Kesik'ten 'töre cinayeti' açıklaması

Silopi A.D.D. Başkanı Dündar Kesik Silopi’de gerçekleşen Töre Cinayetinin ardından bölgemizde bu tür olayların olmasından büyük üzüntü duyduğunu belirtti.

Konuyla ilgili bir açıklama yapan Kesik, şu açıklamalarda bulundu:

“Son dönemlerde yaşanan talihsiz töre cinayetleri, yöremize çok kötü bir imaj bırakmakla beraber; medeniyetlere ev sahipliği yapmış İlimize de yakışmayan bir tablo oluşturmaktadır. Bu talihsiz vakaların yaşanmaması için (Tüm aydınlarımıza, sivil toplum kuruluşlarımıza, siyasi partilerimize, eğitimcilerimize ve sayın büyüklerimize, büyük iş düşmektedir.) Bizleri derin üzüntülere sürükleyen bu tür acı vakalarla anılmak bizim kaderimiz olmamalıdır."

Doğu ve Güneydoğu’da yıllardan beri kadınların intihar sebepleri araştırıldığını, ancak bir sonuca yeni yeni varılamadığını hatırlatan Kesik, "Peki neydi bu intiharlar neden intihar adı verilmişti? İşte son zamanlarda medyada takip ettiğimiz gibi intihar değil çoğunun töre cinayeti vs, olduğunu görmekteyiz. Bu ne acı bir tablo. Analarımız, bacılarımız körü körüne canlarından olmuşlardır. Dileğimiz Atatürk Cumhuriyetinde bunların bir daha asla yaşanmamasıdır" diye konuştu.

Kesik, bölgede bir kader haline gelen bu cinayetlerin sebeplerini ise şöyle sıraladı:

"Ülkemizde; gerek siyasi partilerde, gerekse sivil toplum örgütlenmelerinde kadınların katılımının yetersizliği göze çarpmaktadır. Oysa gelişmiş toplumlarda kadının statüsüne baktığımızda; kadının çok daha aktif, eğitim düzeyinin yüksek ve tüm iş kollarında görev yaptığı görülür. Bu durumda o toplumlar hem fikir, hem de fiziki bakımdan daha çok üretken bir durumdadırlar. Kadının tüm iş kollarında üretken olduğu toplumlarda hem * kadın-erkek eşitliği büyük oranda başarmış, hem de kadının siyaset ve sivil toplum örgütlenmelerinde daha fazla aktif görev almaları ve katılımcı olmaları sağlanmış olmaktadır. Ülkemizde kadınların siyaset ve sivil toplum örgütlenmelerinde aktif rol alamayışlarının önündeki engeller üzerinde kısaca duracak ve bunların ana başlıklar halinde belirtecek olursak; dinsel faktörler, sosyal ve kültürel faktörler, ekonomik faktörler, eğitim faktörü, cinsel faktörler vs olarak sıralayabiliriz"

Yaşam, özgürlük ve kişisel güvenliğin her kadının hakkı olduğunun altını çizen Kesik, "Öyleyse Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu Laik Demokratik Cumhuriyete yaraşır insanlar olarak kadın-erkek el ele vererek, kadın-erkek eşitliğini sağlamalıyız. Kadın-erkek el ele verip daha güçlü bir ülke olmalıyız.” ifadelerini kullandı.