Babahanoğlu koltuğuna oturdu

sn.Nesim BABAHANOĞLU memleketimize hoş geldin diyor ve diğer tüm hemşerilerimin dediği gibi görevinizde başarılar dileyip hani halkı için elinizden gelene kadar yapmanızı bekliyoruz.bugüne kadar haniye nice kaymakamlar gelip geçti. ve size söyleyeceğim tek şey gelip geçici kaymakamlar arasına girmemenizdir.eğer gerçekten isim yapıp aramızdan ayrılmak istiyorsanız hani halkı için en iyi hizmeti yapmaktan geçecektir belki bu söylediklerimin hepsi klasikleşmiş sözler olabilir ama klasikleşmiş sözleri söylemememiz için tam tersini yapmanız sizin yararınıza olacaktır hiç değilse ayrıldığınız zaman haninin böyle bir kaymakamı vardı diyebilelim yok eğer sizde var olan şuan ki sisteme uyup diğerleri gibi yaparsanız sizide o gelip geçicilerin arasına rahatlıkla koyup unutabilirz belki bir iki kişinin sevgisiyle burdan ayrılabilirsiniz ama bilinki o bir iki kişi de menfaatleri uğruna sevgilerini kazanmışsınızdır temennimiz bir iki kişiyle değil tüm hani halkıyla sizi sevgiyle ve var olduğumuz sürece kadar sizi anımsamak ve hatırlamak.tekrar hoş geldiniz diyor ve başarılar diliyorum. ığdırdan tüm halkıma selamlar........

Yorumlarımız haberle ilgili pek alaka olmasada çeşitli yorumlar yapılmıştır zazaki konuşan insanlar sınıfsal olarak ne olurlarsa olsun sonuçta yaşadıgı cagrafyaya kendi dilleri ile isim koyma hakkına sahip degiller sınıflamaya ise ZİYA GÖKALP bu konuda şunları yazıyor: „... Zazalara gelince, bunlar kendilerine (Arapça harfinin kesresi ile) Kırt derler. Kurmanclara da Kürdasi veya Kirdasi adını verirler..“ (Ziya Gökalp, Kürt Aşiretleri Hakkında Sosyolojik İncelemeler, Komal Yayınları, Ankara, 1975 s, 51) Ziya Badıllı`nın aynı konuda yazdıkları ise şöyledir: Türkiye`deki Zazalar kendilerini asıl Kürt sayarak kendilerine Kird ve kendilerinin dışında kalan Kürtlere, daha doğrusu Kurmanclara da –biraz da küçümseme ile müterafik olarak- Kirdasi (Kürdümsü, Kürtçük) derler,` (abç)“ (Kemal Badıllı, Türkçe İzahlı Kürtçe Grameri (Kurmancca Lehçesi), 1965, s.6`dan aktaran Malmisanıj, Kırd, Kırmanc, Dimili veya zaza Kürtleri, Deng Yayınları, Kasım 1996, İstanbul, s. 8) Zazaca`yı konuşan Kürtler bölgelere göre dillerini ayrı adlarla adlandırırlar. Kendilerini „Kirmanc“, konuştukları lehçeyi ise „Kirmancki“ diye adlandıran Dersim Kirmancları „Zaza“ terimini Sünni Kirmanclar (Zazalar) için kullanır, kendilerine böyle denmesinden hoşlanmaz, tepki gösterirler. Bingöl Kırmancları, kendilerine „Kırd“, lehçelerine ise „Kırdki“ derler. „Kırd“ teriminin ne zamandan beri kullanıldığı hakkında kesin bir şey söylemek mümkün değil. Ancak bunun çok eski tarihlere kadar uzandığını gösteren bulgular vardır. Kurd`Kürt sözcüğünün kökeni hakkında bu güne kadar çok değişik yorumlar yapılmıştır. Fakat bu yorumları yapanlar çoğu kez Kürtlerin yer yer kendilerini adlandırmak için kullandıkları „Kırd“ ve „Kırmanc“ sözcüklerini hesaba katmamışlardır. Bu nedenle de örneğin Yunan yazarlarından Polybe (Polibio)`in M.Ö. 200`lerde sözünü ettiği „Cyrti“, Strabon`un sözünü ettiği KûpTıoı (okunuşu: Kirti, anlamı: Kirtiler) ve Romalı tarihçi Tito Livio (M.Ö. 54-M.S. 17)`nun sözünü ettiği „Cirtei“/“Cirti“ sözcüklerinin bugün bazı bölgelerde Dımıli Kürtlerinin kendilleri için kullandığı „Kırd“ ve bunun çoğul biçimleri olan „Kırdi“ veya „Kirdi“ sözcükleri ile neredeyse aynı olmaları gibi hususlar üzerinde durulmamıştır.“ Öte yandan „Kırmanc“ ve „Kırmancki“ terimlerinin, kırmancca (Zazaca) konuşan Dersimliler tarafından sadece kendileri ve dilleri için kullanıldığını sanmak da yanıltıcı olur. Munzur Çem „Dersim`de Alevilik“ kitabında bu konuya şöyle değiniyor: Dersimlilerin kendilerine Kırmanc dedikleri doğru. Ancak bu terim, sanıldığı gibi sadece Dersim'in Kırmancki (Dımılki/Zazaki/Kırdki) konuşan kesimini değil; Alevi olsun, Sünni olsun Kurmanci (Kırdaski) konuşan kesimlerini de kapsıyor. Yani, Kiğı'nın, Karakoçan'ın, Pertek'in, Mazgirt'in, Çemişgezek'in, Hozat'ın, Koçkiri'nin vs. Kurmanclarının da adıdır; Kürtlüğü ve Kürtleri ifade ediyor. Benim doğup büyüdüğüm Doğu Dersim'de "Kırmancê Erzurumi" , "Kırmancê Muşi", "Kırmancê Diyarbekiri" vb. tanımlamayı her an duymak mümkün. Bazı yörelerde daha değişik bir tanımlamaya da rastlanmaktadır. Özellikle de Batı Dersim, Malatya, Sivas ve Kayseri yörelerinde, Alevi-Sünni ayrımının etkisiyle Kırmancki (Zazaki) konuşan Alevi Kürtler, kendilerini ve kurmancca konuşan öteki Alevi Kürtleri Kırmanc, Sünni Kürtleri ise Sünni ya da Türk diye nitelendirmekteler. Yani kavram olarak Alevilik Kürtlükle, Sünnilik ise Türklükle bütünleştirilmiş durumdadır. Kan bağıyla birbirlerine bağlı oldukları bilinen aynı aşiretin mensupları için dahi bu ayırım sözkonusu olduğu görülür. h

