Uşak Tarım İl Müdürü Atilla Arslan, “21 Mayıs Dünya Süt Günü” dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada, sütün insan hayatındaki önemine değinerek “Günde iki bardak süt ile kalsiyum ihtiyacımızın yüzde 70’ini karşılarız”dedi.

Türkiye’de süt tüketiminin çay ve meşrubattan daha az olduğunu ifade eden Tarım İl Müdürü Atilla Arslan, “Sağlıklı bir gelecek için öğrencilerimizi mutlaka süt içmeye teşvik etmeliyiz. Ancak sokak sütü tüketmemeliyiz” dedi.

Sütün yapısındaki kalsiyum ve fosfor ile kemik ve diş gelişimine katkı sağladığını bünyesindeki şekerin ise beyin ve sinir sisteminin daha iyi çalışmasını sağladığını kaydeden Arslan sütün, bağırsak kanserini önleyici etki yaparak, kalp ritmini ve kan basıncını aşağı çekerek yüksek tansiyon riskini azalttığını ve vücuttaki kolesterol düzeyini düşürerek kilo kontrolü sağladığını dile getirdi.

Gelişmiş ülkelerde süt tüketiminin yaygın olduğunu, Türkiye’de ise süt tüketiminin yapılan çalışmalara rağmen istenilen seviyede olmadığını belirten Atilla Arslan, “ Avrupa ve gelişmiş ülkelerde okul kahvaltısı,okul öğle yemeği, okul çocuklarına ücretsiz süt sağlanması gibi uygulamalarla okul çocuklarının yeterli ve dengeli beslenmelerine yardımcı olunmakta ,başarılarına katkıda bulunulmaktadır. Çocukluk döneminde eğitimle başlatılacak tüketim alışkanlıklarının ileriki yaşlarda da devam edecektir. Okul çağının, büyüme ve gelişmenin en hızlı olduğu ve yaşam boyu sürebilecek davranışların büyük ölçüde oluştuğu çok önemli bir dönemdir. Bu dönemde çocuklar yetersiz ve dengesiz beslenirse, hastalıklara karşı dirençsiz olur; sık hastalanır, hastalığı ağır seyreder ve devamsızlık nedeni ile okul başarısı düşer. Ülkemizde okul çağı çocukları, yetersiz ve dengesiz beslenmeye bağlı bazı sağlık problemleri ile karşı karşıya kalmaktadır. Bu ekonomik güçsüzlükten daha çok bilgi eksikliğinden kaynaklanmaktadır. Bu nedenle ailenin, okul yönetiminin ve özellikle öğretmenlerin beslenme konusundaki tutumu önem kazanmaktadır. Okul başarısını artırmak, eğitim ve öğretimin kalitesini yükseltmek, gelecek nesillerin daha güçlü ve sağlıklı olmalarına temel hazırlamak için çocukların sağlıklı beslenmelerine önem verilmeli ve günde en az 2 bardak süt içmeleri sağlanmalıdır”dedi.

Türkiye’de sokak sütünü ortadan kaldırmak için yoğun bir çalışma yürütüldüğünü de ifade eden Arslan, vatandaşların sokak sütüne ilgi göstermemesi gerektiğini söyledi. Sokak sütünün insan sağlığı için tehlike oluşturabileceğini anlatan Atilla Arslan, “ Sokak sütü gelişmiş ülkelerin unuttuğu, ancak ülkemizde yaygın olan bir tüketim şeklidir. Süt mikroorganizmalar için uygun bir ortam olduğundan çok kısa süre içersinde bozulabilmekte ve sağlığımız için tehlikeli olabilmektedir. Bu nedenle ambalajsız olarak tüketime sunulan sokak sütlerinin dayanma sürelerinin artırılması için süte karbonat, soda gibi bir çok katkı maddesi katılabilmekte, yağı alınarak yerine su eklenerek hile yapılabilmektedir. Çiğ olarak tüketime sunulan sokak sütlerinde soğuk zincir korunamadığından tüketiciye ulaşıncaya kadar geçen taşıma sürecinde toplam bakteri yükü artmakta, bunun sonucunda ısı ile yok edilemeyen toksinler oluşmaktadır. Tüketici satın aldığı sokak sütlerinde kontrollü bir ısıtma sağlayamadığından kaynatma ile sütün besin değerlerinde önemli azalmalara neden olmaktadır”diye konuştu.

iha

Yayın Tarihi : 17 Mayıs 2009 Pazar 12:43:50