıca AB bu konuda bir standart getirdi. Bir deri koltuğunun yüzde 80 i deriden oluşması gerekiyor artık. Aksi halde bu koltuk deri olarak kabul edilmiyor. Eskiden deri oranı yüzde 10 olması yeterliydi. Bu nedenle otomotiv sektöründe deri talebi giderek artıyor. Bu firmalar çok para kazanıyor. Bu paraların bir kısmını deri sektörüne çekmemiz lazım. Bu da kolay değil. Dünyadaki marka tutkunu gençler de artıyor. Ayakkabı ve çantasında marka olmadığında onu kullanmak istemiyorlar. Aynı kalitedeki malı üzerinde marka olduğu için gençler iki katkı para ödemeye hazır. Bu eğilim gelecekte de devam edecek. Dünyada sürdürülebilir bir üretim yapmak çevreye zarar vererek mümkün olmayacaktır. Sanayi için çevre önemli özellikle deri sektörü için çevre çok önemli. Çünkü tüm dünya ve markalar çevreye duyarlı üretim talep ediyor. ya çevreye duyarlı üretim yapmalıyız yada üretimden vazgeçmeliyiz. Bütün dünyada çevreye duyarlı üretim anlayışı hızla gelişiyor. Bizler sorumlu insanlarız çevreye karşı sorumluluğumuzu dikkat etmek, sürdürülebilirlik için çevreye duyarlı üretimi benimsemek zorundayız" dedi.

DÜNYA İLE REKABET EDEBİLECEK KAPASİTEYE SAHİBİZ

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Deri ve Deri Ürünleri Sektör Meclis Başkanı Hakkı Matraş ise konuşmasında kur politikalarına ve ekonomik etiğe dikkat çekti. Tüm dünyanın ekonomik sıkıntılar nedeniyle kaynadığını insanların bu nedenle sokaklara çıktığı kaydeden Hakkı Matraş, "Sürdürülebilir bir ekonomik kalkınma için ekonomik ahlaka ve etiğe önem vermek zorundayız. Üretim ve istihdamı arttırarak kazancı tabana yaymak zorundayız. Aksi takdirde yarının ne olacağı belli olmayan bir dünyada istikrarlı bir büyümeden bahsedemeyiz" dedi.

Türk deri sektörünün en büyük sorununun kur politikasındaki değişiklikler olduğunu da ifade eden Hakkı Matraş, yılbaşından buyana sektördeki firmaların kazancının yüzde 10'un altına indiğini dile getirdi. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Deri ve Deri Ürünleri Sektör Meclis Başkanı Hakkı Matraş konuşmasını şöyle devam etti, "Devletimiz krizlere karşı ve yatırım için önemli tedbirler alıyor. Teşvikler veriyor. Herkesin bundan faydalanması gerekiyor. Ama sektör olarak kur sorununa çare aramaya devam ediyoruz. Para politikamız ve teşviklerimiz diğer ülkelerdeki gibi olursa biz tüm dünyayla medenice rekabet edebiliriz. Bu güç bizde var, imkan ve teknik bizde var. Biz buna hazırız. Bizim yanımızda olan para ve kur politikası olsa başka hiçbir teşvik istemeyiz. Hakça adaletçe olsun bu bize yeter. Ekonomik sıkıntı tüm dünyada devam ediyor. Paradan para kazanma hırsı olduğu sürece üretim ve istihdam artmaz. Üretim yaparak marka olan ve çok para kazanana bu para helal olsun deriz. Ama sanal yollarla ve aslı olmayan reklamlarla para kazanmak olmaz bunu istemiyoruz. Marifet paradan para kazanarak tek başına işi götürmek değil, üretimi ve istihdamı arttırarak zenginliği ve kazancı tabana yaymaktır. Bu ekonomik krizlerden ders almalıyız ve bizim ekonomimizi ahlakileştirmeli etiği artırmalı. Biz de ekonomik etiğe teşvik etmeliyiz. Sadece bizim ülkemizde değil tüm dünyada bu etik olmalı. O zaman gelecekle ilgili daha rahat konuşuruz. Ama ortalık net olmazsa yarın ne yapacağımızı bilmezsek ve sürpriz nisanlık dışı uygulamalar olursa hiçbir planımızı ve hedefimizi tutturamayız" dedi.

Panelin ilk oturumun son konuşmacısı olan Çin Deri Sanayi Birliği Sekreteri Chen Zhanguang ise Uzakdoğu'daki deri sektörünün son durumu, Pazar payı ve arz talep dengesini anlatan bir sunum yaptı. Panel öğleden sonra düzenlenen ikinci oturumla devam etti. İkinci oturumda sektörün geleceği, bekleyen tehlikeler ve çevreye duyarlı bir üretim için atılması gereken adımlar masaya yatırıldı

iha
Yayın Tarihi : 16 Mayıs 2012 Çarşamba 18:08:13


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?