Sayin Nesim Babahanoğlu! Öncelikle Hani (Hini) mize hosgeldin diyor ve görevinden basarilara imza atmani diliyorum. Bu vesileyle Hini´den ayrilan sayin Rıza Gençoğlu´na da yaptigi hizmetlerden dolayi Hini´liler olarak kendisine tesekür ediyoruz ve yeni görevinde basarilar diliyoruz. Evet yakinda tanik olacaginiz gibi ilçemizin bir çok temel sorunlari vardir. Sayin İLHAMİ ÜNAL bey bir çok kere burda yazdi fakat sorunlari umursiyan olmadi. Sizden umud ederiz, ezberlerle degil yasamin gerçekleri ile bulusmak dilegiyle basarilar dilerim. SORUMLULUK TASIYAN YETKILILERE SUNULUR! Hini ilçesi Türkçede en çok kolanilan "SORU ZARFLARI:Fiillerin ve sifatlarin anlamlarini soru yoluyla belirleyen zarflar soru zarflaridir. Hani, nasil, niçin, ne kadar, neden gibi sözcükler gibi en çok kullanilan soru zarflaridir. Hani gelecektin? Nasil oturalim? Niçin gelmedin? Neden gülüyorsun?" Osmanlinin bütün kayitlarinda ilçenin adi "HINI" dir. Hini zazaca çesme demektir. Hani türkçede bir soru zarfidir isim olamaz. Hangi kiriterler gözününde bulundurarak Hini´ye Hani demisler onu bilmiyoruSORUMLULUK TASIYANz. Bunun bir izahi olmalidir, izahi yoksa. Demokratik bir müesese olan belediye meclisi konu üzerinde hasasiyetle dürmali ve gereken düzenlemeyi yapmalidir. Hini´nin sakinleri kendi aramizda Hani degil Hini diyoruz. Kendi anadilimiz olan Zazaca dada disa karsi Hinili olarak kendimizi tanitiyoruz. ilçemizin adini resmiyette Hini olarak düzeltilmesini istiyoruz.

