18
Nisan
2024
Perşembe
KIZILCAHAMAM - ANKARA
Belediye Sayfaları
Nufus
4.466.756
Yüz Ölçümü
26
İlçe Sayısı
26
Vali
Nufus
25.288
Yüz Ölçümü
1.712
Belediye Sayısı
109
Köy Sayısı
0
Kaymakam

Kızılcahamam Genel Bilgi

Kızılca Hamam Genel Görünüm

Bir bölümü İç Anadolu Bölgesi'nde, daha büyük bölümü ise Karadeniz Bölgesi'nde kalan Ankara iline bağlı Karacahamam ilçesi, doğudan Çubuk, batıdan Çamlıdere ve Güdül, kuzeyden Çankırı’nın Çerkeş ve Bolu’nun Gerede ilçesi ile güneyden Ayaş ve Kazan ilçeleriyle çevrilidir. Ankara ilinin en kuzey kesiminde yer alan ilçe toprakları genellikle dağlık ve ormanlıktır. Kuzey kesimini Köroğlu Dağları engebelendirir. İlçe topraklarının güneyinde Ayaş Dağları, Hızır Dağında 1.688 m.ye ulaşır.

İlçenin en önemli akarsuyu, Sakarya Irmağının bir kolu olan ve ilçe sınırları dışında Sarıyar Baraj Gölüne dökülen Kirmir Çayıdır. İlçe topraklarından doğan Kurtboğazı Deresi üzerinde kurulan Kurtboğazı Barajı, Ankara'nın içme kullanma suyunu karşılayan kaynaklardan birisidir.

Kızılcahamam İlçesi 1712 Km2 ’ lik alan üzerine kurulmuş olup, denizden yüksekliği 975 metredir. 2000 yılı sayımına göre nüfusu 33.623’tür.

İlçenin ekonomisi tarıma dayanmaktadır. Yetiştirilen başlıca ürünler; buğday, arpa, şeker pancarı, pirinç, armut, elma, üzüm ve az miktarda da baklagillerdir. Diğer önemli tarımsal etkinlik ise hayvancılıkta Ankara keçisi, arıcılık ve ormancılıktır.

Kızılcahamam isminin yöre toprağının rengi ile yörede bulunan şifalı kaplıcalarından esinlenerek halk dilinde kullanılmaya başlandığı ve bu şekilde benimsendiği sanılmaktadır.

Kızılcahamam İlçesinin kuruluş tarihi ile ilgili olarak elde yeterli bilgi bulunmamaktadır. Ancak ilk bilinen ilçe merkezi bugünkü Demirciören köyü yerleşim yeri olup, kaynaklarda Yabanabat olarak geçmektedir. Yörede bulunan Hitit dönemine ait kalıntılar buradaki yerleşimin MÖ'ye dayandığını göstermektedir. M.Ö.XII.yüzyıllarda Friglerin Yabanabat’ı Kuzeyden Güneye bölen Kirmir Çayı boylarına yerleştikleri sanılmaktadır. Daha sonra Yabanabat yerleşim yerinin Roma İmparatorluğunun eline geçtiği, bugünkü Güvem ile Çeltikçi bucakları dolayındaki Roma kalıntılarından anlaşılmaktadır. 1071 Malazgirt zaferi ile Türklerin Anadolu’ya yayılmaya başlamasından sonra Yabanabat Selçukluların egemenliğine girmiştir.

Türklerin Anadolu’ya yerleşmesinden sonra Türk Oğuz boylarının yöre köylerinde gelip yaşadıkları, Oğuz boylarından bazılarının isimleri ile köy kurdukları görülmektedir.Nitekim yöredeki Kızık, Kınık ve İğmir köylerinin isimleri buna örnektir. Evliya Çelebi Seyahatnamesinde ; 10 gün yaban ovasında gezdiğinden ve burada 100 mamur köy gördüğünden her hafta pazar kurulduğu da bahsetmektedir. Şemsettin Sami Bey , Kamus’ûl Alem adlı eserinin Yabanabat kısmında şöyle demektedir. "Yabanabat, Ankara Vilayeti Sancağının kuzeyinde bir ilçe merkezi olup, doğudan ve kuzeyden Kastamonu Vilayeti, batıdan Beypazarı ,güneyden Ayaş ve güneydoğudan Çubuk kazaları ile çevrilidir .İlçe merkezi 660 nüfuslu Çorba karyesi (köyü) olup ,kaza 175 köyden ibarettir .

Osmanlı döneminde Göksuksu ve Soğuksu adları ile anılan Yabanabad, XIX.yüzyıl sonlarında Ankara sancağına bağlı bir kaza idi. Yabanabat'ın yönetsel merkezi 1915'te Demirciören'den Pazar'a taşınmış, Cumhuriyetin ilanı ile birlikte Ankara İline bağlı ilçeye dönüştürülürken, sonradan Kızılcahamam olarak değiştirilen Yabanabad yerleşmesi de ilçe merkezi yapılmıştır.

Kızılcahamam İlçesi yeraltı suları ve doğal güzellikler bakımından zengindir. Özellikle şifalı kaplıcaları ve soğuksu milli parkı ile ünlenmiştir. İlçede üç adet baraj ankaranın su ihtiyacına cevap vermekte Soğuksu milli parkı güzel bir piknik ve mesire yeridir.Her yıl geleneksel olarak su festivali düzenlenmektedir.
 

 

Kenthaber Kültür Kurulu

 

Yayın Tarihi : 7 Nisan 2009 Salı 12:34:31

Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
İLGİLİ SAYFALAR