Türk Tarım Orman-Sen Genel Başkanı Ahmet Demirci, 25 Kasım'da kamu çalışanlarının iş bırakma eylemi yapacağını hatırlatarak, öğrenci velilerinden çocuklarını okula göndermemelerini istedi.

Türkiye Kamu-Sen Genel Dış İlişkiler Sekreteri ve Türk Tarım Orman-Sen Genel Başkanı Ahmet Demirci, bir dizi ziyarette bulunmak üzere Kırıkkale'ye geldi. Kamu-Sen il binasında bir basın toplantısı düzenleyen Genel Başkan Ahmet Demirci, kamu çalışanlarından greve destek istedi.

Mücadelelerinin ana hedefinin grevli toplu sözleşmeli sendikal hak olduğunu açıklayan Demirci, "Ülkemizin imzaladığı uluslararası sözleşmeler ve Anayasamızın 90. maddesi kamu görevlilerine toplu sözleşme ve grev hakkı tanımaktadır. Ülkemizdeki mahkemeler ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi de verdiği kararlarda 'Memurun toplu sözleşme ve grev hakkı vardır' demiş, Danıştay, grev yapan kamu görevlileri hakkında herhangi bir yasal işlem yapılamayacağına hükmetmiştir. Danıştay 12. Dairesi, memurların grev yapmaları nedeniyle herhangi bir hukuki işleme tabi tutulamayacağını karara bağlamıştır" dedi.

Başbakan Erdoğan'ın 2004 yılında kamu çalışanlarına grev ve toplu sözleşme hakkı vereceğine dair taahhütte bulunduğunu hatırlatan Demirci, "Nerede kaldı bu sözünüz" diye sordu.

Avrupa Birliği'ne (AB) uyum süreci kapsamında 8 uyum paketi çıkarıldığına işret eden Demirci, uyum paketlerinde çalışma hayatına yönelik hiçbir düzenleme yapılmadığının altını çizdi.

Bu dönemde memur işçi ayrımını en üst noktada yaşadıklarını ileri süren Demirci, "Ekonomik krizde kamu çalışanlarını, dar ve sabit gelirlileri yok saydınız, üreticiyi sermaye sahiplerini desteklediniz, dar ve sabit gelirlilere kriz faturası çıkardınız. Ekonomik büyümeden çalışanlara pay vermediniz. Milli gelirden almamız gereken payı kıstınız, rantiyenin payını büyüttünüz. Memuru, emekliyi dar ve sabit kesimleri kuru ekmeğe muhtaç ettiniz. Kanunen memurlarca gördürülmesi gereken devletin asli ve sürekli görevlerinin pek çoğunu taşeronlara devrettiniz" diye konuştu.

Beyaz yalanlar ve boş vaatlerle yola çıkan bir kısım grubun 2009 yılı toplu görüşmelerinden ders aldıklarını umut ettiklerini dile getiren Demirci, "Türk memurunun iyi niyetini istismar edenlerin bilmesi gereken şey, memurun sabrının sonsuz olmadığıdır. Şimdi artık haklı davamız için yola çıktık; demokratik, ekonomik, sosyal ve siyasal haklarımızı istiyoruz. Daha fazla tahammülümüz yok, bıçak kemiğe dayandı. Yolun bittiği yere gelindi. Ya bir yol bulacağız, ya da bir yol açacağız. Kamu çalışanlarının haklarında tıkanan yolu yeniden açmak için; 25 Kasım 2009 günü üretimden gelen gücümüzü kullanarak 'bir günlük iş bırakma eylemi' yapıyoruz" şeklinde konuştu.

25 Kasım'da memurların onuru, haysiyeti, kariyeri ve kaybettiklerini geri almak için destekleyeceğini ve üzerlerinde oynanan oyunu bozacağını kaydeden Demirci, kamu görevlilerinin himmet ve merhamet dilencisi olmadığını 25 Kasım'da göstereceğini söyledi.

Memurların 25 Kasım'daki mücadeleye katılmayarak sanal bahane uyduranlara ders vereceğini kaydeden Demirci, "25 Kasım'da kırmadan, dökmeden, incitmeden, memura yakışır bir tavır ve eylem ortaya konacaktır. 25 Kasım'da 'memur yan gelip yatıyor. Ne iş yapıyor ki' diyenlere memur, üretimden gelen gücünü ortaya koyup, gücünü gösterecektir" ifadelerini kulandı.

İHA

Yayın Tarihi : 18 Kasım 2009 Çarşamba 18:03:03

Güncelleme :19 Kasım 2009 Perşembe 12:11:43