''Hini değil,HENE'' Hini ismi 1935 lere kadar Osmanli, Cumhuriyet ve yabanci resmi belgelerde kayitlidir. Bir çok yerli ve yabanci haritalarda Hini olarak kayitlidir. Hini, Binhini,Darahini isimleri ile ilgili e-mailini bana gönderirsen elbetteki sana gönderirim. Benim e-mailim "mehmethini@hotmail.com" yada "zaza21@gmail.com" yazarsan yazisiriz. Bir insanin kendi gerçek tarihini ögrenmesi kadar dogal bir sey olamaz. Zazalar bölgenin en eski yerlesik yerli halkidirlar. Günümuzdede Hini´de kolanilan soy adinin basina "Key" sözcugu getirilir. Zazalar disinda ne türki, nede kürdi, farsilerde dahil bu sözcugu kolanmamaktadirlar. Med ve selçuklu devletlerini kuranlar Zaza asiretleridiyler Keyhüsrevler, keykubadlar,Keykavuslar birer zaza asirettidirler. Türklerde Moğolların tecavüzleri üzerine,"1231 yılında, Sultan Alâaddin'in kendilerine ıkta (arazi) olarak verdiği Söğüt ve Domaniç'e gelip yerleşmişlerdir." Artik Zazalarinda kendi gerçek tarihlerini ögrenmelidirler. Türk, Kürd varsa Zaza´da vardir. Biz zazalar nekimseyi inkar ediyoruz nede yok sayiyoruz. Savas mevasta ta istemiyoruz. Ama sonuna kadar haklarimizi savunacagiz. Saygilarimla

sn.mehmet hani bey,sevgili kardeşim yorumda bir takım konulara değinmişsin.bende hani nin çok eskilere dayanacak köklü bir tarihi yok sanırım sende de yok ama elimizde mevcut olan türk dil tarih kurumunun çok az sayılacak kadar bilgi var bendede var ama yeterli değil ama sende eğer bildiklerimizin dışında herhangi bir tarih ve bilgi varsa bana neden ulaştırmıyorsun.beni çok iyi tanıyorsun gazeteme neden gelmiyorsun gelde sana birazda olsa aydınlatıcı bilgi verim beraber tartışalım.ama orda burda atma tutmalarla olmaz bu işler.eğer samimi isen.birde yazında belirtmişsin hani ninin eski ismi''Hini değil,HENE'' olarak bilinir VEDE ilçenin kuruluş efsanesi de ilk olarak nırbiler olarak tarihe geçmiştir.yani şimdiki agıyla nrıbi ağandır.dedimya sende kaynağa dayalı tarihi bilgilerin varsa buyur gel getir bakalım.o nu da hem yazarız hemde uluslar arası platformlarada taşırız.yazında demokratik bir müesseden bahsediyorsun.tarihe dayalı elinde kanıtlı bilgi olması şart hele sende eeğer varsa yada bildiğin kaynaklı belgeler varsa bana getir çekinme ama orda burda attım tut tum kelimelerle bu iş olmaz şimdilik bu kadar kendine iyi bak ( not; 1985 li yılllarda kendi kalemimden ulusal basında bir haber yapmıştım ve benim o haberim olumlu yönde karşılanmıştır.hatta o yazım dış basındada olumlu karşılanmış ama gel gelelimki bende kaynak olmadığı için başıma gelmedik kalmadı yazımın başlığı da şu idi.''ZAZALAR SESLENİYOR'' O nun için özellikle hani ve tarihi elinde belgelerle gel....

herkes kaymakama sosyal ve kültürel değerlerden yoksun olduğunu yazıyo katılmak lazım ama bi yerdede kendimizi eleştirmek lazım halk kütüphanesi diye bir yer açılmış yerini bilen gencmiz varmı acaba

