2
Mayıs
2024
Perşembe
UŞAK

'Türkiye’de yönetim anlayışı sorunlu'

AK Parti İstanbul Milletvekili Ömer Dinçer, stratejik plan hazırlayarak kentin önünü açması gereken üst düzey yöneticilerin günlük sorunlarla ilgilenerek yaşadıkları kente büyük zarar verdiğini söyledi.

Atatürk Kültür Merkezi’nde Uşak Belediyesi’nce organize edilen “Stratejik Kent Yönetimi” konulu konferansa konuşmacı olarak katılan Ömer Dinçer, kent yönetimleri ile ilgili açıklamalarda bulundu. Konferansa Uşak Valisi Kayhan Kavas, Belediye Başkanı Mesut Apaydın, AK Parti Milletvekilleri Mustafa Çetin ve Nuri Uslu ile daire müdürleri katıldı.

Gelişen dünyada ülkelerin ve kentlerin çoğrafi özelliklerinin bir işe yaramadığını ulusal ve uluslar arası ilişkilerin önemli olduğunu ifade eden Ömer Dinçer, “Türkiye’de kapalı sistem bir yönetim anlayışı var. Oysa dünya bu yönetim şeklini çoktan terk etti” dedi.

Tek düze bir yönetim anlayışı ile ülke ve kentlerde gelecekten bahsetmenin zor olduğunu kaydeden AK Parti İstanbul Milletvekili Ömer Dinçer, “ Biz her hangi bir Ülke ve kentte yönetimi üç kademede tespit ederiz. Tepe yönetimi orta ve alt kademe yönetimidir. Tepe yönetimi bir ilin valisi, belediye başkanı ve Ticaret Odası gibi kurumlardır. Orta yönetim ise merkezi idarenin taşra yöneticileri ve okul müdürleridir. Alt kademesi ise kendisinden sonra yönetim kademesinde kimsenin olmadığı yöneticilerdir. Alt kademe yöneticileri program yöneticileri deriz. Orta kademe yöneticileri 3 ay 6 ay ve en fazla bir yıllık planlar yapar. Üst kademedekilerin ise stratejik uzun vadeli programları olmalıdır. Şayet bir kentin valisi belediye başkanı günlük işlerle uğraşıyorsa o kente büyük zarar veriyordur. Çünkü onlar daha alt kademedekilerin yapması gerekenleri yapıyorlardır. Böylece yönetim kademesinde müthiş bir düşüş yaşanır. Bilin ki bir kentteki işçiler yaşayanlar ve halk o kente zarar veremez. Vizyonu olmayan günlük basit sorunlarla uğraşan üst kademe yöneticileri kente zarar verir. Aynı zamanda bu tip yöneticiler kentin büyük bir zaman ve maddi kayba uğramasını yol açar. ”dedi.

Devletin baba olduğu halkın itaat ettiği bir toplumla modern bir ülke ve kent oluşturulamayacağını ifade eden Ömer Dinçer sözlerini şöyle sürdürdü ;”Türkiye olarak devlet, halk ve insan anlayışının değişmesine ihtiyacımız var. Her şeyden önce geleneksel yönetim düşüncesini reddetmekle işe başlamalıyız. Türkiye’de mevcut yönetim anlayışız sorunludur. Mevcut anlayışın temel özelliği kapalı sistemdir. Bizim devlet yönetimlerimiz halkın istek ve ihtiyaçlarını kendileri belirler. Bununla ilgili kararları verip hizmetlerini sunarlar. Halkın bundan ne kadar yararlandığına bakılmaz. Ama gerçekte halkın ne istediğini kimse bilmez. Halk kendi ihtiyaçlarını bildirse de duymazlıktan gelinir. Yönetim şeklimizin bir başka özelliği ise gelecekle ilgili olmaması ve günlük olayları ve geçmişi denetliyor olmasıdır. Halbuki modern yönetim anlayışı bunları çoktan terk etmiştir. Bu kapalı sistem yönetim anlayışımızın diğer bir özelliği de amaç yönelimli değildir. Herkes kendi halinde kanunların kendisine verdiği yetkiyi hiçbir zorlamaya, teşvike hadda denetime tabi olmadan görevini yapar. Ağır bir ifadeyle abartarak devlet memurunun insafına kalmıştır işler. Ancak süreçlerde hukuka uygun olmayan bir işlem olursa o zaman bunun hesabı sorulur. Halbuki bir devlet yönetiminde yıllık 5 yıllık planlar belli olmalı ve yönetim kademesinde yer alanların bu amaçları gerçekleştirdiği anlamda başarılı bulunmalıdır. Bizde amaçlar hiyerarşisi olmadığı için herkes devlet memuru olmak istemektedir."

iha
Yayın Tarihi : 21 Şubat 2009 Cumartesi 22:54:54
Güncelleme :21 Şubat 2009 Cumartesi 23:29:09


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?