Şırnak'ın Silopi ilçesinde Kamu Emekçileri Sendikası Konfederasyonu'na bağlı Eğitim- Sen, Dives, Tüm-Bel Sen, SES, Haber Sen Bileşenleri, Şırnak Barosu Avukatları ve Silopi Lisesi Okul Aile Birliği Yöneticileri, Silopi KESK Bileşenleri binasında yaptıkları ortak açıklamalarında herkesin sorumluluk bilinci içinde hareket etmesi gerektiğini de ifade ettiler.

Öğrencilere karşı kullanılan sert müdahalenin anti demokratik olduğu vurgulayarak, polisin sert müdahalesini kınadıklarını açıklayan STK'lılar, bu tür olayların tekrarının yaşanmaması için her kesin sorumluluk bilinci ile hareket etmesi gerektiğini açıkladılar.

Silopi Eğitim Sen dönem sözcüsü Murat Ürek, tarafından yapılan basın açıklamasında; "18 Mayıs Pazartesi günü Silopi Lisesi ek bina öğrencileri ile güvenlik güçleri okul çevresinde ve mahalle içlerinde karşı karşıya gelmiş, çıkan olaylarda gaz bombaları kullanılmış, lise öğrencilerine sert bir şekilde müdahale edilerek bir bölümü bir süre alıkonulmuş, 5-6 öğrenci ise gözaltına alınarak savcılığa çıkarılmıştır. ÖSS sınavına 2 hafta kala ve okul dönem sonu yazılılarının yapılmakta olduğu bir sırada gerçekleşen bu talihsiz olay kaygı uyandırmakta, öğrencilerin psikolojilerini olumsuz etkilemektedir. Söz konusu olaylar bir lise öğrencisinin 14 Mayıs Perşembe günü derste bulunduğu sırada dersinden alınarak tutuklanması üzerine gerçekleşmiştir.

Aynı süreçte Silopi E.M.L.'den bir öğrenci de gözaltına alınarak tutuklanmıştır. Lise öğrencilerinin gözaltına alınma gerekçeleri hakkında kesin bir bilgimiz bulunmamakla birlikte, gözaltı ve tutuklamaların ilçede zaman zaman gerçekleşen gösteri ve yürüyüşlerle bağlantılı olabileceğini düşünmekteyiz. Benzer şekilde Türkiye genelinde de son 1-2 yılda, büyük bir kısmı öğrenci olan yaklaşık 400 çocuk veya genç mahkemelerle tanışmışlardır.

Hem ilçemizde tutuklanan öğrencilerin hem de ülke genelinde yargılanmaları süren çocukların, her şeyden önce çocuk oldukları, ergen psikolojisi ile davranabildikleri gözden kaçırılmamalıdır. Yargılamalar bu temelde; ayrıca uluslararası hukuk ve sözleşmelere uygun olarak yapılmalı, asıl amaç çocukları cezalandırmak değil, onları eğitim ortamlarında ve ailelerinin yanında topluma faydalı olarak yetiştirmek olmalıdır. Arkadaşlarının dersten alınarak tutuklanmasına tepki gösteren liseli öğrencileri polis müdahalesine havale etmeden önce okul-aile işbirliği ile ve gerekirse öğrenciler bilgilendirilerek endişelerinin giderilmesi çok daha sorumlu bir tutum olurdu.

Yaşları 15-18 civarındaki liseli gençlerin polis ile karşı karşıya gelmeleri, eğitim/öğretim ortamlarından uzaklaştırılmaları ve buna bağlı olarak okuldan soğutulmaları kabul edilebilir bir tutum değildir. Burada öğretmen ve idarecilere, öğrenci velilerine, STK'lara ve güvenlik güçlerine düşen görev ve sorumluluklar vardır. Öğrencilerin olabildiğince eğitim ortamlarında gelişimlerinin sağlanması, amacı ne olursa olsun sokak gösterilerinden ve çatışmalardan uzak tutulmaları gerekmektedir. Öğrenci velileri, çocuklarının topluma faydalı, demokrat ve çağdaş bir birey olarak yetişmelerinde emek sarf etmeli ve özellikle son yıllarda bölgemizde faaliyetlerini artıran cemaat ve tarikat yapılanmalarından çocuklarını koruma yollarını düşünmelidirler.

Okul arkadaşlarının okulda derste bulunduğu sırada gözaltına alınmasına hukuk çerçevesinde demokratik tepkilerini gösteren öğrencilere potansiyel suçlularmış gibi muamele edilmesi, artık her sokak gösterisinde, her toplumsal olayda kullanımı neredeyse alışkanlık haline getirilen gaz bombaları ve coplarla öğrencilere sert müdahale edilmesi bu çocuklarda sadece düşmanlık duygusunu geliştirecektir. Eğitim Sen olarak bu sorumsuz ve antidemokratik tutumları kınıyor ve herkesi sağduyu ekseninde öğrencilerimizin gelişimlerine olumlu katkılar sunmaya çağırıyoruz" denildi.

iha

Yayın Tarihi : 22 Mayıs 2009 Cuma 13:07:49