SAYIN KAYMAKAM BEY ÖNCELİKLE İLÇEMİZE HOŞ GELDİNİZ. YENİ GÖREV YERİNDE SİZE BAŞARILAR DİLERİM. UMARIM İLÇEMİZE İYİ HİZMETLER EDERSİNİZ AYIRIM YAPMADAN HALKLA İÇİÇE OLUP HALKIN SORUNLARINI DİNLEYEN ADAM KAYIRMAYAN İHALELERDE YAPILAN ÜÇ KAGITLARA FIRSAT VERMEYEN MÜTAHİTLERLE ORTAK OLMAYAN SİYASİLERİM EMRİNDE VE KUKLASI OLMAYAN BİRİ OLARAK SİZİ GÖRMEK İSTİYORUZ. BURDAN GİTTİGİNİZDE BAZI KAYMAKAMLAR GİBİ UMARIM HEP İYİ YÖNLERİNİZLE ANILIRSINIZ. TEŞEKKÜRLER.

sayın ilhami ünal siz gerçekten haniyi ve anadilini seven bir gazeteciyseniz size hem bi ricada hemde bi öneride bulunuyorum zazacaya deginmisiniz eger gerçekten öle bi isteginiz varsa kendi anadilimizde kendi ana lehçemizde bi haftalık veya aylık zazaca gazete çıkarın o zaman sizin hakkınızda daha olumlu görüşler ortaya çıkacaktır sizin hanide ne tür bir gazete anlayışınız oldugu ortadadır haninin gerçek anlamda sorunlarını haberlerini yansıtmıyosunuz sadece kaymakamlık haberlerini ve resmi bayramlara deginiyosunuz ama haber bu degil bizi hani insanı ve cografyası ilgilendirir saygılar

sayın maruf narin sen büyüklerin gençlere yönelik çare bulamamasından herhalde enbaşta eğitim ve işten bahsediyosun ama bildiğin gibi bugün hemen herkesin okuma imkanını devlet azda olsa veriyor heryerde okul var ikincisi işsizlik büyük sorun ama bildiğin gibi sadece ilçenin değil ülkenin kanayan en büyük yarasıdır işsizlik.herkes tutturmuş bi bahane haline şükreden çok az. her işsiz kalan kendini başka şeylere vermesi çok yanlış...neyse fazla açmayalım bu konuyu...her yükübüyüklere yüklemek yanlş..

mrb abdullah hazar kardeşim sen haklısında çoçuklarında halkında saygı falan kalmamış memleketine sahip çıkan kalmamış çalışan yok herkes esrara yönelmiş çareyi onda arıyor sanki çare onda.kim anlıyabilirki meğer dedikleri uyuşturucudur sarıp sarıp içiyorlar bir köşede ölüyorlar.ikki dünyasını da mahfediyolar . tamam halkın içinde bozuk olabilir ama acısını diğer insanlardan çıkarmak yanlış ama çok yanlış olur...herkes böyle düşünürse olmazki kimsede hizmet etmez.bizde öyle ya biri gözünü çıkardımı diğerleride çıkarmaya başlar

boşverin arkadaşlar yorum yapıp kendinizi yormaya gelen geçeni aratır hala anlamadınızmı kimse hani için bir çivi bile çakmıyor çakmazda bende olsam çakmam haninin nesi yapacan çocuklarında dedikodu üç kağıt çocuklarında bile saygı kalmamış

uğur çelik hemşerim uyuşturucuya bende karşıyım eğer çocuklar uyuşturucuya yöneliyorsa (1)hanideki büyüklerin suçu yani onlar vermezse bu havadan yağmaz (2)çocukta saygı kalmamışsa bu sevgiden mahrum kalınmış demektir(3)bir genc eğer çareyi uyuşturucuda buluyusa buda haninin ilerde gelen büyüklerinin genclere ilerik çare bulamamasıdır.umarım büyükler okur da utanır gerçi ben pek utanacaklarını sanmıyorumda.saygılarımla MARUF NARİN

sayın kaymakamım öncelikle ilçemize hoş geldiniz.umarım hoş bulup hoş faaliyet de bulunursunuz.şimdiden size başarılar dilerim.saygılarımla MARUF NARİN

sayın kaymakam bey öncelikle ilçemize hoşgeldiniz.görevinizde başarılar dilerim.inşallah sizinde ilçemize faydalarınız olur.bu ilçenin çok sorunları var.sizinde bildiğiniz ve belrttiğiniz gibi yıllardır bitmeyen ve faaliyete girmeyenDEVLET HASTANESİ büyük sorunlara yolaçıyor.en ufak bir rahatsıızlıkta 90 km uzakta diyarbakıra gidiliyo.artıİÇME SUYU sadece günde saat akıyo ve nufusu yeterli olmasına rağmen yılların hani ASKERLİK ŞUBESİ liceye taşınmıştr sahip çıkan yok.HANİNİN TANITILMASI TARİHİ ESERLERİ TANITILMASI YOLUNDA ÇALIŞMALAR YAPILMASI SOSYAL FAALİYETLER ARTIRIILMASI..

