Uşak’ta Çevre Müdürlüğü’nün de desteğini alan Orhan Coşkun adlı hayvan sever sülün üretim çiftçiliği kurdu.
Çocukluğundan buyana yaban hayatına merak duyduğunu söyleyen Coşkun, çiftlik için gerekli izni aldığını ve iki yıl içerisinde 10 sülün ve keklik üretmeyi hedeflediğini söyledi.
Son iki yıldır Çevre Müdürlüğü’nün ekolojik dengeyi sağlamak amacıyla doğaya sülün ve geyik bırakması ile başlayan yaban hayatına ilgi giderek artıyor. Banaz'ın Kızılhisar köyünde yaşayan işçi emeklisi Orhan Coşkun (53), Çevre Müdürlüğü’nün doğaya sülün bırakmaya başlaması üzerine sülün üretim çiftliği kurdu. Son yıllarda ülke genelinde artan kene ısırmasına bağlı Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığına karşı sülün ve kekliğin önemli rol oynadığını iddia eden Orhan Cokun, sülün ve kekliklerin doğadaki keneleri yediğini söyledi. Ülke genelinde sülün ve keklik üretiminin artması halinde doğadaki kenelerin ve buna bağlı olarak ortaya çıkan KKKA hastalığının azalacağını kaydeden Orhan Coşkun, şuanda 400 sülünü bulunduğunu ve iki yıl içerisinde çiftliği geliştirerek 10 sülün üretmeyi hedeflediğini ifade etti. Yaban hayatının yok olmasında en büyük etkenin zirai ilaçlar ile gübrelerin olduğunu belirten Orhan Coşkun, halk arasında avcıların yaban hayatını katlettiği yönünde bir görüş hakim olduğunu ancak bu görüşün doğru olmadığını söyledi. Yıllardır doğaya giderek avcılık yaptığını ve hiçbir avcının yaban hayvanlarını katletme gibi bir düşünceye giremeyeceğini anlatan Coşkun, tarımsal gübrelerin daha kontrollü kullanılması gerektiğini belirtti.
Türkiye'nin değişik bölgelerinde görünen KKKA hastalığı ile mücadele için Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından doğal hayatın korunması amacı ile doğaya çok sayıda sülün ve keklik bırakılmasının etkili olduğunu söyleyen Coşkun, “Çocukluğumdan buyana evimizin bahçesindeki kümeste ve kafeslerde sülün, keklik, tavuk, güvercin, bıldırcın gibi hayvanları besliyorum. Emekli olduktan sonra uzun süre ne iş yapacağımı düşündüm. Son yıllarda Kırım Kongo kanamalı Ateşi hastalığının yaygınlaşması ve bu hastalıkla mücadele için doğaya keklik ve sülün bırakılması benim sülün üretim çiftliği kurmama vesile oldu. Geçtiğimiz yıl çiftlik kurmak için harekete geçtim. Damızlık olarak aldığım sülünleri ürettim şu an damızlık 400 sülünüm var. Küresel ısınma ile dünyada gıda üretimi çok önemli olacak. Ekolojik denge bozulduğu için bazı olumsuzlar ortaya çıkmaya başladı. Bunlardan biride doğadaki yaban hayatın yok olması. Bir hayvan ırkı yok olduğunda başka hayvan türlerinin sayısında artıyor meydana geliyor. KKKA hastalığıyla en iyi mücadele yöntemi doğada giderek yok olan keklik, sülün gibi kanatlı hayvanların çoğaltılması. Bende sülün üretim çiftliği kurdum. Şu an yaklaşık 2 bin metre karelik üzeri ağla kapalı yarı açık çiftliğim var. Burada şu an damızlık sülün yetiştiriyorum. Bina inşaatı tamamlandıktan sonra 10 bin metre karelik üzeri ağla örtülü sülünlerin doğal hayata alışmaları sağlayacak bir yer inşa edeceğim” dedi.
Çiftlikle ilgili gerekli izinleri de aldığını ürettiği sülünlerin büyük bir kısmının doğaya bırakılacağını dile getiren Orhan Coşkun, “Öncelikle üretilen sülünleri doğaya bırakıp çoğalmasını hedefliyoruz. Çevre Müdürlüğü bizden bu amaçla sülün satın alıyor. Bunun dışında önemli bir besin kaynağı olan bu hayvanları vatandaşlara da satıyoruz. Şuanda otellerden ciddi talepler geliyor. Damızlık üretim yaptığım için gelen taleplere cevap veremiyorum. Ancak önümüzdeki yıl 5 bin sonraki yıl 10 bin sülün ve keklik üretmeyi hedefliyoruz. Tarım Bakanlığı'ndan üretim için izin aldık. Otellere de satış yapacağız”diye konuştu.