Nusaybinli Kudbettin Fransa yolcusu

Mardin’in Nusaybin ilçesinin tozlu sokaklarında top koşturan Kudbettin Tekin Oğrak, yakında ilk kez uçağa binecek, yurtdışına çıkacak Kudbettin, dünyanın en pahalı futbolcusu Zinedine Zidane ile de tanışacak. İşte 11 yaşındaki ’harika çocuk’un futbol sayesinde tamamen değişen hayatı.

Mardin’in Suriye ile sınır ilçesi Nusaybin, tozlu topraklarında belki de geleceğin yıldız bir futbolcusunu barındırıyor. Sekiz çocuklu bir ailenin en küçük çocuğu olan Kudbettin Tekin... Ağabeylerinin dördü büyük illerde çalışıyor. Evde bir ablası ve iki ağabeyiyle yaşıyor. Annesi ev hanımı. Babası ise şu an çalışmıyor. Kısa boyu, ince bacakları, kocaman gözleriyle Kudbettin Tekin Oğrak, Nusaybin’in dar sokaklarında plastik topuyla hayatındaki en sevdiği şeyi yapıyor, futbol oynuyor. Yavuz Selim İlköğretim Okulu yedinci sınıf öğrencisi olan Kudbettin’in futbol yeteneğini önce beden eğitimi öğretmeni Ferhat Yılmaz keşfetti. Önce Kudbettin’i okul takımına çağırdı. Takım Mardin’de şampiyon olunca, Danone Kupası’nın mayıs ayının başında Mersin’de düzenlediği bölge elemelerine katıldılar. Bu başarı, takıma İstanbul yolunu açtı. Kudbettin’in yıldızı da burada parladı. Orta sahadaki çalımları, gol asistleri ve attığı gollerle turnuvanın en yetenekli futbolcusu seçildi.

Yavuz Selim İlköğretim Okulu öğrencileri bu Küçükler Milli Futbol Takımı oyuncuları seçilecek, eylül ayında Fransa’da 32 ülkenin katılacağı Danone Uluslar Kupası için mücadele edecekler. Ama en önemlisi dünyanın en pahalı futbolcusu Real Madridli Zinedine Zidane ile tanışacaklar. Ancak şimdiden bu takımın tek oyuncusu belli. O da Nusaybinli Kudbettin. Okuldaki başarısı ve futboldaki yeteneğiyle Kudbettin örnek bir çocuk olarak gösteriliyor. Okulun göz bebeği. Öğretmenleri ve arkadaşları onun üzerine titriyor. Ailede herkes top oynuyor. Baba Mehmet Oğrak’ın en büyük endişesi çocukları futbol oynarken eğitimlerini bırakmaları, bir yerlerini incitmeleri veya kırmaları. Ailenin en şanslısı, Kudbettin. Babası, Kudbettin’in takıma seçilmesine her ne kadar karşı çıksa da, Nusaybin Kaymakamı, okul müdürü ve öğretmenlerinin uzun süren ikna çabaları sonuç verdi. Mehmet Oğrak’tan çıkan izin, Kudbettin için büyük bir fırsatın kapılarını açtı.

ERSUN YANAL’IN HEDİYESİ

Kudbettin, Fransa’ya gideceği için havalara uçuyor. "Rüyada gibiyim" diyor. Mersin’deki turnuvada Rıdvan Dilmen ile tanışmasını, Danone Türkiye Milli Takımı antrenörü Ali Çoban’ı ne çok sevdiğini bir çırpıda anlatıyor. ’Bir dakika diyerek’ yan odaya koşuyor. Belli ki göstereceği bir şey var. Üzerine elbise gibi olan milli takım formasını giyerek yanımıza geliyor. Numarasını gösteriyor; ’9’. Hakan Şükür’ün milli takım forması. "Bunu bana Ersun Yanal, 23 Nisan’da İstanbul’a geldiğimde hediye etti. Bana ’Bu formayı iyi sakla’ dedi. Her gece uyurken başucuma koyuyorum. Arkadaşlarıma bile vermiyorum" diye konuşuyor. Fenerbahçeli Kudbettin, Barcelonalı Ronaldinho hayranı. Nedenini sorduğumuzda, "Sakin futbol oynuyor, çok iyi top sürüyor, topla iyi oynuyor ve en önemlisi sürekli gülüyor" diyor. Türkiye’de ise Emre Belözoğlu ve Tuncay Şanlı’yı çok beğendiğini anlatıyor. Her iki futbolcunun centilmen olduğunu, iyi futbol oynadıklarını söylüyor.

ZİDANE’IN PARASI ODAYI DOLDURUR

Kudbettin küçük ama hayalleri büyük. Daha düne kadar babası "önce eğitim" dediği için futbol oynamak onun için sadece bir hayalken, şimdi anımsattığımızda, "Çok heyecanlıyım" diyor. "Zidane ne kadar para kazanıyor biliyor musun?" sorumuza ise ellerini kocaman açarak "Belki bu oda dolusu kadar" yanıtını veriyor. Peki Zidane’a ne söyleyecek? Kudbettin, "Eğer heyecandan konuşabilirsem, ona kendisi gibi iyi bir futbolcu olmak istediğimi söyleyeceğim" diyor.

Kudbettin şimdiden kendisini geleceğe hazırlıyor. Son birkaç ayda yaşadığı güzel şeylerin kendisini başarılı olabilmek adına daha çok kamçıladığını söylüyor. Büyük bir takımın alt yapısında futbol oynayarak aynı zamanda iyi bir eğitim almayı, bilgisayar mühendisi olma hayali kuruyor. Sonra Fenerbahçe’de top koşturmayı, Barcelona’ya gitmeyi istiyor. Yakın gelecekteki hayali ise Fenerbahçe maçını tribünden izlemek... Babası Mehmet Oğrak, çocuklarının iyi yetişmesinde annelerinin büyük rolü olduğunu söyleyerek gözleri ışıl ışıl parıldayan karısını işaret ediyor. Cazye Oğrak, Kürtçe, "En çok yükü ben çektim. Çocuklarım futbol oynarken izleyemiyorum. Düşer, bir yerlerini incitir, kırarlar diye çok korkuyorum. Ama bundan sonra oğlumu izleyeceğim" diyor.