öncelikle hoşgeldniz diyom inş diger kaymakamlar gibi sizde haniye hizmet edersiniz

sayın ilhami bey benim deginmek istedigim sizin haber anlayışınız ilçe bölge haberlerini kültürümüzü yansıtmıyor tamamen resmi devlet ideolojisinde haber yapıyosunuz ben buna karşıyım

Sayın Welat ARAL;Öncelikle saygı benden.Evet Hanili yim.Zazacayı da kürtçeyi de çok iyi bilir ve konuşurum.Aslımıda halkımıda hiç bir zaman inkar etmedim.Etmemde.Çünkü taşıdığım kimlikte il yazan yer diyarbakır diyor,ilçe yazan yerde Hani diyor.Seçkin ve ilçenin ileri gelen ailelerden de biriyim.Konuştuğum dile de gelince ana dilim zazaca biz ailece zazaca konuşuruz kürtçede konuşuruz.O da bizim ana dilimizdir.Kürtçe yi de herzaman heryede konuşurum .yada konuşuruz.Bununla gurur duyarım. istersen birazda Hani yi konuşalım;ilçemiz diyarbakır'ın 13 ilçe arasında sosyal,ekonomik ve kültürel yönde en geri kalmış ilçelerden biri konumunda fabrika desen yok,iş desen yok,istihdam alanları desen o da yok, eğitim desen yok, sağlık desen o da yok.bu yok dediklerim sadece 3-5 senelik zamana sığdırsak haksızlık olur.Bu sorunlar geçmişin sıkıntaları gelen vurmuş giden vurmuş,cezasını da şimdi siz yeni yetişmiş nesiller çekiyorsunuz.Nereden baksan, nereden tutsan, elinde kalır.peki bu ilçenin zengini yokmu var peki nerdeler neden ilçeye yatırımını yapmıyorlarda batıda yapıyorlar.Müteahhitleri yokmudur Müteahhitleride var.peki onlar nerelerdeler.Onlarda yok.Hani de aldıkları işleri ne kadar doğru ne kadar yanlış yapıyorlar o nu da bilmem.ama onlarında ilçeye faydası yok hanide yani kısacası anliyacağın hani ye şimdiye kadar hiç bir kimse taş üstüne taş koymamış bana bir kişi kalksın desin ki ben hanide fabrika kurmuşum,iş ve istihdama yönelik alanları açmışım atelyeler açmışım ekonomiyi canlandıracak hamleler yapmışım yeni yeni binalar kurmuşuz,siteler yapmışız desinler.var mı öle bi şey bu sadece şahıslara değil bir sürü hükümetler geldi geçti burokratlar geldi geçti acaba hani ye kimler ne yaptı hiç bişey evet maalesef hiç bişeyyyyy. ilçede görülen tek bişey var.O da nedir bilirmisin bacalı fabrika olan kahveler aldı başını gidiyor.küçücük bir ilçede 25 adet kıraathane var.Bunların yanına son zamanlarda açılan internet kafeeleri de eklersek ilçenin durumu nun ne derece de içler acısı olduğunu görürsün söyleme me gerek yok.Bunu düşün ne dediğime sen karar verirsin artık,sadece sen değil yorum yapan her kese.Beni bu ve benzeri sayfalarda eleştiren arkaşlar da var.eleştirilere saygı duyarım ama yerinde eleştirsinler ben kimseyi terslemiyorum sadece yorum yapan arkadaşlara diyorum kötü amaçlı ve art niyet taşıyan cümleler kurarak aileleri karşı karşı ya getirecek konuşmaları yapmaktan kaçınmaları istiyorumm ilçe ne kaddar hasssas yapılacak ufak bir hata nın nelere mal olacağı bilinmeli vede yapılan yorumlarda ilçenin imajı nın kötülük yaparak dışa vurulmasının karşısında olduğumu hep demişimdir vede demeye de devam edecem. evet velat bey yorumunda diyorsun ki zazaca gazetesini neden kurmuyorsun yazmıyorsun istersen biraz da o na değinelim.Bu gazete 2004 ten beri kurulmuş bir gazete bu gazeteyi kurarken haftalık olarak yayına kurdum.ve kendim e bir zaman tayin ettim 2005 yılı sonu na kadar gazeteyi hem büyütüp hemde renkli sayfaya geçerek günlüğe dönecektim hemde hani tv.yi kurarak yayına geçmeyi düşündüm ama maalesef buda olmadı.