Çankırı Dernekler Federasyonu Gençlik Kolları

SÜREYYA AYHAN’A DESTEK İÇİN BÜYÜK BULUŞMA

18 OCAK CUMA SAAT 13:00 YER: Atatürk Heykel Meydanı ULUS – ANKARA

Çankırı Dernekler Federasyonu Gençlik Kolları ( Çankırı Gençliği ) olarak Ulus Atatürk Heykeli Meydanında toplanarak Süreyya Ayhan’a destek mitingi ve basın açıklaması yapacağız. Pankartlar açacagız ve Süreyya’nın yalnız olmadığını tüm Türkiye’ye göstereceğiz.
( Her Türlü yasal izin Ankara Emniyet Müdürlüğünden alınmıştır )

18 Ocak Saat 14.00 ‘da Atletizm Federasyonunda Süreyya’nın spor hayatına devam edip edemeyeceği kararı alınacaktır. Büyük ihtimalle Rüzgarın Kızı 18 Ocak’ta yeniden doğacaktır.

Mitingimize ulusal basın tv ve gazetelerin yanı sıra Süreyya’ya destek veren önemli spor yazarları, Süreyya’nın Anne ve Babası, Ankaradaki hemşerilerimiz ve Çankırı’dan otobüsle gelecek hemşerilerimiz katılacaktır. Tüm hemşerilerimizi biizmle olmaya davet ediypruz.

Evet Rüzgarın Kızı Avrupa Şampiyonu, Dünya ikincisi bir atletten Süreyya Ayhan’dan bahsediyoruz. Süreyya Ayhan, Çankırı’nın Korgun İlçesinde doğdu,atletizm hayatına Çankırı Gençlik Spor İl Müdürlüğü’nde başladı ve bir yıldız gibi parlayarak Türkiye’de Çankırı’nın, Dünyada da Türkiye’nin adını hafızalara kazıdı ve kazandığı bu büyük başarıyla adeta yoktan var oldu.

2002 de Avrupa Şampiyonluğunu sonra da dünya ikinciliğini kazanan kızımız yere göğe sığdırılamadı ve hem Türkiye’de hemde Çankırı’da çok gösterişli törenlerle karşılandı. Şüphesiz bu başarıda en çok gururlanan ve her gittiğimiz yerde övüne övüne anlatan biz Çankırılılar olduk. Adına heykeller yaptık, çiçeklerle, altınlarla ve çeşitli hediyelerle karşıladık. Bu başarıdan sonra tebrikleri alan, adeta sevinçten çılgına dönen yine biz Çankırılılar olduk. O gün en alt kademe memurumuzdan en üstteki siyasetçimize, sokaktaki insanımızdan tutunda Fransadaki gurbetçimize bu başarıyı paylaşan yine biz Çankırılılardık.

Kısacası o gün hem Çankırı hem Türkiye Süreyya Ayhan’ın yanındaydık. Çünkü Süreyya Ayhan iyi günündeydi.

Aradan zaman geçti, altın kızımız diye bağrımıza bastığımız, yere göğe sığdıramadığımız Süreyya
Ayhan’ımızı bazı çıkar guruplarına ve tökezleyeceği anı dört gözle bekleyen ukalalara bıraktık ve kendisine uygulanan yıpratma politikalarına sadece bakmakla yetindik. Süreyya değimlidir ki Çankırı’nın Çankaya olmadığını Türkiye’ye öğreten, Süreyya değil midir ki Türkiye’nin hayal bile edemeyeceği altın madalyayı Türkiye’ye getirerek, Türk bayrağımızı Münih’te, Sydneyde ve dünyanın bir çok yerinde göndere çektiren, Süreyya değil midir ki kazandığı her başarıdan sonra Türk Bayrağıyla Stadı turlamadan içeriye girmeyen, peki ya Süreyya değil midir ki Çankırı’nın , Korgun’un haritada bile yerini bulamayacak ulusal basını Çankırı’ya getiren evet bunların hepsini ve daha fazlasını başaran bir sporcudan, bir şampiyondan bahsediyoruz.

Çok oyunlar oynandı, çok dümenler çevrildi ama ne yazık ki bu yapılanlara hep seyirci kalmakla yetindik. Süreyya’nın elbette tasnif etmediğimiz hataları oldu, ancak hatasız kul olmaz, hatasızlık Allah’a mahsus, biz her ne olursa olsun Çankırı’nın ve Türkiye’nin altın kızı diye adlandırdığımız şampiyonumuzun yanında olmalıydık. Geçmişte her ne kadar olumsuzluklar yaşamışsa da o yine bizim kızımız ve yine sahip çıkması gereken bizleriz.

Ulusal ve uluslar arası çeşitli oyunlar oynandı, ufak bir iyi niyetle kapatılacak olayların önemle üzerine gidildi ve Süreyya Ayhan çökertilmeye çalışıldı ve büyük ölçüde başarılı da olundu. İlk darbe bize göre yanlış ama kendisine göre muhakkak doğru ki böyle bir karar aldı. Yücel Kop’la evlenmesiyle oldu. Herksin kendi hayatını istediği bir şekilde yaşama hakkı vardır. Biz değimliyiz ki televizyonlarda her aksam çeşitli ahlaksız ilişkilerini izlediğimiz insanları el üstünde tutan ve bütün ahlaksızlıkları görmezden gelerek onları krallar gibi karşılayan ve çoğu zamanda ağzı açık izleyen, ki Süreyya Ayhan olayı bunlardan çok farklı ve Süreyya, Yücel Kop’la evlendi. Burada ortaya çıkan Süreyya’nın bir Anadolu kızı olması, arkasında hiç kimsenin olmaması ve yalnız kalmasıdır. Siz inanıyor musunuz Süreyya önemli bir bürokratın, bir siyasinin veya Zengin bir iş adamının kızı olmuş olsaydı olayları
n bu noktaya geleceğini. Süreyya’nın bir şampiyon olduğu unutuldu ve yanlışa yanlışla karşılık verdik tüm Türkiye olarak ve Süreyya’yı yok olma derecesine kadar getirdik.

Süreyya Ayhan’ın 2 yıl ceza almasına rağmen ilk doping olayında temiz çıktı ve iki sefer tahlil yaptırmaktan ceza aldı. İkinci doping olayında ise Süreyya’nın kanında dopingli maddeye rastlanmasına rağmen Süreyya 70 milyonun önünde canlı yayında çıktı ve kuranım, namusum ve şerefim üzerine yemin ederim ki doping almadım dedi. Ve kendisine yapılan bir komplodan bahsetti. Bu olayın doğruluğuna inanıyorum ki yanlış bile olsa bir Çankırı’lı 70 milyonun önünde böyle bir yemin ediyorsa ben bunu doğru kabul ederim. Çünkü konu baştan beri Süreyya’yla birlikte Çankırı’yı da ilgilendiriyor. Süreyya büyük bir haksızlığa kurban edilmek istenmiştir ve haklı olan değil güçlü olan baskın çıkmıştır.

18 Ocak’ta Süreyya’nın spor hayatıyla ilgili son karar verilecek ve Süreyya ömür boyu spordan men cezası ile karşı karşıya, ancak önemli spor yazarları Süreyya’nın tekrar koşacağını söylüyor. Biz Çankırılı gençler olarak Süreyya’nın samimiyetine ve masumiyetine inanıyoruz. Ve iyi gününde yanında olduğumuz gibi kötü gününde de yine yanında olacağız…

Çankırı Dernekler Federasyonu Gençlik Kolları Başkanı Bayram Polat