Uşak'ta, bazı siyasi partiler ve sivil toplum kuruluşları ortak bir basın açıklaması yaparak Ergenekon soruşturması kapsamında altı ilde düzenlenen operasyonları eleştirdi.

Atatürk Düşünce Derneği (ADD), Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), Demokratik Sol Parti (DSP), İşçi Partisi (İP), Eğitim İş Sendikası ve Bağımsız Cumhuriyet Parti'nin ortaklaşa yaptığı basın açıklamasında, birçok ünlü ismin gözaltına alınması ve evlerinin aranmasının toplumda şok etkisi yaptığı iddia edildi. Grup adına basın açıklamasını okuyan CHP Uşak İl Başkanı Özdemir Postacı, "Gözaltına alınanların ulusalcı, tamamen AK Parti karşıtı tavır ve söylemler içinde bulunması, hukuktan uzak, siyasi bir süreçle karşı karşıya bulunduğumuzu göstermektedir" dedi.
CHP İl binasındaki basın açıklamasında Uşak Demokrasi Platformu olarak gelişmelerden kaygı duyduklarını belirten Özdemir Postacı, laik demokratik cumhuriyete inanmış insanların gelişmeleri büyük bir hassasiyet içerisinde takip ettiğini ve hukuk dışı yollara sapmalara seyirci kalmayacaklarını ifade etti.

GELİŞMELERİ KAYGIYLA İZLİYORUZ

Ergenekon operasyonu ve son dalgayı kaygıyla izlediklerini ve hiçbir demokraside ve hukuk devletinde böyle manzaranın ortaya çıkmayacağını iddia eden CHP İl Başkanı Özdemir Postacı, şöyle konuştu: "Son gözaltılarda suçlananlar; eski YÖK Başkanı, Yargıtay Onursal Cumhuriyet Başsavcısı, Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreteri, saygın gazeteci ve işadamları."

Elbette bazı suçlular varsa bunlarla ilgili hukuki sürecin kendi mecrası içerisinde devam etmesi gerektiğini anlatan Postacı, sözlerine şöyle devam etti: "Yaklaşık 1,5 yıldır içeride tutuklu bulunan insanlar neden tutuklandıklarını ve ne ile suçlandıklarını henüz bilmemektedir. Zanlı olarak tutuklananların gözaltına alınış biçimi antidemokratik usul ve yöntemleri çağrıştırmakta, adeta bir siyasi hesaplaşma durumunu gözler önüne sermektedir. Tutuklanan ve evleri aranan insanların büyük bir çoğunun devletin son derece önemli makamlarından emekli olmaları ve zanlı sıfatıyla bu insanların telefonlarının dinlenmesi, bu operasyonun başında bulunanlar açısından hukuki sorumlulukları da beraberinde getirmektedir."
Toplumun bir korku atmosferine sokulmak ve sindirilmek istendiğini iddia eden Özdemir Postacı, sözlerini şöyle sürdürdü: "Ne yazıktır ki; Osman Baydemir her gün anayasal düzeni tehdit edici konuşmalar yapıp devletimize karşı adeta kin kusarak, PKK terörünü ve teröristi övücü konuşmalar yaparak bölücülüğe çanak tutuyor. O dışarıda geziyor, toplumun çeşitli alanlarında çok önemli anayasal kurumlarda üst düzey görevler yapmış saygın isimler, çeşitli suç ilişkilerinin içinde yer
almış insanlarla aynı potanın içine konularak, bir siyasi mahkum etme ve topyekun harcama kampanyasının parçası haline getiriliyor. Daha ne ile suçlandıkları tam olarak belli dahi olmayan sebeplerle hapishanelerde tutulabiliyor."
AKP'nin cumhuriyete, aydınlanma ve demokrasiye savaş açtığını anlatan Postacı, şunları söyledi: "Yüzde 47'nin ülkeyi çok tehlikeli noktalara taşımakta olduğu son derece açıktır. Ne zaman sonuçlanacağı bilinmeyen gözaltılar ve tutuklamalarla, toplum bir korku atmosferi içine sokulmak, sindirilmek, anayasal rejim değişikliklerine yönelik girişimler karşısında kaynağını hukuktan ve ifade özgürlüğünden alan tepkileri bile veremez hale getirilmek istenmektedir."

OLUMSUZ TABLO VAR

CHP İl Başkanı Özdemir Postacı hiçbir demokraside ve hiç bir hukuk devletinde böyle manzaraların ortaya çıkmayacağını söyledi. Böyle manzaralarla; ancak rejim değişikliği yaşanan ülkelerde veya rejim değişikliği dönemlerinde karşı karşıya kalındığını anlatan Postacı, sözlerini şöyle tamamladı: "Bu olumsuz tablo karşısında çeşitli kesimler ve geniş bir halk kitlesi adeta istim üzerinde beklemektedir. Üstelik Cumhuriyet rejimi ilanından bu yana hiçbir zaman bu günkü kadar iç ve dış
tehlike ile karşı karşıya kalmamıştı. Bu iç ve dış tehlikenin mevcudiyeti Türkiye Cumhuriyeti devleti açısından sürdürülebilir bir durum değildir. Yüce Türk Milleti ve demokratik sistemin sübapları gereken tedbirleri kısa zamanda alacaktır. Bu sübap da yine hukukun kendisi olacaktır. Sorun demokrasi, hukukun üstünlüğü ve yargı bağımsızlığı ilkesi içerisinde çözülecektir. Bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın."

iha

Yayın Tarihi : 9 Ocak 2009 Cuma 20:02:09