Sabah saat 07.00'den akşam 19.00'a kadar satışını yaptığı sakızları çiğneyen Tuncay, ilk işe başladığında sakız çiğnerken çenesinin çok yorulduğunu, zamanla çenesinin buna alıştığını belirtiyor. Günde 100 taneye yakın sakız satan Tuncay, "Sakızı paketler halinde jelatine sarılmış olarak satıyorum. Kenger sakızını bilenler, yaşı ilerlemiş insanlar daha çok tercih ediyorlar. Bazı insanlar anılarını tazelemek için gençler ise sakızı sadece merak ettikleri için alıyor." dedi.

Damla sakızların 2 ila 3 gün ömrünün olduğunu, kenger sakızın ise bir hafta çiğnenebildiğini öne süren Tuncay, "İç Anadolu Bölgesi'nde sakızın ham maddesi bulunmuyor. Ben de Erzurum'a giderek oradan getiriyorum. İç Anadolu'da fazla rağbet kalmayınca değişik şehirlere giderek satış yapıyorum. Gücümün yettiği kadar sakız satışına devam edeceğim." diye konuştu.

Kenger sakızının, dağlardaki dikensi bir bitkiden elde edildiğini aktaran Tuncay, sakızın yapım sürecini şöyle anlattı: "Bitkinin çevresi eşilerek gövde kısmından kesilmek suretiyle elde edilen süt bir müddet sonra pıhtılaşıyor ve sıcak suda şekil verilerek satışa hazır hale getiriliyor."

Kenger sakızının birçok ailenin geçim kaynağı olmasından başka birtakım yararlarının da olduğu ifade eden Tuncay bunları ise şöyle sıralıyor: "Kenger sakızı; çene gevşemesi, patlayan kulak zarının düzelmesi, safra kesesinden taş düşürme, şeker, tansiyon, kalp damarlarının gevşemesi ve hazımsızlığa iyi geldiği; iştah açıcı, dişleri temizleyici, diş etlerini kuvvetlendirici gibi olumlu etkileri bulunuyor. Tamamen doğal olan sakızın hiçbir yan etkisi bulunmuyor."

İHA

Yayın Tarihi : 24 Eylül 2013 Salı 17:03:03

Güncelleme :24 Eylül 2013 Salı 17:05:51