30
Nisan
2024
Salı
AYAŞ - ANKARA
Belediye Sayfaları
Nufus
4.466.756
Yüz Ölçümü
26
İlçe Sayısı
26
Vali
Nufus
13.159
Yüz Ölçümü
1.158
Belediye Sayısı
22
Köy Sayısı
0
Kaymakam

Ayaş Genel Bilgi

Ayaş Genel Görünüm

İç Anadolu Bölgesi'nde, Ankara İline bağlı bir ilçe olan Ayaş, doğusunda Sincan ve Kazan, batısında Beypazarı, kuzeyinde Güdül ve Kızılcahamam, güneyinde Polatlı ilçeleriyle çevrilidir.

Ankara’nın 58 km. kuzeybatısında ve engebeli bir arazi yapısına sahip olan ilçenin Denizden yüksekliği 910 metre, yüz ölçümü 1158 km2, 2000 Yılı genel Nüfus Sayım sonuçlarına göre; toplam nüfusu 21.239'dur.

İlçenin ekonomisi tarım ve besi hayvancılığına dayalıdır. Ayaş dutu, kirazı ve domatesi özellikle aranır. Yetiştirilen tarımsal ürünlerin en önemlisi şeker pancarı olup, modern yöntemlerle tarım yapılmaktadır. Ayaş, Ankara keçisinin en önemli üretim alanlarından biridir. Ayaş, cezaeviyle de ünlüdür.

Ayrıca Ayaş Kaplıcaları ve Karakaya kaplıcası oldukça ünlüdür. Kaplıcalar; Ayaş’a 23 kilometre uzaklıkta, Ayaş-Beypazarı yolunun 5 kilometre kadar içesindedir. Kaplıca suyunun sıcaklık derecesi 51 derece’ de 15 lt/sn, toplam mineraliz 410 mg/lt, Radyoaktivitesi 38 ş/Avp’ dir. İçme olarak kullanıldığında mide-barsak, karaciğer, safra kesesi ve metabolizma hastalıklarına iyi gelmektedir. Kaplıcalar 1000 yatak kapasitesine sahiptir. Tedavi amacıyla kullanılan kaplıca, otellerin dışında halka açık iki havuzu, dört özel banyosu, içme tesisleri ve Fizik Tedavi Enstitüsü’nün yanında lokantası, gazinosu bulunmaktadır.

Ayaş'tan Bir Görünüm
 

Ayaş'ın ne zaman ve kimler tarafından kurulduğu bilinmemekle birlikte; adının bir Türk oymağından geldiği sanılmaktadır.Ayaş, Türkçe bir isim olup, parlak aydınlık gece anlamına gelmektedir. Ayaş Oymağı, Oğuz Türklerinin Bozok kolu, Gün Han Oğulları, Bayat Boyu, Barak Obası’na bağlı bir oymaktır.

Osmanlı Devletinde, Ayaş adına ilk defa 1462 tarihli ve 9 numaralı Vakıf kayıtlarında rastlanmaktadır. 1073 yılında, Doğu ile Batı ülkelerinin çeşitli merkezlerini birbirine bağlayan yol üzerindeki beş büyük piskoposluk merkezinden biri olan Mnizos’u fetheden Selçuklu Ordusu, buraya Ayas oymağını yerleştirmiştir. Hem savunmasının kolay olması hem de şifalı suları nedeniyle Karakaya mevkiine yerleşen Selçuklular, burada bir kale ile kaplıca inşa etmişlerdir. Bin yıldan beri insanlığa şifa dağıtan Karakaya Kaplıcasının yanında ayrıca Kırkevler adı verilen ve halen harabe halinde bulunan Osmanlı dönemine ait bir Ayan binası bulunmaktadır.1644 - 1682 yılları arasında yaşamış olan büyük Türk gezgini Evliya Çelebi, Ayaş’a da uğramış ve Seyahatnamesinde Ayaş'tan söz etmiştir:

"Ayaş, Engürü sancağı hâkinde Harameyn evkâfıdır. Darüssaade ağası tarafından zaptolunur, yüzelli akçeli kazadır. Kalesi haraptır. Kethüda yeri vardır. Bin hane, on mihrabdır. Çarşı içindeki cami ve mescid ve han ve hamamları, hünkar hamamı, sûk-i muhtasarı müferrihtir. Cabeca bağ ve bahçesi vardır. Lâkin dere ve tepeli yerde vâki olmakla havası sakiledir. Amma şehri mamur ve cevanib-i erbaası bayırlıdır. emirdede ziyaretiyle, karşı batı tarafındaki dağ üzerinde Şeyh Buhari ziyareti vardır".

Ayaş Evlerinden Bir Örnek

Ayaş ve çevresinde yapılan arkeolojik kazılar sonunda, Frig dönemine ait tanrı heykeli, kadın heykeli, mitoloji tanrılarından Dionysos, bir Hitit mührü, antik sikkeler, ağırşak, Prehistorik devir öğütme aleti ve el baltası, Roma, Helenistik, Frig, Kalkolitik Çağa ait kaplar, kırılmış bir Hitit Phyton’u ve hayvan heykelcikleri bulunmuştur.

Ayrıca yöredeki höyüklerde özellikle Tekke Köyü’nde Gordion’dakilerin benzeri öğütme taşı , Gökçebağ Köyü’nde Galatlara ait kale kalıntıları, Ayaş, Hisartepe, Örenciktepe ve Bayram Köyü’nde Roma İmparatoru Diocletionus ve Maximianus dönemine ait kalıntılarla karşılaşılmıştır. Roma dönemine ait keramikler, Ilıca Köyü’nde menhirler, küp mezarlar da yöredeki diğer buluntulardır. Bunların yanı sıra 6-10 milyon yıl öncesine ait hayvan fosilleri de ortaya çıkmış ve koruma altına alınmıştır.

Ayaş yöresinde hüküm süren selçuklulara ait kale kalıntıları ve kaplıcaların yanı sıra Osmanlı eserleri bulunmaktadır. Bunlardan bazıları: Ulu Cami (Eski Cami), Killik Camisi, Bünyamin Camisi ve Türbesi, Aktaş Mescidi, Paşa Hamamı 'dır.

Ayrıca Ayaş'ın sivil mimari örnekleri de önemli olup,bunlardan 3 tanesi Kültür Bakanlığınca kamulaştırılarak müze ve kültür evi olarak değerlendirilecektir.


Kenthaber Kültür Kurulu

Yayın Tarihi : 5 Nisan 2009 Pazar 22:16:14
Güncelleme :5 Nisan 2009 Pazar 22:16:44

Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
İLGİLİ SAYFALAR