Anemi ikizlerden Başbakan'a mektup

Adıyaman’ın Kahta İlçesi’nde küçük yaşta yakalandıkları talasemi majör denilen Akdeniz Anemisi hastalığı nedeniyle, 15 günde bir vücutlarındaki kanın tamamı suya dönüşen ilköğretim okulu öğrencisi 2 kardeş, kendilerini tedavi ettirmesi için Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a bir mektup yazdılar.

Hastalıklarından kurtulmaları için bir an önce ilik nakli yapılması gereken Can kardeşler, seslerini duyurabilmek için Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a yazdıkları mektupta yaşamak istediklerini haykırdılar. Ağabeyinin kana olan ihtiyacı nedeniyle dünyaya gelen küçük kardeş de talasemi hastası çıkınca, ailenin tüm umutları paramparça oldu. Ellerinde tek umut ışığı olarak ise, başta Başbakan olmak üzere yardımseverlerin kalbi kaldı... Varını yoğunu satan babalarının maddi imkansızlığı nedeniyle Adana’ya kontrole bile götüremediği 2 kardeşte, bir de dalak büyümesi ve kemik erimesi baş gösterdi. 10 yıldır doktor doktor koşturan ailenin en büyük hayali ise, çocuklarının top oynayıp koştukları ve yaşıtları gibi derin derin kahkaha attıkları günü görebilmek.

Bayraktar Mahallesi Evren Caddesi’nde bulunan 102 No’lu evde yaşayan Can Ailesi’nin 2 çocuğu yakalandıkları amansız hastalıktan kurtulmak istiyor. Fidan-Şükrü Can çiftinin çocukları olan ilköğretim 2. sınıf öğrencisi 8 yaşındaki Fatih ile 5. sınıf öğrencisi 11 yaşındaki Ali Doğuş, Akdeniz Anemisi hastası. Kardeşlerin vücutlarındaki kanın tamamı 15 gün içerisinde suya dönüşüyor. İki kardeş yıllardır ilçedeki hayırsever vatandaşların kan bağışı ile hayatlarını sürdürüyorlar. Bugüne kadar kan bağışında bulunan 500 kişi ile kan kardeş olan Can kardeşlerin yaşları büyüdükçe kan ihtiyaçları da buna paralel olarak artıyor.

Çocuklarının amansız hastalıklarıyla mücadele eden Fidan-Şükrü Can çiftinin tek arzuları çocuklarının arkadaşları arasında top oynamalarını görebilmek. Baba Şükrü Can, 10 yıl boyunca elde avuçta ne varsa satıp çocuklarının tedavisine harcadığını belirterek, "Maddi ve manevi olarak bittim. Canımdan çok sevdiğim ve uğruna tüm varımı verdiğim çocuklarımın tedavisine parasızlıktan dolayı 2 yıl ara vermek zorunda kaldım. 2 yıl sonra Kahta Kaymakamlığı ve hayırsever vatandaşların desteği ile çocukları Adana Balcalı Araştırma Hastanesi’ne kontrole götürdüm. Ancak doktorlar kontrolde geciktiğimizi, bu nedenle çocukların dalaklarının şiştiğini ve kemik erimesi başladığını söylediler" dedi.

Ali’yi 1 yaşında iken doktora götürdüklerini belirten baba Can, "İlik nakli olması gerektiğini söylediler. Aynı ilikten bulunmadığı için kardeş doğurmak gerektiğini tavsiye ettiler. Annesi şimdi 7 yaşında olan Fatih’i doğurdu. Test yapmaya gittiğimizde Fatih’in de aynı hastalığı taşıdığını söylediklerinde şok olduk. Yıllardır her ikisine de 15 günde birer ünite kan veriyoruz. Kanları suya dönüşüyor. İlaçları da çok pahalı. Varımızı yokumuzu harcayıp tedavilerine verdik. Fakat çaresi olmayan bir hastalık. İki yıldan beri ise yokluktan Adana’ya kontrole götüremedim" diye konuştu.

10 yıldan beri çocuklarının hastalığı ile mücadele etmekten kendisine hiç zaman ayıramayan ve onların karşısında her gün bir mum gibi eridiğini belirten anne Fidan Can ise, "Karşılarında yüreğim parçalanıyor. Hastalıkları birdi, doktora gittik 3 hastalık daha çıktı. Allah düşmanımızın başına bile vermesin. Allah’tan tek dileğim bir gün iki oğlumun karşımda top oynamalarını görmemdir. Başka bir şey istemiyorum" şeklinde konuştu.

Hastalıktan kurtulmaları için ilik nakli yapılması gereken Can kardeşler, seslerini duyurabilmek için başta Başbakan Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere çok sayıda kişi ve kuruluşlara birer mektup gönderdiler. Can kardeşlerin feryat mektupları şöyle:
"Adıyaman’ın Kahta İlçesi M. Akif Ersoy İlköğretim Okulu 2. sınıfta okuyan Fatih ve 5. sınıfta okuyan Ali adında iki kardeşiz. Doğuştan Akdeniz Anemisi hastasıyız. İlik nakli için babamızın parası yok. Bu hastalığın ilaçları da pahalı olduğundan yeterli tedavi olamıyoruz. Kontrole gidemediğimiz için dalaklarımızda sorun çıktı. İkimizde de kemik erimesi başladı. Hastalıklarımız ile ilgili raporlar Adana Balcalı Araştırma Hastanesi’nde ve evimizde var. Sizlere yalvarıyoruz. Lütfen bizi kurtarın. Ölmek istemiyoruz. Yaşamak istiyoruz. Okula gidip doktor olup hastaları iyileştirmek istiyoruz"