şartlar ağır ama ilerisi için hala benim gündemimde tabiki imkan olursa zazaca da kurulur tv.de ama desteğin olması şart. bu gazeteyi çeşitli bankalar aracılığıyla borç harç ederek hala yayınlamaya devam ediyorum.Zazaca lehçesi altında gazete çıkarmak öyle senin bildiğin kadar çok kolay bi şey değil bu na maliyet ve para lazım o da bu da şartlar altında olmaz finasman desteği ve para lazım çünkü maliyeti çok ağır. ben şunu hep derim ilçenin artık kabuk değişmesi lazım peki nasıl olacak bu önce halkın eğitim ve değişime ihtiyacı var. bunların başında fesatlık,dedikoduculuk,çekememezlik yer almaktadır.ilçenin ve halkın ilk önce bu meseleri çözzmesi gerek.çünkü bunlar varken hiç bir zaman hani ilçesi ve ilçede yaşayanlar bir yere varamaz ve her zaman ilçelerin gerisinde kalmaya devam edecektir.ben inanıyorum ki bu yazıyı sen ve diğer yorum yapan arkadaşlarda okuduğu zaman ne kadar haklı olduğuma karar vereceksiniz yine yorumunda kaymakam ve kurum haberlerini yapıyorsun elbetteki yapacam bu gazet sadec hanide yayınlanmıyor yurdun dört bir yanında yayın yapıyor yayınlanan tüm haberler benim aracılığımla haber sitelerinde yerinini alıyor.Bu da benim açımdan büyük bir başarıdırçünkü ilçenin hem sorunlarını hemde ismini tüm yurda tanıtmış oluyorum daha 4 yıl öncesine kadar hani ismini kimse bilmiyordu başka iller gidildiğinde haniliyim ddğin zaman hani de neresi olduğunu demiyorlarmıyddı diyorlardı hatta bu sitelerde haniyi bulup çıkan haberler,ulusal yazılı ve görsel basınlarda haniismi çok çok geçmekte ve eksik kalan ve yapılması gereken yatırmlar a el atılıyor. sizler yorum yapıyorsunuz bu da benim için ilçeye yaptığım bir hizmet ve yatırımdır.inanıyorum ki benim gibi bi kaç kişi daha çıkar onlar da bu tür çalışmalar yaparlar.Ama en önemliside siz vatandaş olarak ilçede yayınlanan bu gazeteye sahip çıkmanız gerek.gazeteyi okuyup geliştirip maddi imkanların getirilmesini sağlarsınız buda bir okur olarak sizin göreviniz olmalı. B3ni bu sayfalarda eleştirmenizi istemem bu gazete sadece ve sadec hani halkına ait bir gazetedir.ilçenin tüm sorunlarına eğilen konulara parmak basan bir gazete olmakla beraber basın ilkelerine uymaya söz veren bir gazete ama dediğim gibi ilkeli tarafsız yazılarla bana ulaşmanız daha kolay gazete buroma uğrayıp sorunlarınızı bana aktarmanızı istiyorum. iyi dileklerimle haniyenihabergazetsi meiladresim:haniyenihaber@hotmail.com

sayın kaymakamım eğer gerçekten bişeyler yapmak istiyorsanız öncelikle haninin gençlerini kazanmaya çalışın arkadaşlarında dediği gibi dersane açılmasına katkıda bulunun. hani gençliği aslında okumayı seven mantığa sahiptir ama onlara el uzatıp sahip çıkmadığı sürece gençlik mahf olur.eğitim konusunda kaydedeğer gelişmeleriniz olacağından şüpemiz yoktur ve inşallah olmazda,ben şimdiden size başarılar dilerim.MARUF NARİN

