7
Mayıs
2024
Salı
AKSARAY

Pir Ali Sultan (Aksarayi)


(XVI. Yüzyıl )

Anadolu’da yetişmiş din alimlerinden olan Pîr Ali Sultan’ın adı türbe kitâbesinde (Burhan-ed-din) şeklinde geçer. Tasavvufta Melâmiyye yolundan yetişmiş olup, Seyyid Ömer Sekînî'nin halîfesidir. On altıncı asırda yaşamıştır. İnsanlara Allahü teâlânın emirlerini ve yasaklarını anlatıp, pekçok insanı irşâd etmiş, saâdete kavuşturmuştur.

Padişah Sultan Süleymân’ın İran'a sefer yaptığı sırada Pîr Ali Aksarayi’ye bazıları iftirâ atıp; "Aksaray'da bir kimse Mehdîlik dâvâsında bulunuyor." demişlerdir. Bunun üzerine Pâdişâh araştırılmasını, durumun öğrenilmesini emretti. Durumu soruşturmak üzere kurulan mecliste, Pîr Ali Sultan aleyhinde bulunanlara bakıp; "Bizim aleyhimizde bulunan siz misiniz?" diye işâret etti. Aleyhinde bulunanlardan biri orada düşüp öldü. Diğeri de istifrâ etmeye başladı. Ağzından pislik geldi. Mecliste bulunanlar onun heybetinden korkup, bu hususta soruşturmadan vaz geçtiler.

Padişah Aksaray'a uğradığında ziyâret edip; "Sizi bize yanlış anlatmışlar. Hamdolsun sohbetinizle şereflendik." dedi. Pâdişâh onun büyük bir velî olduğunu görüp, hürmet etti ve duâsını aldı. Acem seferinden sonra dönüşte yine ziyâretine geldi.

Bu ziyâreti sırasında padişaha şöyle nasîhat etmiştir: "Allahü teâlâ senden adâletle iş yapıp yapmadığını soracak. Bu bakımdan adâletle iş gör. Bundan başka yol yoktur. Eğer âdil olursan, bu dünyâ da senindir, âhiret de. Adâletle hareket edersen sultanlık tahtı dâimâ senin olur. Boşuna ömür geçirme, kendine kötülük etme. Zulme uğrayanların hakkını zâlimlerden al. Böyle yapmazsan perişan olursun. Peygamberleri düşün, dîni gözünün önüne getir! Fenâ bir yol tutarsan, Allahü teâlâ seni başaşağı eder de, şaşırıp kalırsın. Nasıl oldu nereden geldi der düşünürsün. Sen Peygamber aleyhisselâmın yolunu tut. O zaman gecen de gün gibi aydınlık olur. Git adâlet tohumu ek de, her iki âlemde mahcûb olma. Mazlumların nefesi kılıç gibidir. Mülkünü virân ederler. Buna sebeb olma. Allahü teâlâya karşı isyân edenleri Cehennem ateşine atarlar. Bak düşün bir kere binlerce hükümdâr toprak altında yatıyor. Git din erbâbına yardımcı ol. Çünkü bu dünyâ fânidir. Bu nasîhatlarımı bir inci gibi kulağına küpe yap."

Bu nasîhatları dinleyen Pâdişâh, Pîr Ali Sultan’a pekçok mülk ve tarla bağışlamak teklifinde bulundu. Fakat O, kabûl etmedi. Bunun üzerine oğlunu İstanbul'a yanına göndermesini istedi. Sultanın bu arzusunu kabûl edip; "Şevketli Pâdişâhım! Oğlum İsmâil Hak yoluna kurban olmaktan dönmez. Onu size göndereyim." dedi. Pâdişâh İstanbul'a döndükten sonra Pîr Ali hazretleri oğlu İsmâil'i ve birkaç mürîdini İstanbul'a gönderdi. Altı ay sonra da Pîr Ali Sultan vefât etti. Yerine irşâd vazîfesini yürütmek üzere Çelebi Şeyh geçti.

Türbesi Paşacık Mahallesinde eski Konya-Aksaray yolu üzerindedir.

Vekilinize soru sormak/sorununuzu iletmek ister misiniz?
Sorular/Cevaplar