1962 yilinda babam HINI'ye tayin ediliyor Cocuklugum orada gecti,cok sirin cok güzel insanlari cok cana yakin.Hürriyet ilkokulunda okudum,orta okulu'da orada okudum.Zazaca'yi arkadaslarimdan ögrendim ve cok iyi konusuyordum,maalesef yillar önce oradan ayrildik Zazaca'yi unuttum.En son 1976 yilinda HINI'ye gitmistim.Ama HINI'ye söz veriyoru.Bir gün mutlaka gelecem.Binlerce kilometre uzaktan MERHABA.!

Sn.NESİM BABAHANOĞLU ilçemize hoş geldiniz. Güzelim ilçemizin hangi sorununu dile getireyim ki?hangi birinden başlayabilirim?Ama işte birkaç sorunu size takdim edeceğim. 1)nice kayamakamlar,milli eğitim müdürleri gelip geçti.hiçbirisi tutum hanide bir dershane açmak için hiçbir faaliyette bulunmadı.neden öğrenciler dershane için çeşitli illere gitmek zorunda kalıyor?insanların maddi durumu malum,herkesin belini büken koca bir işsizlik çilesi zaten hüküm sürüyor ilçede.birçok aile çocuklarını maddi yetersizlikler yüzünden dershaeye gönderemiyor.çünkü hem dershane hem yurt ücretleri el yakıyor.oysa Hani de bir dershane olsa,en azından aileler yurt ücretlerinden kurtulmuş olacak ve belkide şimdi evde oturan kızlar,kahvehane köşelerinde zaman öldüren erkekler amfilerde,kampüslerde olacaktı.Bakın bakalım Hani ozaman nasıl gelişiyor. Evet bir ara,bir ilköğretim okulunda akşamları bir kaç saat sözde ders veren bir dershanecik vardı.öğretmen yetersizliği ve deneyimsizliği o bir kaç saati bile vermli hale getiremiyordu.nihayetinde ömrü sadece bir kaç ay sürdü.zaten Hani gibi muhafazakar bir ilçede kız çocukları akşam dışarıya falan çıkamaz. 2)Hani de pazartesi,perşembe,cuma günleri oluşan o görüntü kirliliği de ne?neden haninin belli bir pazar yeri yok?neden trafiğin de yoğun olduğu bu 3 günde,neredeyse caddelerin ortasına bile tezgahlar kuruluyor.hatta tezgah bile değil,herşey yerlerde.o kalabalığın içinde birde geçmeye çalişan araçlar.zaman zaman araç sahipleri ve tezgah sahipleri arasında oluşan kavgalar.birde her an birinin bir kaza geçirmesi an meselesi.biz bile eskiden okula giderken birçok zaman çeşitli badireler atlatıyorduk.ne olur,belirli bir pazar yeri istiyoruz.bitsin bu çile,bu görüntü kirliliği. 3)Bir zamanlar deprem için yapılan deprem konutları.insanlar hala bu ahşap evlerde yaşiyor.güya onların yerine yeni ev ve binalar yapılacak.hani nerde,hala duruyor öyle. 4)ara sokakların hali içler acisi.kiş aylarında camurdan geçilmiyor.bu sorun belediyeye de sunuluyor.tabi akmayan şebeke suları ve akıncada çok kötü kokan sular.ne olacak bunlar? Bütün bu sorunlar ve daha niceleri her zaman gözüme batmiştir,ama artık şimdi KAMU YÖNETİMİ okuyorum ve bunlar artık beni ziyadesiyle üzüyor.birşeyler yapmak istiyorum.işte ilk olarak bunları size sunuyorum.dilerim boş yazmamişimdir.Hani bunları hak etmiyor.içinde barındırdiği türbeleriyle,doğal güzellikleryle HANİ çok hoş.ah birde bu sorunlar olmasa yada çözülse.ben Hani liyim ve Hani yi çok seviyorum. Lütfen sadece makam odalarımızda zaman geçirmeyelim.buradan SN.RIZA GENÇOĞLUNA DA SONSUZ SAYGILAR.Yaptıkları takdire değer.